Dünkü yazımızda cari açık sebebiyle Türkiye'nin birçok tavizi vermek zorunda bırakıldığını ifade etmiştik. Bugün bu tavizlerden bir kısmını aktaralım.Maden yasasını çıkarttırarak Türkiye'nin maden sahalarını ellerine geçirdiler ve madenlerimizi ham halde yurt dışına çıkarmaya başladılar. Özelleştirme baskısı kurarak Türkiye'nin karlı ve stratejik kamu kuruluşlarını haraç mezat ele geçirdiler.Tahkime imza attırarak yabancı şirketlerle Türkiye arasında bir sorun çıkarsa hukukun yabancı şirketler lehine işlemesini temin ettiler. Çıkarılan kanunlarla Batı mahkemelerinin kararlarını Türk mahkemelerinin üzerine çıkardılar.Türk Silahlı Kuvvetlerinin elini kolunu bağlayarak terörün kuvvet kazanması sağlandı ve hemen hemen her gün çok sayıda şehit haberleri gelmektedir.Dış politikada tamamen ABD'nin, İsrail'in ve AB'nin taşeronu haline geldik. Irak'ta, Afganistan'da, son olarak Libya ve Suriye'de yaşananlar ortada? Para temin etme sopasını sürekli göstererek Türkiye'yi dost ve müttefiklerine karşı haçlıların safında yer aldırdılar. BOP kapsamındaki işgal planlarında Türkiye'nin üslerini, kara, hava ve deniz sahalarını diledikleri gibi kullandılar şimdi de Türk askerini bilffil çatışmaların içine çekiyorlar. Türk siyasileri İslam ülkelerine karşı taşeron olarak kullandılar ve onların savunma dirençlerini kırdılar.PKK'nın hamisi olan Kuzey Irak'ta, Musul ve Kerkük'te Türkmenlere kan kusturan, fırsat bulduğu her zaman Türkiye'ye karşı tehditkar açıklamalardan geri durmayan Barzani ile Tür siyasileri sözde dost ve kardeş yaptılar. Azerbaycan topraklarını işgal eden ve katliamlar gerçekleştiren Ermenistan ile dost olmamız için her türlü baskıyı kurdular. Füze kalkanı projesi ve BOP eşbaşkanlığıyla Türkiye'yi İsrail'in hamiliğine getirdiler. Türkiye dışarıda dostlarını düşman, düşmanlarını da dost bellerken, içeride de AB politikaları doğrultusunda bölünmenin eşiğine geldi. Türkiye'nin önüne bölünme anlamına gelen özerkliği, federasyon sistemini koydular. Türkiye'ye cari açığını kapatsın diye kredi imkanı sunanlar, Türkiye'nin üniter bir yapıda olmasını istemiyorlar. Onlar 1920'li yıllarda ceplerine koydukları Sevr Anlaşmasının daha kapsamlısını hayata geçirmek için Türkiye'yi defalarca iğnenin deliğinden geçirmeye çalışıyorlar.Türk milletinin tek bir millet olmasından rahatsızlık duydukları için 36 etnik kökene parçalanmasını sürekli talep ettiler ve bu yolda da oldukça yol katettiler.Dinlerarası diyalog fitnesini içimize soktular ve Türk milletini Hıristiyanlaştırmak için siyasilerimize her türlü yasal düzenlemeyi yaptırdılar.Genişletilmiş Ankara Anlaşmasına imza attırdılar ve Rum Kesimi'ni Kıbrıs'ın tek hakimi olacak şekilde tanımamız konusunda ciddi adım attırdılar.Cari açık deyip geçmeyin. Cari açık borçlanmaya, borçlanma da ipin ucunu ecnebiye teslim etmeye neden olmaktadır. Ve ardından yukarıda saydığımız ve sayamadığımız bütün tavizler çorap söküğü gibi gelmektedir. Cari açığı cari fazlaya çevirmek, sürdürülebilir borçlanmayı ise sürdürülebilir sağlıklı büyümeye çevirmek mümkündür. Öncelikle üretimde ve tüketimde yabancı parayı değil, mal ve emeğin karşılığında basılan milli parayı kullanmak gerekmektedir. 3 katrilyon dolarlık maden rezervine sahip bir ülke olarak yerli hammadde ve yerli enerji imkanları devreye konulmalıdır. Ancak bu şekilde cari açığı bitirebilirsin, sürdürülebilir borçlanma çıkmazından kurtulabilirsin ve sürekli sağlıklı büyümeyi temin edebilirsin.Bu çözümler Prof. Dr. Haydar Baş beyin ortaya koyduğu dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nin çözümleridir. Türkiye bu modelle ken di ayakları üzerinde durduğu takdirde, işsizliği, açlığı, yoksulluğu kökünden çözecektir, borçtan kurtulacağı için dış politikada taşeron olmak zorunda kalmayacaktır, bölünmekten kurtulacaktır, zayıflığımızdan istifade den terör kendisine zemin bulmayacaktır, bölücü söylemler havada kalacaktır, karnı doyan Türk milleti kendi medeniyetine ve inancına sımsıkı sarılacak, her türlü dahili ve harici fitneyi kapı dışı edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025