Suriye yönetimi Müslüman… Siyasilerimizin “Nusayri” diyerek suçladığı, dışladığı Suriye yönetimi devlet idaresinde Hanefi mezhebinin hükümlerini uyguluyor.
Nusayri Arap Alevi’si demek… Arap Alevileri ise namaz, oruç gibi ibadetlerini yerine getirirlerken diğer taraftan da Peygamber Efendimizin Ehl-i Beyt’ine de aşıktırlar.
Bu manada, Hz. Hüseyin sevgisini gerçekten yaşamaya çalışan bu insanlara siyasilerimizin yaptığı “Yezit” suçlamasının ne kadar anlamsız ve boş olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ehl-i Beyt sevdalılarına yezit suçlaması yapanlar dün Yezit’in yaptığını bugün Hz. Hüseyin’in izinde yürüyenlere yapmaktadır.
Dün Yezit, iktidar uğruna, dünya menfaatleri uğruna Hz. Hüseyin’i şehit etmiştir, bugün ise siyasilerimiz kendilerini koltuğa oturtan iradelere taşeronluk uğruna, İslam dünyasının parçalanması anlamına gelen Büyük Ortadoğu Projesi’ne hizmet etmektedir.
Yalnız dikkatinizi çekmek istediğim bir husus daha var. Birçok ayet ve hadislerde insanlık tarihinin en büyük fitnesinin Deccal fitnesi olduğu vurgulanmaktadır.
Yezit’in yaptığı Allah ve Resulü’nün aşığı Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt sevdalılarının canını almaktı; Deccal fitnesi ise Müslümanlar içinden çıkacak ve kalplerde imanın yok olmasına neden olacak, bölük bölük Müslümanların okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkmasını sağlayacak. Kısaca, Deccal fitnesi Yezitlerin bile ürperdiği cinsten bir fitnedir. Sahabenin en çok korktuğu fitnedir. Deccal fitnesine kucak açan siyasilerimizin bu dediklerimi biraz tefekkür etmelerinde fayda var.
Irak’ta milyonlarca Müslüman, çoluk çocuk, yaşlı genç denmeden katledildi ve siyasilerimiz buna dur diyeceğine bu katliamı yapan ABD askerlerinin yurtlarına sağ salim dönmeleri için dua ettiler.
Yine Afganistan’da milyonlarca masum katledildi ve ediliyor. Bir İslam ülkesine düşen görev buna dur demek olması gerekirken, Müslüman kardeşlerimize namlu doğrultanların yanında yer alıyoruz ve onların çıkarlarını hizmet edecek olan, onların jandarmalığını yüklenen iradelere de eğitim veriyoruz. Daha ötesi varlığımızla beraber bu zulme baş kaldıran Müslümanların direnişinin önündeki en büyük engeliz.
Bizler destek vermeseydik Libya’da işgal gerçekleşmeyecekti.
Bugün de aynı yanlışları hatta daha fazlasını Suriye ve İran için yapıyoruz.
Suriye’nin ve İran’ın yaptığı, kendilerini BOP kapsamında bölmek ve halklarını katletmek niyetinde olanlarla mücadele etmek iken, bizler Haçlı safında yer alarak hiçbir Haçlı ülkenin yapmadığı kadar büyük bir tepkiyle dost ve Müslüman bu ülkelere sataşıyoruz.
Batılı ülkelere daha kolay bir lokma haline gelsin diye de yine hiçbir Haçlı ülkesinin yapmadığı kadar yaptırım uyguluyoruz, terörlerine destek veriyoruz.
Suriye yönetimi Müslüman… Bizden artısı var, eksiği yok.
Müslüman bir ülkeye sırf Haçlı işgaline direniyor diye her türlü negatif tavrı alırken, Haçlının, İsraillinin İslam ülkelerinde yaptığı talana alkış tutuyoruz, destek veriyoruz.
Siyasilerimiz Suriye yönetimini ABD adına devirmek için her türlü plan ve program üzerinde çalışırken, İsrail Gazze’ye füzeler yağdırmaya devam ediyor. İsrail savaş uçakları daha geçtiğimiz gün Gazze’ye 6 adet füze gönderdi.
Gazze’de 1,6 milyon çilekeş Müslüman yaşıyor. Nüfusun yüzde 51’i 18 yaşından küçük. Çoğu büyük, İsrail katliamlarında ölmüş. BM’nin son raporuna göre, su yok, elektrik yok, sağlık imkanları yok; Gazze 2020 yılını görmeyebilir. Fakat bizim Müslümanlık konusunda mangalda kül bırakmayan siyasilerimiz, Müslüman Suriye’ye Haçlıların bile yapmadığı tavrı ortaya koyarken, konu İsrail ve İsrail’in Müslüman katliamı olunca dut yemiş bülbül gibi oluveriyor.
Nusayri Arap Alevi’si demek… Arap Alevileri ise namaz, oruç gibi ibadetlerini yerine getirirlerken diğer taraftan da Peygamber Efendimizin Ehl-i Beyt’ine de aşıktırlar.
Bu manada, Hz. Hüseyin sevgisini gerçekten yaşamaya çalışan bu insanlara siyasilerimizin yaptığı “Yezit” suçlamasının ne kadar anlamsız ve boş olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ehl-i Beyt sevdalılarına yezit suçlaması yapanlar dün Yezit’in yaptığını bugün Hz. Hüseyin’in izinde yürüyenlere yapmaktadır.
Dün Yezit, iktidar uğruna, dünya menfaatleri uğruna Hz. Hüseyin’i şehit etmiştir, bugün ise siyasilerimiz kendilerini koltuğa oturtan iradelere taşeronluk uğruna, İslam dünyasının parçalanması anlamına gelen Büyük Ortadoğu Projesi’ne hizmet etmektedir.
Yalnız dikkatinizi çekmek istediğim bir husus daha var. Birçok ayet ve hadislerde insanlık tarihinin en büyük fitnesinin Deccal fitnesi olduğu vurgulanmaktadır.
Yezit’in yaptığı Allah ve Resulü’nün aşığı Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt sevdalılarının canını almaktı; Deccal fitnesi ise Müslümanlar içinden çıkacak ve kalplerde imanın yok olmasına neden olacak, bölük bölük Müslümanların okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkmasını sağlayacak. Kısaca, Deccal fitnesi Yezitlerin bile ürperdiği cinsten bir fitnedir. Sahabenin en çok korktuğu fitnedir. Deccal fitnesine kucak açan siyasilerimizin bu dediklerimi biraz tefekkür etmelerinde fayda var.
Irak’ta milyonlarca Müslüman, çoluk çocuk, yaşlı genç denmeden katledildi ve siyasilerimiz buna dur diyeceğine bu katliamı yapan ABD askerlerinin yurtlarına sağ salim dönmeleri için dua ettiler.
Yine Afganistan’da milyonlarca masum katledildi ve ediliyor. Bir İslam ülkesine düşen görev buna dur demek olması gerekirken, Müslüman kardeşlerimize namlu doğrultanların yanında yer alıyoruz ve onların çıkarlarını hizmet edecek olan, onların jandarmalığını yüklenen iradelere de eğitim veriyoruz. Daha ötesi varlığımızla beraber bu zulme baş kaldıran Müslümanların direnişinin önündeki en büyük engeliz.
Bizler destek vermeseydik Libya’da işgal gerçekleşmeyecekti.
Bugün de aynı yanlışları hatta daha fazlasını Suriye ve İran için yapıyoruz.
Suriye’nin ve İran’ın yaptığı, kendilerini BOP kapsamında bölmek ve halklarını katletmek niyetinde olanlarla mücadele etmek iken, bizler Haçlı safında yer alarak hiçbir Haçlı ülkenin yapmadığı kadar büyük bir tepkiyle dost ve Müslüman bu ülkelere sataşıyoruz.
Batılı ülkelere daha kolay bir lokma haline gelsin diye de yine hiçbir Haçlı ülkesinin yapmadığı kadar yaptırım uyguluyoruz, terörlerine destek veriyoruz.
Suriye yönetimi Müslüman… Bizden artısı var, eksiği yok.
Müslüman bir ülkeye sırf Haçlı işgaline direniyor diye her türlü negatif tavrı alırken, Haçlının, İsraillinin İslam ülkelerinde yaptığı talana alkış tutuyoruz, destek veriyoruz.
Siyasilerimiz Suriye yönetimini ABD adına devirmek için her türlü plan ve program üzerinde çalışırken, İsrail Gazze’ye füzeler yağdırmaya devam ediyor. İsrail savaş uçakları daha geçtiğimiz gün Gazze’ye 6 adet füze gönderdi.
Gazze’de 1,6 milyon çilekeş Müslüman yaşıyor. Nüfusun yüzde 51’i 18 yaşından küçük. Çoğu büyük, İsrail katliamlarında ölmüş. BM’nin son raporuna göre, su yok, elektrik yok, sağlık imkanları yok; Gazze 2020 yılını görmeyebilir. Fakat bizim Müslümanlık konusunda mangalda kül bırakmayan siyasilerimiz, Müslüman Suriye’ye Haçlıların bile yapmadığı tavrı ortaya koyarken, konu İsrail ve İsrail’in Müslüman katliamı olunca dut yemiş bülbül gibi oluveriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025