logo
12 EKİM 2024

Atatürk: Hepimiz Müslüman'ız, hepimiz dindarız

12.10.2024 00:00:00

Türk milletini esaret altına alıp yok etmek isteyenler, bundan 100 küsur yıl önce bunu başaramayınca, bu menfur planlarını bertaraf eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e dinsiz iftirası atarak O'nun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar vermek istediler.

Yıllarca bu iftira üzerinden Türk milletini ayrıştırdılar, kutuplaştırdılar tam başardıklarını düşünürken karşılarına Prof. Dr. Haydar Baş çıktı.

Prof. Dr. Baş, "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle ve ülke genelinde organize ettiği "Atatürk Vatandır" sempozyumlarıyla Atatürk'ün ve ailesinin dindar olduğu ve tertemiz bir soya sahip olduğunu belgelerle önümüze koydu.

Prof. Dr. Baş'ın belgeleriyle anlattığı gerçek ve dindar Atatürk'ü tanıyınca, bugün Atatürk'ün sözlerine, yaptıklarına, yapmak istediklerine o gözle bakmaya çalışıyoruz ve O'nun bu duruşundan daha fazla istifade ediyoruz.

Atatürk'ün, zamanın bilimsel ve teknolojik yeniliklerine "küfür" gözüyle bakanlara verdiği mükemmel cevap: "Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler zamanın yeniliklerine uymayı kâfir olmak sanıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir." (1923, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, D.II, s. 128)

İslam ülkeleri, bir model üretemedikleri, teknolojiye ayak uyduramadıkları, azimle çalışmadıkları, mücadele etmedikleri, aklı, teknolojiyi ve parayı hep İslam coğrafyası üzerinde işgal emeli olan Batılılardan aldıkları için bu karanlık tabloyu yaşamıyor mu? Ama bu gidişatı Milli Ekonomi Modeli ile Prof. Dr. Baş tersine çevirdi. 

Küresel kriz ve pandemi döneminde Batılı ülkeler bir Müslüman Türk'ün modelinden istifade etti. Bir de dünya bu eşsiz modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ın bu eserin ortaya çıkmasına vesile olan insanlık ve medeniyet anlayışıyla buluşursa işte o zaman çok şeyler değişecek.

Atatürk, kendisine 1923 yılında armağan olarak küçük boyda bir Kur`an gönderilmesi üzerine şöyle teşekkür ediyor: "Bence değerini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkar din duygularımla saklayacağım." (1923, Atatürk'ün TTB, IV, s. 480-481)

Atatürk döneminde de bugün olduğu gibi din art niyetli kişiler tarafından siyasete, çıkarlara alet edilmiştir. Kendi batıl görüşlerini din diye takdim edenler, devlete ve millete zarar vermeye çalışmışlardır. Atatürk onlar hakkında şunları söylemiştir: "Bizi yanlış yola yönelten soysuz kimseler, bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din niteliği altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar. Halbuki, Allah'a şükürler olsun hepimiz Müslüman'ız, hepimiz dindarız." (1923, Atatürk'ün S.D.II, s. 127)

Atatürk'ün dini siyasetlerine alet eden siyasiler ve onlara bu yanlışta fetvalarıyla yol açan sahte hocalar hakkındaki sözleri:

"Adi ve alçak hilelerle hükümdarlık yapan halifeler ve onlara dini âlet yapmaya tenezzül eden sahte ve imansız bilginler, tarihte daima rezil olmuşlar, rezil edilmişler ve daima cezalarını görmüşlerdir. Dini kendi tutkularına âlet yapan hükümdarlar ve onlara yol gösteren hoca isimli hainler, hep bu sonuca sürüklenmişlerdir. Böyle yapan halife ve din bilginlerinin arzularına kavuşamadıklarını, tarih bize sayısız örneklerle açıklamakta ve kanıtlamaktadır. Artık bu milletin ne öyle hükümdarlar, ne öyle bilginler görmeye katlanması olasılığı yoktur. Artık kimse, öyle hoca kılıklı sahte bilginlerin yalan dolanına önem verecek değildir. En bilgisiz olanlar bile o gibi adamların niteliğini gerektiği gibi anlamaktadır. Fakat bu konuda tam bir güven sahibi olmaklığımız için bu uyanıklığı, bu dikkati, onlara karşı bu nefreti, gerçek kurtuluş anına kadar bütün kuvvetiyle, hatta artan bir kararlılıkla korumalı ve sürdürmeliyiz. Eğer onlara karşı, benim kişiliğimden bir şey anlamak isterseniz, derim ki, ben kendim onların düşmanıyım. Onların olumsuz yönde atacakları bir adım, yalnız benim kişisel imanıma değil, yalnız benim amacıma değil, o adım benim milletimin yaşamıyla ilgili, o adım milletimin yaşamına karşı bir kötü niyet, o adım milletimin kalbine yöneltilmiş zehirli bir hançerdir." (1923, Atatürk'ün S.D.II, s. 146)

Dikkat ederseniz, Atatürk'ün düşman olduğu İslam dini değil, gerçek Müslüman, gerçek dindarlar değil, dini kullanarak rant devşirmeye çalışanlar, batılı din diye gösterip milleti büyük bir bataklığın içine çekenlerdir. Yani bizlerin de düşman olması, mücadele etmesi gerekenlerdir.

Atatürk, İslam'ı gerçekten yaşayacak ve samimi olarak yaşatacak bilgili, akıllı ilim adamlarının yetişmesinden yanadır: "Nasıl ki her hususta yüksek meslek uzmanlık sahipleri yetiştirmek gerekli ise, dinimizin gerçeğini inceleme, araştırma ve telkin bakımından ilmî ve fennî kudrete sahip olacak seçkin ve gerçek din bilginleri de yetiştirecek yüksek kurumlara sahip olmalıyız." (1923, Atatürk'ün S.D.II, s. 90)

Atatürk ezan ve Kur'an okunması ile ilgili şunları söylüyor:

"Ezan ve Kur'an'ı Türklerden başka hiçbir Müslüman milleti bu kadar güzel okuyamaz. Bunlara muhteşem müzik ahengi veren Türk sanatkârlarıdır." (1933, Abdülkadir İnan, İki Hatıra, Türk Dili Dergisi, TDK, Sayı: 74, 1957, s. 66)

"İlk olarak Kur'an'ın dilimize çevrilmesini istedim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye çevriliyor. Hz. Muhammed'in yaşamına ait bir kitabın çevrilmesi için de emir verdim." (1930, Atatürk'ün S.D. III, s, 85; Ayın Tarihi, N: 73)

Görüldüğü gibi Atatürk, dinin ve dindarın önünü açmaya, din tacirlerinin ise önünü kesmeye çalışmıştır. Atatürk'e dinsiz diyenler, gerçek dindarlar değil, dini istismar etme konusunda önleri kesilen, tezgahları bozulan din tacirleridir.

Prof. Dr. Baş'ın mücadelesi; siyasi ve şahsi çıkarlarını müstevlilerle, ülkemiz üzerinde hesabı olanlarla birleştiren hainlerin oyunlarını bozmak; bizi yok oluştan kurtarıp, bağımsızlığı kazandıran Atatürk'ü doğru ve gerçek yönleriyle bizlere tanıtmaktır. Çünkü Sayın Baş'ın ifadesiyle, "Atatürk demek, vatan demektir."

Bugün bu vazifeyi O'nun kurduğu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve lideri Hüseyin Baş en güzel bir şekilde devam ettirmektedir.

 
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Milliler zor da olsa kazandı
Birçok net gol pozisyonunu heba ettiler
Üç aydır fazla veriyor
Yüksek turizm geliri cari açığı düşürdü
1,5 milyar liralık bahis vurgunu
Siber operasyonda 37 tutuklama
Lübnan'da bilanço ağırlaşıyor
İsrail saldırılarında 2 bin 229 kişi öldü
Vatandaştan Savunma Sanayii kesintisi
AKP'nin kanun teklifi TBMM'ye sunuldu
34 yıl önce ‘Hedef Türkiye’ demişti
Tarih Prof. Dr. Haydar Baş’ı haklı çıkardı
Soykırım 371. gününde
Gazze'de can kaybı 42 bin 126'ya çıktı
Başakşehir'de bir şahıs 3 kişiyi bıçakladı
Bilgisayar oyunlarından etkilenmiş
Çok kritik uyarı
Banka hesabınız boşaltılabilir!
En büyük küresel sorun: Kapitalizm
Bu sömürü, tarih boyunca çeşitli şekillerde kendini göstermiştir
ABD yine işgale mazeret buluyor
'Güçlü ve egemen yapıya kavuşturulmalı'
İsrail Beyrut'un merkezine saldırdı
22 kişi öldü, 117 yaralı var
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
Türkiye ile ilgili planımız...
İsrail'den beklenen açıklama geldi
İkincisi yolda!
Amfibi gemilerden ilki Mersin'e ulaştı
Milliler zor da olsa kazandı
Birçok net gol pozisyonunu heba ettiler
Üç aydır fazla veriyor
Yüksek turizm geliri cari açığı düşürdü
1,5 milyar liralık bahis vurgunu
Siber operasyonda 37 tutuklama
Lübnan'da bilanço ağırlaşıyor
İsrail saldırılarında 2 bin 229 kişi öldü
Vatandaştan Savunma Sanayii kesintisi
AKP'nin kanun teklifi TBMM'ye sunuldu
34 yıl önce ‘Hedef Türkiye’ demişti
Tarih Prof. Dr. Haydar Baş’ı haklı çıkardı
Soykırım 371. gününde
Gazze'de can kaybı 42 bin 126'ya çıktı
Başakşehir'de bir şahıs 3 kişiyi bıçakladı
Bilgisayar oyunlarından etkilenmiş
Çok kritik uyarı
Banka hesabınız boşaltılabilir!
En büyük küresel sorun: Kapitalizm
Bu sömürü, tarih boyunca çeşitli şekillerde kendini göstermiştir
ABD yine işgale mazeret buluyor
'Güçlü ve egemen yapıya kavuşturulmalı'
İsrail Beyrut'un merkezine saldırdı
22 kişi öldü, 117 yaralı var
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
Türkiye ile ilgili planımız...
İsrail'den beklenen açıklama geldi
İkincisi yolda!
Amfibi gemilerden ilki Mersin'e ulaştı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.