BTP adayları ve Seçim Beyannamesi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) önceki gün Ankara'da yaptığı "Aday Tanıtım Toplantı"sıyla milletvekili adaylarını görücüye çıkardı.BTP kurmaylarının önemli tespitlerle dolu konuşmalarının ardından hepsi kendi sahasında uzman, kabiliyetli ve eğitimli olan adaylar tanıtıldı; tanıtım sonrası Seçim Beyannamesi okundu ve Genel Başkan Yardımcısı, Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ünal Emiroğlu'nun final konuşmasıyla program sona erdi.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi İstanbul 3. bölge 1. sıra milletvekili adayı?Cenab-ı Hak, inşallah bu tek proje sahibi, ülkemizin içinde bulunduğu her türlü badireden çıkartacak olan bu tek lider ve bu tek kadroyu ülkemizin başına nasip eder de, yaşadığımız ve yaşayacağımız bütün sıkıntılardan kurtulur ve aydınlık bir yarına adım atarız.Ama unutmayalım ki, bu sadece bizim dualarımızla olmaz; millet olarak bugüne kadar yaptığımız yanlışların, sandık başında verdiğimiz yanlış kararların farkına varıp doğruya ve doğru olana meyletmemiz gerekiyor. "Siz kendinizi değiştirmedikçe, ben sizi değiştirmem" diyor Cenab-ı Hak, bizi bizden çok daha iyi tanıyan Yüce Mevla?Bu gerçeklerin altını çizdikten sonra BTP'nin o muhteşem, hiçbir ayrıntıyı dışarıda bırakmayan, her konuda çözümü olan Seçim Beyannamesi'nden yerimiz elverdiğince bahsetmek istiyorum. Seçim Beyannamesi'nde:BTP, üniter ve ulus devlet anlayışının devamından yana olduğunu vurguluyor ve demokratik yollarla bölünme ve parçalanma anlamına gelen başkanlık sistemine hayır diyor.Bu amaçla talep edilen 400 milletvekilinin ülkeyi huzura değil, bölünmeye götüreceği, bunun bir büyük İsrail devleti projesi olduğu, böyle bir bölünme neticesinde ise milletimizin Laz'ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Boşnak'ıyla gidecek bir vatan bulamayacağı, Filistinlinin kaderini yaşayacağı vurgulanıyor.Bugün terör meselesinin silahla, telin mitingleriyle halledilemeyeceği, bu tür telin mitinglerinin bir Türk-Kürt çatışmasına neden olabileceği belirtiliyor ve terörün ancak Milli Ekonomi Modeli ve onun bir projesi olan Vatandaşlık Maaşı ile çözülebileceği vurgulanıyor.Prof. Dr. Baş'ın terör konusunda yıllar öncesinden ortaya koyduğu öngörüler bir bir sıralanıyor. Siyasilerimizin misyon sahibi olduğu Büyük Ortadoğu Projesi'nin Türkiye'yi parçalama senaryosu olduğu belirtiliyor.Dağılmakta olan ve bizi asla içlerine almayacak olan AB'ye ve onların taviz taleplerine hayır deniliyor. "Ne AB, ne ABD, ne de IMF tek çözüm bağımsız Türkiye" deniliyor.İç ve dış meseleler için siyasilere göre değişmeyecek, milli menfaatlere uygun bir devlet politikası belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor.Hukuk ve adalet konusunda; devletlere düşen asıl vazifenin bireylerin doğuştan getirdiği temel hakları vatandaşlara sunmak ve bunların yaşanmasını teminat altına almak olduğu belirtiliyor. Bu noktada bireylere eşit hakların pratik olarak sağlayacak dünyada tek proje olan, Prof. Dr Baş'a ait "Sosyal Devlet-Milli Devlet" tezinin uygulanacağı vurgulanıyor.Ekonomide bugünkü kriz tablosu rakamlarla ifade ediliyor, ardından da bu krizden kurtuluşun tek anahtarı olan Milli Ekonomi Modeli'nin projeleri tek tek sayılıyor.Modelin, her bir ferdimizi hak ettiği şekilde yaşatacak olan 1000 TL Vatandaşlık Maaşı, 1500 ev hanımı maaşı, 5000 TL asgari ücret, 250 TL çocuk parası, 15000 TL doğum parası gibi projeleri ifade ediliyor.Tarım ve hayvancılığı şaha kaldıracak milli projeler, sanayiciye, nakliyecilere verilecek destekler bir bir belirtiliyor.Tüketimden yola çıkan, dünyada tüketim endeksli ilk ve tek analiz olan Milli Ekonomi Modeli'nin, sürekli büyümeyi, adil gelir dağılımını ve de tam istihdamı sağlayan tek model olduğu vurgulanıyor; modeli dünyada uygulayan devletlerden örnekler veriliyor.Milli Ekonomi Modeli'nin, Prof. Dr. Haydar Baş adına tescilli bir marka olduğu, modelin dünya çapında ve kamuoyu nezdindeki itibarından ve meşhurluğundan istifade etmek için ismini çalmaya çalışanların ise suç işlediği vurgulanıyor.Alevi vatandaşlarımızın cemevlerinin ibadethane statüsüne geçirileceği, dedelerinin maaşa bağlanacağı ifade ediliyor.Sosyal devlet projelerinin ve diğer ekonomik faaliyetlerin yapılabilmesi için gerekli olan kaynağın yıllık 1,56 trilyon lira olduğu belirtildikten sonra; kaynak olarak GSMH karşılığı para basılması, yeraltı kaynaklarının karşılığı para basılması, vergiler ve enerji girdilerinden elde edilen toplam 8 trilyon 725 milyar gibi ihtiyaç duyulanın en az 4 katı kaynak açıklanıyor.Milli Ekonomi Modeli gibi biz tezi olmayan, kapitalist anlayışla ekonomiye bakan ve okyanus ötesinden aldıkları icazet sebebiyle onların aklıyla hareket eden diğer siyasi partilerin aşırmaya çalıştıkları bu projeleri asla hayata geçiremeyeceği, bu kaynakları asla devreye koyamayacağı vurgulanıyor.BTP iktidarında emekli yaşının 50 olacağı ifade ediliyor.Teşhis ve tedavide, hem özel sektörün hem de devletin hastanelerinden istifade edileceği ve gerek özel, gerekse devlet hastanelerinde bireylerin teşhis, tedavi ve ilaç masraflarının tamamen devlet tarafından karşılanacağı belirtiliyor.Evi olmayanlara 20 yıl vadeli, faizsiz, kira öder gibi konut temin edileceği ve bu konutların fiyatlarının maliyet fiyatına olacağı vurgulanıyor.Yerli petrol, doğalgaz, uranyum, biyokütle, jeotermal, güneş, rüzgar, hidrolik, toryum, akıntı, dalga ve daha birçok yerli enerji kaynaklarının devreye konulacağı ve bunun neticesinde BTP iktidarının 18. ayında elektriğin bedava olacağı vurgulanıyor. "Türkiye'de maden yok" ya da "maden var ama Lozan'a göre çıkartamayız" yalanları bizzat madenler ve onları çıkartmak için yetki verilen yabancı ve yandaş şirketlerin isimleri tek tek sayılarak çürütülüyor.BTP iktidarında, ülkemizde 3 katrilyon dolar değerinde var olduğu bilinen madenlerimizin, millileştirileceği, devlet-millet ortaklığında işletileceği ve de tespit edilen madenlerin karşılığı senyorajın devreye konulacağı belirtiliyor.BTP iktidarında, lise mezunlarının sınavsız üniversiteye alınacağı, bursların miktar ve adedinin artırılacağı, mezun olanlara ise iş garantisinin verileceği belirtiliyor.61 sayfalık Beyanname'den özetle bunları aktarabiliyoruz ama bence acilen BTP'den bu kitapçığı temin edin ve bunu yakınlarınızla paylaşın ki bu mükemmel projeler 1 Kasım'dan sonra ülkemizde uygulanmaya başlayabilsin.Bu projelerle ülkemiz tüm insanlığın gıpta ile bakacağı bir kainat devleti mi olsun; yoksa yanlışta ısrar edip zifiri karanlıkta yok olup gidelim mi? 1 Kasım seçimleri bunun oylamasıolacak.