Bugünlerde yaşanan ve hepimizi üzen bir konu gündemi meşgul ediyor.
Öncelikle herkes şunu bilmeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı Türk Milletinin ne namusu, ne şerefi, ne vatanı, ne de imanı kalırdı. Bütün bunları ve daha fazlasını borçlu olduğumuz Atatürk'e yönelen alçakça eylemlerin temelinde yatan zihniyet, O'nun sayesinde korumakta olduğumuz bütün bu değerlerden duyulan rahatsızlıktır.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerin buz dağının sadece görünen kısmı olduğundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sosyal kültürel faaliyetlerle, sanatsal ve sportif etkinliklerle, akademik başarılara ön plana çıkması gereken gençlerin, son derece çirkin, ahlaki her türlü değerden yoksun, izahı asla mümkün olmayan şekilde gündeme gelmeleri münferit olarak değerlendirilemez.
Bu olayda çok sayıda soru cevap bekliyor.
Bir lise öğrencisine bu motivasyonu veren nedir? Yapılan ahlaksızlığın toplumda infiale yol açacağı şüphesizken görüntülerin sosyal medyaya servis edilme cesaretini veren nedir? Bir anda isim, telefon, adres bilgilerinin ortaya dökülmesiyle amaçlanan nedir?
Ve akla gelen daha birçok soru…
Bu noktada önemli bir hatırlatmayı da yapmak isterim.
Siz milletin temel dinamikleriyle oynarsanız inancıyla örfüyle kimliğiyle milli ve manevi değerleriyle oynar ve bu millete, bu vatana, Atatürk'e düşman olan insanları ön plana çıkarırsanız sonuç bu olur.
Ne yazık ki uzun yıllardır bilinçli şekilde Türk toplumunun Atatürk'e yönelik sevgisini yok etmek için uğraşan çok fazla mihrak var.
Atatürk'e deccal diyen şakirtlerin, yunan kazansaydı iyi olurdu diyen hainlerin, din adına insanları dinden soğutma görevi gören, bunu yaparken de hedefe Atatürk'ü koyarak insanları zehirleyen sözde tarikat, cemaat yapılarının Türk Milletinin temel dinamiklerini yok etmek için nasıl gayret ettiklerini hep birlikte görüyoruz.
Bir takım grupların ev toplantılarında, cemaat yapılarının menfezlerinde uzun zamandır Atatürk'e ve Cumhuriyetimize yönelik aleyhte propaganda ve eğitim faaliyetleri, son zamanlarda televizyon ekranlarında ve özellikle sosyal medyada kendine alan açarak yayılıyor.
Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının haçlı ordularına karşı verdiği "İstiklal" mücadelesinin kazanılmasından dolayı kahrolan hainlerin bu memlekette itibar gördüğünü hepimiz biliyoruz.
Daha önce de yazdım bir kez daha hatırlatayım. Atatürk'e karşı yapılan saldırıların tek merkezi sözde dindar(!) görünen güruhlar değil. Son dönemde gündemde tutulmaya çalışılan ve kendine ateist, deist vs. isimler veren, bir yerlerden beslendiği çok belli olan odaklar da benzer saldırıları yapmaktan çekinmiyor. Hatta sözde dindarıyla dinsizi sosyal medyada bu konuda ortak hareket ediyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın söylediği gibi; "Bütün dünyadaki şeytanlar toplansa sizin yaptıklarınızı vallahi de billahi de yapamaz."
Meselenin özüne inmek, konunun bir lise öğrencisinin yaptığından çok daha farklı boyutlarda olduğunu bilerek hareket etmek en doğru yaklaşım olur.
Atatürk; "Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır" diyor.
Büyük Önder yıllar önce ne yapılması gerektiğinin söylemiş. Sorunları çözmek için buradan başlayabiliriz. Ne dersiniz?
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021