İcmal Gençlik Afyon kampında BTP Genel Başkan Yardımcısı Enerji Uzmanı Fuat Şengül, Müslümanların güneşini bile sömürüyorlar, şeklinde manşetlik bir tespit yaptı, çarpıcı örnekler verdi, detaylı bir analiz sundu.
Türkiye yenilenebilir-alternatif enerji kaynaklarını ilk defa, adam gibi, hesaplı-kitaplı olarak 2001'de BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydu. BTP iktidarının 18. ayında vatandaşa elektriğin bedava verileceğini projelendirip duyurdu. Üretim ve sanayideki en ağır maliyet kalemi olan enerjinin, nasıl sıfırlanma noktasına geleceği ve rekabet gücünün artacağı ortaya kondu.
Toplum burun kıvırdı, gülüp geçti.
Gülüp geçenlerin anası 15 seneden beri
ağlıyor.
Öyle vergi ve zam bindirmeli elektrik, su, doğalgaz faturaları kesildi ki, toplum adeta fatura manyağına döndü.
15 sene sonra bugün iktidar da, vatandaş ta düşe-kalka Prof. Dr. Baş'ın dediği yere gelmeye çalışıyor.
Altınımız, petrolümüz, madenlerimiz varmış, 15 yıl ecnebilere peşkeş çektikten sonra öğrendik.
Güneşimiz varmış, rüzgarımız varmış, bunlardan enerji üretiliyormuş; Avrupalı ve Koreliler ihaleleri aldı, öğrendik.
Prof. Dr. Baş'ın dediğini dinleseydik bugün vatandaş bedava elektrik kullanacaktı, sanayicinin enerji maliyet yükü sıfırlanmış olacak, rekabet gücü şahlanacaktı. Bedava sınırsız enerji kaynaklarımızı kullanacaktık; dışarıya verdiğimiz 55-60 milyar dolarımız cebimizde kalacaktı.
Güneş akılsız kafaları çarpıyor.
Güneş görmeyen Almanya, aklını kullandı; elektrik enerjisinin %67'sini güneş ve rüzgardan karşılayarak yeni bir rekora imza attı. Önceki hafta da AKP iktidarından en büyük ihaleyi kaptı.
Türkiye'nin ilk Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesini Alman Siemens-Türkerler-Kalyon konsorsiyumu kazandı. Konsorsiyum, 1 milyar doların üzerinde rüzgar tesisi yatırımı yapacak? Lakin yatırımda bizdeki şu meşhur "köprü usülü" esas olacak: Adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü diye değiştirilen Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Köprüsü para basıyor, Japon yatırımı olan Yavuz Selim Köprüsü'ne yapılan ödemeyi karşılamıyor.
Prof. Dr. Baş'ı dinlememenin ağır faturalarını şayet ayıkmaz isek daha çok ödeyeceğiz.
Gelelim, Prof. Dr. Baş'ın 2001'de bize anlattığı Güneş enerjisi vaziyetimize?
Türkiye'de ortalama güneşlenme süresi, günlük toplam 7,2 saat, ışınım şiddetinin günlük toplamı 3,6 kWh/m².
Yıllık güneşlenme süresi ise 2.640 saat ve yıllık yatay güneş ışınım şiddetinin 1.311 kWh/m2.
Türkiye için, güneş enerjisi gerçek kullanma alanı yaklaşık 7,8 milyon m2.
Güneş Türkiye için 376 TW (1 TW=106 MW) güç kaynağı demektir.
Bu değer, bugün kurulu elektrik santrallarımızın 7.880 katına eşdeğerdir.
Gelelim Güneş'in genel vaziyetine?
Güneş, 1.99x1030 kg kütlesinde sıcak bir gaz küresi olup, yüzey sıcaklığı yaklaşık 6 000 Kelvin'dir.
Güneşin merkezinde sıcaklık 8x106 Kelvin ile 40x106 Kelvin arasında değişmektedir
Güneşin bu olağan üstü yüksek sıcaklıkta bir saniyede yaydığı ışıma enerjisi, yaklaşık 4×1023 kW'tır.
Dünyaya bir günde güneşten gelen enerji miktarı, günlük tüketimin yaklaşık 15.000 katıdır.
Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon işlemi, yani hidrojen gazının helyuma dönüşmesi ile açığa çıkan ışıma enerjisidir ve dolayısıyla güneş sürekli bir füzyon reaktörü olarak kabul edilebilir.
Hidrojenin helyuma dönüşmesi esnasında ise saniyede 4x106 ton kütlenin enerjiye dönüşerek yaklaşık 386x106 EJ (Eksa Joule) (1 EJ = 22.7 MTEP-Milyon ton eşdeğer petrol) değerindeki enerji ışınım şeklinde uzaya yayılır. Bu işlem milyonlarca yıl daha devam edeceğinden (yaklaşık olarak belirlenen rakamlara göre beş milyar yıl) güneş, gezegenimiz için sonsuz bir enerji kaynağıdır (Bkz. Prof. Dr. Fatma Ç. Kılıç, Güneş Enerjisi, Türkiye'deki Son Durumu ve Üretim Teknolojileri, s. 28 vd.), Mühendis ve Makina, cilt 56, sayı 671; Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Dünya'da ve Türkiye'de Güneş Enerjisi, Haziran 2009 Rap, s. 120-123).
İşte size, Prof. Dr. Baş'ın, kapitalizmi tarihe gömen "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır" esasının enerji perspektifinden bir kesit.
Tercih milletin; İslamcıların ıslak yama gibi yapıştığı vahşi kapitalizm ile batıp yokluğa talim etmek yahut Prof. Dr. Baş'ın modeli ve projeleriyle şahlanmak!
Türkiye yenilenebilir-alternatif enerji kaynaklarını ilk defa, adam gibi, hesaplı-kitaplı olarak 2001'de BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan duydu. BTP iktidarının 18. ayında vatandaşa elektriğin bedava verileceğini projelendirip duyurdu. Üretim ve sanayideki en ağır maliyet kalemi olan enerjinin, nasıl sıfırlanma noktasına geleceği ve rekabet gücünün artacağı ortaya kondu.
Toplum burun kıvırdı, gülüp geçti.
Gülüp geçenlerin anası 15 seneden beri
ağlıyor.
Öyle vergi ve zam bindirmeli elektrik, su, doğalgaz faturaları kesildi ki, toplum adeta fatura manyağına döndü.
15 sene sonra bugün iktidar da, vatandaş ta düşe-kalka Prof. Dr. Baş'ın dediği yere gelmeye çalışıyor.
Altınımız, petrolümüz, madenlerimiz varmış, 15 yıl ecnebilere peşkeş çektikten sonra öğrendik.
Güneşimiz varmış, rüzgarımız varmış, bunlardan enerji üretiliyormuş; Avrupalı ve Koreliler ihaleleri aldı, öğrendik.
Prof. Dr. Baş'ın dediğini dinleseydik bugün vatandaş bedava elektrik kullanacaktı, sanayicinin enerji maliyet yükü sıfırlanmış olacak, rekabet gücü şahlanacaktı. Bedava sınırsız enerji kaynaklarımızı kullanacaktık; dışarıya verdiğimiz 55-60 milyar dolarımız cebimizde kalacaktı.
Güneş akılsız kafaları çarpıyor.
Güneş görmeyen Almanya, aklını kullandı; elektrik enerjisinin %67'sini güneş ve rüzgardan karşılayarak yeni bir rekora imza attı. Önceki hafta da AKP iktidarından en büyük ihaleyi kaptı.
Türkiye'nin ilk Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesini Alman Siemens-Türkerler-Kalyon konsorsiyumu kazandı. Konsorsiyum, 1 milyar doların üzerinde rüzgar tesisi yatırımı yapacak? Lakin yatırımda bizdeki şu meşhur "köprü usülü" esas olacak: Adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü diye değiştirilen Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Köprüsü para basıyor, Japon yatırımı olan Yavuz Selim Köprüsü'ne yapılan ödemeyi karşılamıyor.
Prof. Dr. Baş'ı dinlememenin ağır faturalarını şayet ayıkmaz isek daha çok ödeyeceğiz.
Gelelim, Prof. Dr. Baş'ın 2001'de bize anlattığı Güneş enerjisi vaziyetimize?
Türkiye'de ortalama güneşlenme süresi, günlük toplam 7,2 saat, ışınım şiddetinin günlük toplamı 3,6 kWh/m².
Yıllık güneşlenme süresi ise 2.640 saat ve yıllık yatay güneş ışınım şiddetinin 1.311 kWh/m2.
Türkiye için, güneş enerjisi gerçek kullanma alanı yaklaşık 7,8 milyon m2.
Güneş Türkiye için 376 TW (1 TW=106 MW) güç kaynağı demektir.
Bu değer, bugün kurulu elektrik santrallarımızın 7.880 katına eşdeğerdir.
Gelelim Güneş'in genel vaziyetine?
Güneş, 1.99x1030 kg kütlesinde sıcak bir gaz küresi olup, yüzey sıcaklığı yaklaşık 6 000 Kelvin'dir.
Güneşin merkezinde sıcaklık 8x106 Kelvin ile 40x106 Kelvin arasında değişmektedir
Güneşin bu olağan üstü yüksek sıcaklıkta bir saniyede yaydığı ışıma enerjisi, yaklaşık 4×1023 kW'tır.
Dünyaya bir günde güneşten gelen enerji miktarı, günlük tüketimin yaklaşık 15.000 katıdır.
Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon işlemi, yani hidrojen gazının helyuma dönüşmesi ile açığa çıkan ışıma enerjisidir ve dolayısıyla güneş sürekli bir füzyon reaktörü olarak kabul edilebilir.
Hidrojenin helyuma dönüşmesi esnasında ise saniyede 4x106 ton kütlenin enerjiye dönüşerek yaklaşık 386x106 EJ (Eksa Joule) (1 EJ = 22.7 MTEP-Milyon ton eşdeğer petrol) değerindeki enerji ışınım şeklinde uzaya yayılır. Bu işlem milyonlarca yıl daha devam edeceğinden (yaklaşık olarak belirlenen rakamlara göre beş milyar yıl) güneş, gezegenimiz için sonsuz bir enerji kaynağıdır (Bkz. Prof. Dr. Fatma Ç. Kılıç, Güneş Enerjisi, Türkiye'deki Son Durumu ve Üretim Teknolojileri, s. 28 vd.), Mühendis ve Makina, cilt 56, sayı 671; Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Dünya'da ve Türkiye'de Güneş Enerjisi, Haziran 2009 Rap, s. 120-123).
İşte size, Prof. Dr. Baş'ın, kapitalizmi tarihe gömen "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır" esasının enerji perspektifinden bir kesit.
Tercih milletin; İslamcıların ıslak yama gibi yapıştığı vahşi kapitalizm ile batıp yokluğa talim etmek yahut Prof. Dr. Baş'ın modeli ve projeleriyle şahlanmak!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019