Asıl İsrail’e karşı uluslararası koalisyon kurulmalı

İsrail'in Gazze'de vahşice gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden sivillerin sayısı artmaya devam ediyor. 

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra'nın paylaştığı bilgilere göre, saldırılarda ölenlerin sayısı en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere 16 bin 608'e yükseldi. Yaralıların sayısı da 50 bin 594'e ulaştı.

Gazze'nin kuzeyinde de güneyinde de abluka altındaki 2 milyondan fazla insanın temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği, tedavi olabileceği bir ortam yok.

Sadece İsrail saldırıları değil, ablukası da sivilleri öldürüyor.

İsrail ordusunun Gazze'ye girmesiyle katliamların boyutu da değişti. Artık sadece tepeden bombalar yağdırarak değil, ele geçirdikleri yerlerde sivilleri infaz ederek de katliam yapıyor. 

Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun haberine göre, karadan Gazze'nin kuzeyinde ilerleyen İsrail askerleri, Cibaliye Mülteci Kampı'nın batısındaki El Felluce bölgesinde sivillerin sığındığı bir okula baskın düzenledi.

Çok sayıda sivilin bombalardan kaçmak için sığındığı Şadiya Ebu Gazala Okulu'na giren İsrail askerlerinin, erkekleri alıkoyduktan sonra kısa mesafeden ateş açarak içerideki kadın ve çocukları infaz ettiği kaydedildi.

Görgü tanıkları, katledilenler arasında yeni doğan bebeklerin de olduğunu söyledi. Al Jazeera'nin paylaştığı görüntülerde yerde kanlar içindeki cansız bedenler görülüyor. Olayı yaşayan bir Filistinli kadın, "İsrail askerleri geldi ve herkese ateş açtı. Erkekleri aldılar, sonra da sınıflara girip kadınlarla ve çocuklara ateş açtılar. Masum aileleri kısa mesafeden katlettiler" dedi.

İsrail'in tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği bu katliamlara başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler destek olurken, İslam ülkeleri de İsrail'e gerekli yaptırımları uygulamadığı için "örtülü destek" sunuyor. Birleşmiş Milletler ise ABD'nin vetoları sebebiyle bir türlü İsrail'i durduracak ateşkes kararı alamıyor. 

İsrail'e net tavır alan tek ülke şimdilik Yemen'deki Husiler görünüyor. Sadece Husiler'in İsrail'e yönelik saldırıları bile İsrail'i endişelendiriyor. Bir de İslam ülkeleri ortak bir tavır alsa neler olabileceğini siz düşünün.

Yemen'deki Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, 14 Kasım'daki televizyon konuşmasında, Kızıldeniz'de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri ise 19 Kasım'da X sosyal medya platformundan yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki olarak, İsrail bandıralı her türlü gemiyi hedef alacaklarını duyurmuştu. 

Ardından Husiler, Babu'l Mendeb Boğazı'nda "Unity Explorer" ve "Number Nine" adlı iki İsrail gemisine İHA ve füze saldırısı düzenlemişti. İsrailli denizcilik şirketi ZIM de 29 Kasım'da yaptığı açıklamada, Umman Denizi ve Kızıldeniz'deki güvenlik durumunu gerekçe göstererek gemilerinin Mısır'daki Süveyş Kanalı'nı kullanmayacağını belirtmişti. 

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ise 4 Aralık'ta X sosyal medya platformundan, Kızıldeniz'in güneyindeki uluslararası kara sularda 3 ticari gemiye 4 saldırı düzenlendiğini açıklamıştı. 

Kızıldeniz'in güneyinde ABD donanmasına bağlı "USS Carney" destroyerinin ticari gemilerin yardım çağrısına yanıt verdiği aktarılan açıklamada, destroyerin gemilere yardım ederken kendisine doğru ilerleyen 3 İHA'yı düşürdüğü ifade edilmişti. 

CENTCOM, dün yaptığı açıklamada da önceki sabah Husilerin, Kızıldeniz'in güneyinde Marşal Adaları bayraklı "Ardmore Encounter" adlı bir petrol tankerini ele geçirme girişiminde bulunduğunu duyurmuştu. 

Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası ve katliamları devam ettiği müddetçe İsrail'e giden hiçbir gemiye müsaade etmeyeceklerini açıkladı. Diğer bir ifadeyle Husiler, İsrail'i Gazze'de ateşkese zorluyor. 

Husiler'in bu saldırılarından endişe duyan İsrail, Husiler'e karşı bir uluslararası koalisyon kurulmasını talep etti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, yayımladığı yazılı açıklamada, "Husi terör korsanlarına karşı ABD öncülüğündeki uluslararası faaliyetler, gerçek anlamda uluslararası bir koalisyon biçiminde desteklenmeli ve güçlendirilmelidir" önerisinde bulundu.

Şu işe bakın; katil, katliamına devam edebilmek için koruma talep ediyor!

İsrail'den gelen bu talebe yine en büyük destekçisi ABD dikkate aldı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Washington'un müttefikleriyle Kızıldeniz'de Deniz Görev Gücü kurma konusunda görüşmelerde bulunduğunu açıkladı.

Bu girişime İran'ın tepkisi sert oldu. İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Muhammed Rıza Aştiyani, ABD'nin, Yemen'deki Husilerin eylemlerine karşı Kızıldeniz'de uluslararası koalisyon kurması halinde "olağanüstü sorunlarla" karşılaşacağını söyledi. İranlı Bakan, "Bu bölgede bütün ülkeler var ancak bu bölge bizim bölgemiz. Biz o bölgeye hakimiz ve kesinlikle o bölgede kimse manevra yapamaz" ifadelerini kullandı. 

Yazının bütününü ele aldığınızda, sizce dünyadaki 10 ülke hariç tüm ülkelerin saldırılarını durdurmasını istediği İsrail'e karşı mı bir uluslararası koalisyon kurulmalı, yoksa İsrail bir an önce dursun diye ona giden gemilerin önünü kesen Husiler'e karşı mı kurulmalı?

İsrail durduğu zaman, Husiler de zaten duracak. O halde başlıkta ifade ettiğimiz gibi, "Asıl İsrail'e karşı uluslararası koalisyon kurulmalı"…