Biz demedik mi size, beton yığını değil insan inşa edin diye!
Binalar, arabalar, araçlar ne kadar güzel olursa olsun önemli olan onları kullanacak insanı yetiştirmektir diye yıllardır konuşup, yazmadık mı?
Prof. Dr. Haydar Baş, ihtiyacımız olan "Maddeye esir olmayan, maddeyi esir alan, Hakk için madde hakimiyeti kuran bir nesil" diye haykırdıkça neden kulaklarınızı kapattınız?
Ne oldu, elinize ne geçti? Koskoca bir millet ne hale düştü?
Kimileri eline kılıç alıp sokak ortasında katliam yapıyor.
İnsanlar ellerinde silah, şehrin ortasında kovboy filmi çeker gibi çatışıyor. Arada çocuğuyla yoldan geçen masumlar hayatını kaybediyor.
Adam! metroda, kalabalığın içinde, elinde bıçak sağa sola hakaret ediyor, küfrediyor. Cesur bir Türk kadını karşı durmasa kim bilir daha neler yapacak?
Erkekler bu manzarayı sadece seyrediyor. Neden mi? Bu sorunun cevabını Kadir Şeker'de arayın! Çünkü siz, o gün insanlığı öldürdünüz…
Biri, arabasını eşinin üzerine sürüp eziyor, diğeri çoluk çocuk bütün ailesini katlediyor.
Hırsızlık sıradan bir suç haline gelmiş, neredeyse suçüstü yakalanan bile mağdurdan önce karakoldan çıkıyor. Hatta hırsızlık yaparken yakalanan adam özgüven tavan yapmış karakola girerken, "işim yarım kaldı birkaç gün sonra çıkacağım, yarım kalan işi bitireceğim" diye meydan okuyor.
Yoldan geçenlere rastgele saldıranlar, okullarda ellerinde satırlarla öldüresiye birbirlerine vuran öğrenciler, madde bağımlılığı sebebiyle yok olan hayatlar.
Kendisini inançsız, deist, ateist diye tarif edenler her geçen gün artıyor. Ama diyanet Cuma namazı çıkışında 'diyanete' yardım toplamaya devam ediyor. Yanlış okumadınız sonunda Diyanet kendine de yardım topladı.
Lut kavmini anımsatan cinsel sapkınlıkları ise burada yazmaya elim varmıyor. Hele de masum bir kız çocuğunun başına gelenlerden sonra ortaya çıkan vahim olaylar zinciri sıcaklığını korurken.
Liste uzun ve son derece iç karartıcı…
Ortaya çıkan eser, sanatçının maharetinin en büyük delilidir.
Bu tablonun oluşmasında katkısı olan her kim varsa, eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? Yoksa, eserinize bakıp, "bunda benim de katkım çok büyük" diyerek içten içe keyif mi alıyorsunuz?
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın son paneller serisi, İcmal Gençlik Derneği bünyesinde Türkiye genelinde organize ettirdiği "Kaybolan Değerlerimiz" di.
Vatandaş her zamanki gibi sahte gündemlerle meşgul edilirken, Haydar Baş Hocamız hayatı boyunca yaptığı gibi bir kez daha milletin içinde bulunduğu tehlikeyi görmüş ve yollara düşmüştü.
Onlarca şehirde insanımızla buluşuldu. Milletimize, nereden nereye geldiğimizi anlattık, tehlikeyi haber verdik. Milleti sahte gündemlerin dışına çıkartıp, dikkatini çekerek farkındalık oluşturmak için çabaladık. Çözüm yollarını gösterdik.
Şimdi hepiniz görüyorsunuz değil mi? Ne kadar önemli bir çalışma, ne kadar hayati bir faaliyet icra edilmiş.
Bugün üzülerek görüyoruz ki, o gün anlattığımız, dikkat çektiğimiz hususlarda çürüme katlanarak büyüyor.
Kafanızı kuma gömerek sorundan kaçamazsınız. Manzara ortada, söz dinlemedikçe, uyarılara kulak vermedikçe başımıza gelmeyen kalmıyor.
O halde, neden hala oyunda oynaştayız?
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021