Pişkin pişkin savunma yaptılar
Türkiye'nin en büyük sağlık skandallarından biri olan Yenidoğan Çetesi ile ilgili dava Cumartesi günü de de devam etti. Çetenin elebaşı konumundaki Dr. Furat Sarı, "Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel, yap dediler" şeklinde savunma yaptı. Çete üyelerinden şu ana kadar çok ciddi bir itiraf gelmedi.
23.11.2024 21:35:00 / Güncelleme: 23.11.2024 21:50:20
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT
Türkiye'nin en büyük sağlık skandallarından biri olan Yenidoğan Çetesi ile ilgili dava Cumartesi günü de İstanbul Bakırköy Adliyesi'nde devam etti. Sanıklardan 'çetenin elebaşı' olarak gösterilen Fırat Sarı savunmasını yaptı. Davada 22'si tutuklu 47 sanık bulunuyor.
Sarı, "Hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum" sözleriyle mazlum kisvesine girerek, savunmasına başladı. Sarı bu durumu da şu şekilde açıkladı: "Sevk süresi 5-6 saat sürüyor ve yenidoğan için çok kritik bir süre. Bebek kötüyse hemen müdahale ettik. Bazen ben kendim gittim müdahale ettim. Usulsüz sevk dedikleri de bu." Şüphelilerin telefon konuşmalarını içeren tape kayıtlarına da itiraz eden Sarı, "Şimdi ben burada kamuya konuşurken filtreli dikkat ederek konuşurum ama özel hayatınızda güvendiğiniz insanlarla daha rahat konuşursunuz. Biz burada danışman olduğumuz için aracıyız" ifadelerini kullandı. Tutuklu sanık Fırat Sarı, duruşmanın ilk gününde, kimlik tespiti için sanık kürsüsünde aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söylemişti.
Çapraz sorguya alındı
Savunmasının ardından çapraz sorguda Fırat Sarı'ya, kendisinin ve diğer sanıkların tape kayıtlarına ilişkin sorular yöneltildi. Sanık Hakan Doğukan Taşçı'yla olan bir telefon görüşmesinin sorulması üzerine Sarı, "Doğukan'ın klasik tahrik edici konuşmaları. Gıyasettin Mert Özdemir'le herhalde bir tartışması var. Gerçeği yansıtmıyor. Siz Doğukan ve Hasan Basri'nin tapelerini biliyorsunuz. Onların gerçek dışı konuşmaları çoktur. Agresif konuşuyordu. Mizacım gereği sakinleşsin diye bir şey dememişimdir" dedi.
Sanık Hasan Basri Gök'ün bazı tape kayıtlarına ilişkin Sarı, "Hasan Basri hemşirelik bile yapmadı. Şoförlüğümü yapıyordu. Hasan Basri epikriz yazmaz, yazamaz. Patavatsızca konuşmaları çoktur. Öyle bir yetkisi yoktur. O her konuda konuşur" savunmasını yaptı.
Esas sorumlu hastaneler
İşletmelerini aldığı hastanelerle anlaşmasına ilişkin, tıbbi bütün yükümlülüklerin hastanelerin sorumluluğunda olduğunu dile getiren Sarı, "Biz burada danışman olduğumuz için aracıyız. Bize hastane yöneticileri başvurur genelde. Beni daha çok aksaklık olduğunda hastane yöneticileri arar. Doktor ayrılacaksa yeni bir doktor önermemiz için ararlar. Bizim hastanelerle anlaşmamızda aslında hastalara tıbbi müdahale yok" diye konuştu.
Sarı, savcının, "Sağlıklı çocuklara ilaç verilip yoğun bakıma alındığı oldu mu?" sorusuna karşılık, "Asla öyle bir şey olmaz. Onu bir insan yapmaz" cevabını verdi.
Gelir de uçtu gitti
Sanık avukatı, Sarı'nın gelirleriyle ilgili, "Fırat Bey, 'Gelirim 400 bin.' dediği için dışarıdan yanlış anlaşıldı. Evet 400 bin geliri var ama 500 bin lira da gideri var. Bunu nasıl tamamlıyor, ailesinden, ağabeyinden istiyor. Hepimiz insanız, bazen paramız olmayabilir ve arkadaşlarımızdan borç alabiliriz." şeklinde savunma yaptı.
Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları alınmak üzere 26 Kasım Salı günü saat 10.00'a ertelendi. Bu arada, dava kapsamında 22 tutuklu sanığın savunması alınmış oldu.
Hedef daha çok kazanmak!
Davanın beşinci gününde (Cuma) örgüt yöneticisi olmakla suçlanan 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile beş bebeğin ölümünden sorumlu tutulan ve ve örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Dr. İlker Gönen savunma yapmıştı. Özdemir ifadesinde, "Hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum" demişti. Özdemir, kendi kurdukları sistem sayesinde "5-6 saat" olan sevk süresinin hastalar yararına "45 dakikaya düştüğünü" iddia etmişti. Hastaneye hasta yatırdığı, hastaların geç taburcu edildiği ve evrakta sahtecilik iddialarını reddeden Gönen, "Ben hiç evrak imzalamadım, ben hiç ilaç satımında bulunmadım" demişti. 18 Kasım'da Bakırköy Adliyesi'nde başlayan davanın ilk duruşmasında, mağdur ailelerin çoğunun müdahillikleri, "iddianamede yer almamaları" nedeniyle kabul edilmemişti.
Yoğun bakım oyunu
Tutuklu sanıklardan hemşire Doğukan Taşçı, savunmasında, SGK'dan daha fazla para kazanmak için, ilaç satışı ve hasta şablonlarındaki oynamalar dahil bazı usulsüzlükler yapıldığını kabul etti. Taşçı, sitem edip suçladığı Fırat Sarı için, "Yoğun bakım boşalınca sitem ediyordu" demişti. İkinci gün (Salı) savunmasını yapan tutuklu sanık Hasan Basri Gök ise SGK'dan para almak için de yatış süresinin uzun tutulduğunu anlatmıştı. Gök, yatışlara sorumlu hekimin karar verdiğini, SGK'dan para almak için genelde uzun yatışlar yapıldığını, sanıklar İlker Gönen ile Fırat Sarı arasında hastane paylaşımı olduğunu, ikisinin aynı hastanelere bakmadığını söylemişti.