Yüce Allah'a kul, onun kutlu nebisi Hz. Muhammed'e ümmet ve Ehl-i Beyt erenlerinin nefesiyle İslam olmuş Müslüman bir milletiz, hamdolsun. Dünyada en büyük nimet bu olsa gerektir.
Fert ve toplum olarak elbette eksiğimiz, hatamız, günahımız, isyanımız vardır. Lakin gerçek bir pişmanlıkla yapılacak tövbeler, bu yanlışları ortadan kaldırmaktadır.
Bunun tek istisnası kul hakkıdır.
Kul hakkında, ancak hak sahibine hakkını ödeyip helalliğini aldıktan sonra tövbe geçerlidir.
Mübarek üç ayları mevsimi arınmak için büyük bir fırsattır.
Şirk, irtidat ve bid'at gibi itikadî yanlışlar, şüphesiz fert ve toplumu helake sürükler.
Ancak iki tane amelî yanlış vardır ki, Kur'an ve Sünnet'te sadece bu ikisi, "Allah'a savaş açmak" olarak nitelendirilmiştir.
Bunlardan biri faiz, diğeri ise Allah'ın dostlarına düşmanlıktır (Bakara Suresi, 2/278-279; Buhârî, Rikak 38, 6137).
Bir başka yanlış veya günah, Allah'a savaş açmak olarak nitelendirilmemiştir.
İlahî ikazlar çok açıktır:
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten mü'min kimselerseniz, artık tüm faizli işlerden arta kalanları terk edin. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin" (Bakara Suresi, 2/278-279).
"Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse, ben ona harp ilan ederim? Ben bir kulumu sevdim mi; onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden istediğinde ona veririm, sığınma talep ettiğinde onu korurum" (Buhârî, Sahih, Rikak 38, 6137).
Bugün Müslüman toplumumuzda faizin
bulaşmadığı fert ve kurum adeta kalmamıştır. Türk milleti faize batmıştır.
Helal lokma adeta Kaf dağına çekilmiştir.
Henüz anne karnındaki sabîlerin dahi boyunlarında faiz yüklü borç sarmalı dolanmış vaziyettedir. Bu çok ağır bir felakettir.
Dünya ve Türkiye, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin tespitiyle, materyalizmin iki kolundan biri olan sosyalizmden paçasını kurtarmıştır; ama aynı materyalizmin sağ kolu olan kapitalizm ve liberalizm, âlemi ahtapotun kolları gibi sarmıştır.
Bu hayati noktada tek çıkış yol ve yegane model, Prof. Dr. Baş'ın 2005 yılında insanlığın ve Türk milletinin önüne koyduğu ve kapitalizmi tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli'dir. İnsanlığın 4 milyarlık kesimi, 9-10 yıldan beri bu modele geçmiş, ekonomik refahı yakalamıştır.
Türk milleti ve siyaseti ise maalesef Prof. Dr. Baş'a ve onun modeline sırtını dönmüş; böylece toplumun en İslamcı geçinenleri başta olmak üzere herkes kapitalizme, borca, faize ve harama battıkça batmıştır.
Böylece Kur'an'ın ikaz ettiği üzere adeta toplum, Allah'a harp açmıştır.
Diğer nokta ise, Müslüman toplumun, İslam dinini, Allah ve Resûlunun ölçüleri ve istikamet üzere yaşayıp yaşatan gerçek hak dostlarına sırt dönmesidir. Kur'an-ı Kerim, bu kimseleri Evliyaullah olarak takdim eder (Yunus Suresi, 10/62).
Türk milletinin İslam olması Ehl-i Beyt soylu bu eren ve evliyanın nefesiyledir. Ancak bugün toplum bu istikametten savrulmuştur.
Geçmişten günümüze Türk-İslam Medeniyeti üzerinde hesap kuran, Şark Projesi ve Büyük Ortadoğu Projesi oluşturan Haçlı Dünyası, İngilizler ve Amerika, bu bağlamda Müslümanların içinden Nakşilik ve Nurculuk akımlarını türetmiş, semirtmiştir. Bu iki akımla İngilizlere, Amerika'ya ve Vatikan'a hizmet eden evliya kisveli önderler türetmiştir.
İngiliz ereni, Amerikan evliyası, Haçlı müttefiki bunlar? Evliya kisveli bu insanlarla İslam toplumu teslim alınmış; Haçlılara ve işgalcilere gönüllü köle edilmişlerdir. Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın 5. Din Şurası'nda dikkat çektiği Lawrencler, Hasan Sabbahlar ve Müseylemetül Kezzablar bunlardır.
Amerika ve Vatikan namına bunların teslim aldığı toplum, gerçek hak dostlarına ve Peygamberin getirdiği hakikatlere sırtlarını dönmüş; böylece bilerek yahut bilmeyerek Allah'a harp açmıştır.
Böylesi bir fert yahut toplumun ise iflah olması gerçekten zor, belki de imkansızdır.
"Her kim ki, kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, Peygambere karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu, tutturduğu o yolda bırakır, sonra da cehenneme sallarız; o ne kötü bir yerdir" (Nisa Suresi, 4/115).
Prof. Dr. Baş'a kulak verirsek; bu iki felaketten de korunuruz? Mübarek Üç ayları bunun için fırsat olsun.
Fert ve toplum olarak elbette eksiğimiz, hatamız, günahımız, isyanımız vardır. Lakin gerçek bir pişmanlıkla yapılacak tövbeler, bu yanlışları ortadan kaldırmaktadır.
Bunun tek istisnası kul hakkıdır.
Kul hakkında, ancak hak sahibine hakkını ödeyip helalliğini aldıktan sonra tövbe geçerlidir.
Mübarek üç ayları mevsimi arınmak için büyük bir fırsattır.
Şirk, irtidat ve bid'at gibi itikadî yanlışlar, şüphesiz fert ve toplumu helake sürükler.
Ancak iki tane amelî yanlış vardır ki, Kur'an ve Sünnet'te sadece bu ikisi, "Allah'a savaş açmak" olarak nitelendirilmiştir.
Bunlardan biri faiz, diğeri ise Allah'ın dostlarına düşmanlıktır (Bakara Suresi, 2/278-279; Buhârî, Rikak 38, 6137).
Bir başka yanlış veya günah, Allah'a savaş açmak olarak nitelendirilmemiştir.
İlahî ikazlar çok açıktır:
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten mü'min kimselerseniz, artık tüm faizli işlerden arta kalanları terk edin. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin" (Bakara Suresi, 2/278-279).
"Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse, ben ona harp ilan ederim? Ben bir kulumu sevdim mi; onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden istediğinde ona veririm, sığınma talep ettiğinde onu korurum" (Buhârî, Sahih, Rikak 38, 6137).
Bugün Müslüman toplumumuzda faizin
bulaşmadığı fert ve kurum adeta kalmamıştır. Türk milleti faize batmıştır.
Helal lokma adeta Kaf dağına çekilmiştir.
Henüz anne karnındaki sabîlerin dahi boyunlarında faiz yüklü borç sarmalı dolanmış vaziyettedir. Bu çok ağır bir felakettir.
Dünya ve Türkiye, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin tespitiyle, materyalizmin iki kolundan biri olan sosyalizmden paçasını kurtarmıştır; ama aynı materyalizmin sağ kolu olan kapitalizm ve liberalizm, âlemi ahtapotun kolları gibi sarmıştır.
Bu hayati noktada tek çıkış yol ve yegane model, Prof. Dr. Baş'ın 2005 yılında insanlığın ve Türk milletinin önüne koyduğu ve kapitalizmi tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli'dir. İnsanlığın 4 milyarlık kesimi, 9-10 yıldan beri bu modele geçmiş, ekonomik refahı yakalamıştır.
Türk milleti ve siyaseti ise maalesef Prof. Dr. Baş'a ve onun modeline sırtını dönmüş; böylece toplumun en İslamcı geçinenleri başta olmak üzere herkes kapitalizme, borca, faize ve harama battıkça batmıştır.
Böylece Kur'an'ın ikaz ettiği üzere adeta toplum, Allah'a harp açmıştır.
Diğer nokta ise, Müslüman toplumun, İslam dinini, Allah ve Resûlunun ölçüleri ve istikamet üzere yaşayıp yaşatan gerçek hak dostlarına sırt dönmesidir. Kur'an-ı Kerim, bu kimseleri Evliyaullah olarak takdim eder (Yunus Suresi, 10/62).
Türk milletinin İslam olması Ehl-i Beyt soylu bu eren ve evliyanın nefesiyledir. Ancak bugün toplum bu istikametten savrulmuştur.
Geçmişten günümüze Türk-İslam Medeniyeti üzerinde hesap kuran, Şark Projesi ve Büyük Ortadoğu Projesi oluşturan Haçlı Dünyası, İngilizler ve Amerika, bu bağlamda Müslümanların içinden Nakşilik ve Nurculuk akımlarını türetmiş, semirtmiştir. Bu iki akımla İngilizlere, Amerika'ya ve Vatikan'a hizmet eden evliya kisveli önderler türetmiştir.
İngiliz ereni, Amerikan evliyası, Haçlı müttefiki bunlar? Evliya kisveli bu insanlarla İslam toplumu teslim alınmış; Haçlılara ve işgalcilere gönüllü köle edilmişlerdir. Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın 5. Din Şurası'nda dikkat çektiği Lawrencler, Hasan Sabbahlar ve Müseylemetül Kezzablar bunlardır.
Amerika ve Vatikan namına bunların teslim aldığı toplum, gerçek hak dostlarına ve Peygamberin getirdiği hakikatlere sırtlarını dönmüş; böylece bilerek yahut bilmeyerek Allah'a harp açmıştır.
Böylesi bir fert yahut toplumun ise iflah olması gerçekten zor, belki de imkansızdır.
"Her kim ki, kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, Peygambere karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu, tutturduğu o yolda bırakır, sonra da cehenneme sallarız; o ne kötü bir yerdir" (Nisa Suresi, 4/115).
Prof. Dr. Baş'a kulak verirsek; bu iki felaketten de korunuruz? Mübarek Üç ayları bunun için fırsat olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019