logo
24 KASIM 2024

Kutlu Doğumu kutlu yapmak

28.04.2017 00:00:00
Adı güzel, kendi güzel Muhammed. Güzelin doğumu da kandili de güzel olurmuş. Günümüze kadar ışık olmuş, kandil olmuş bizlere. Doğumuna eklenince, haftası da bir başka olmuş: "Kutlu Doğum Haftası" Üç aylar ve kandillerine denk gelmesi haftaya ayrı bir kıymet katmış. Güzel haftanın topluma sunum ve ilanı da güzel olur tabi. Öyle de oluyor günümüzde. Toplumun duyarlılığı da haftaya yakışır durumda. Gün geçtikçe haftanın güzelliğine gölge düşüren uygulamaların olduğuna inanmaya başladım nedense. Buyurun beraber cevap bulmaya çalışalım. 
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) sıradan biri değildir. O bir peygamberdir. Allah (c.c.)'ın dinini insanlara tebliğ etmiş, her fani gibi zamanı gelince ebedi hayata rıhlet etmiştir. Peygamber ve dostlarının ölümü de, doğumları gibi sıradan değildir. Onlar diridirler. Hayatları gibi fikirleri, nasihatları ve öğütleri de canlıdır. Kutlu doğumda kasıt, doğumunda gösterdiğimiz sevinç ve hassasiyeti hayatını hayatımızda uygulamada da göstermektir. Resûlullah (s.a.v.)'ın ortaya koyduğu hayat tarzını kendi hayatına uygulamak, doğumuna sevinen her Müslüman'ın görevidir. 
İçi boşaltılmış, şekilden ileriye gitmeyen kutlamalar, Allah (c.c.) korusun Noel kutlamalarından bir farkı kalmayacaktır. Belki onlar inanç ve kültürlerine yakıştırabilirler fakat Müslüman'ın "Kutlu Doğum Haftası" bu tür yakıştırmaya asla müsait değildir. Müslüman, kutlamasını da, hayatını da Peygamber (s.a.v.)'den yana dolu dolu ortaya koymak zorundadır. Çünkü Müslüman'ın inancında Peygamber sevgisi kültürün değil, imanı ve imanına bağlı muhabbetin gereğidir. 
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kişisel ve toplumsal hayatın her noktasındadır. Günlük hayatımızın hangi anı ve noktası olursa olsun, bu konuda Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ne yapardı sorusunun cevabı mutlaka vardır. Yılda bir kutladığımız haftanın ardından geriye kalan elli bir haftada uygulamaya koyarsak, kutlanan haftanın anlamı olacaktır. Değilse kültürel boyutta kalacaktır ki, buda istenen değildir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.); Peygamberdir, reistir, kuldur, komutandır, babadır, dededir, eştir, öğretmendir, siyasetçidir, patrondur, işçidir, dosttur, arkadaştır, komşudur, vatandaştır, başta Allah (c.c.) olmak üzere herkesin sevdiğidir. Efendimiz (s.a.v.)'in; hayatına dair aktarmaya çalıştığımız her kimlik ve karakteri için, Yüce Allah (c.c.)'ın istediği doğrultuda bir ölçüsü mevcuttur. Kutlanan haftadan geriye kalanlarda, toplum içindeki yer, kimlik ve karakter ölçülerimizi Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in ölçülerine uyar hale getirmemiz bile haklılık kazanacaktır. Aksi halde kutlamamız, korktuğumuz Noel'e benzeyecektir. 
Mümin; iyi ki doğdun dedikten sonra, geriye kalan zamanını iyi ki senin ümmetin oldum Ya Resûlullah deyip ümmetliğini mükemmel yaşamalı ki, Allah (c.c.) da "Ben şahidim kulum !" desin. O şahit olduktan sonra başkasına ne hacet. Aksini düşündüğümüz durum ise ümmetim diyene yakışmayacaktır. Bu önce kendimizi, sonra toplumu kandırmaktır ki Efendimiz (s.a.v.), aldatanın, ümmeti olamayacağını haber vermiştir. Bir haftalık iddiamızı, kalan haftalarda ispatlamazsak, samimiyet testinden geçmemiz mümkün değildir. Az bir dünya menfaati karşılığında aldatmaya ne gerek var. 
Sorumlu aramaya kalktığımızda aynada ilk kendimize bakmalıyız. Halkanın başına ilk kendimizi yerleştirmeliyiz. Ümmetim diyen herkes sorumlular listesinin başına kendini yazdığı takdirde zincir sağlam olacaktır. Kendini sorumlu hisseden fertlerin oluşturacağı ümmetten rahmet doğacaktır. Allah (c.c.) ve Resûlullah Efendimiz (s.a.v.)'in istediği de bundan başka değildir. 
Sorumluluk duygusundan uzak, edep ve muhabbetten yoksun, saygının olmadığı bir kutlama; Allah (c.c.)'ı, meleklerini ve resulünü üzecektir. Çünkü saygı çerçevesinde Allah (c.c.) ve meleklerinin salât u selam okuduğu Peygamberini sıradanlaştıramayız. Görüntüde süslediğimiz kutlamalarımızı gönül boyutunda eşleştirmez isek, günlük izlediğimiz kültürel içerikli bir program olmaktan öteye geçmeyeceğini bilmeliyiz. Bu eksiklik bizi şekil boyutunda bıraktığı gibi lezzetimizi de alıp götürecektir.
Sorumluluk zincirini oluşturmada başta milli ve dini eğitim alanında görevli dostlarımız olmak üzere, Müslümanım diyen her ferde iş düşmektedir. Bu konudaki özel ve tüzel gayretin, konunun muhabbet bölümündeki eksikliği gidereceğine inanıyorum. Zincirimizi iki yönlü güçlendirdiğimizde, Resûlullah (s.a.v.)'ın ömrünün her demine yerleştirmiş, madde ile mana boyutunu birleştirmiş, huzur ve güven içinde kardeşliğini temin etmiş toplumumuz, Allah (c.c.)'ın lütuf ve keremine mazhar olacaktır.
Ne mutlu O'nu rehber edinene ve ne mutlu O'nu temsil edenlere...
 
Hüseyin Emanet / diğer yazıları
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Yenidoğan çetesi hakim karşısında
Davanın 6. duruşması yapılıyor
İstanbul'da beklenen yağış
Sağanak yağış ve rüzgar
Mansur Yavaş ilk ihaleyi iptal etti
6 milyar 700 milyon TL kasada kaldı
Hatay'ın Melahat öğretmeni
Öğrencilerinin 10 parmağında 10 marifet
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Yenidoğan çetesi hakim karşısında
Davanın 6. duruşması yapılıyor
İstanbul'da beklenen yağış
Sağanak yağış ve rüzgar
Mansur Yavaş ilk ihaleyi iptal etti
6 milyar 700 milyon TL kasada kaldı
Hatay'ın Melahat öğretmeni
Öğrencilerinin 10 parmağında 10 marifet
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.