Bu yazıya başladığım sırada koronavirüs salgınıyla ilgili anlık durum hakkında bilgilerin paylaşıldığı worldometers sitesinde virüs kapmış insan sayısı 1 milyon 550 bini geçmiş, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 90 bine ulaşmıştı.
Vaka sayısında ilk üç ülke ABD, İspanya ve İtalya olurken, Türkiye 38 bin 226 vakayla 9'uncu durumda.
İtalya, İspanya ve ABD'nin liste başı olduğu ölüm sayısında ise ülkemiz 812 kişiyle 13'üncü sırada.
Ve her gün yeni vaka ve ölüm sayılarıyla bu liste değişiyor.
Ölümcül salgının esareti altındaki gezegenimizde hayat adeta durmuş durumda. Duran hayat ise açlığı ve sefaletin palazlanmasını hızlandırıyor.
1 milyar insan aç kalabilir
Dünya genelinde açlık ve yoksullukla mücadele amacıyla 19 farklı vakfın bir araya gelerek kurduğu İngiltere merkezli uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam'ın dün açıkladığı rapora göre; dünya genelinde günlük 1.90 doların altında geliri olan 'aşırı yoksul' 434 milyon kişinin, salgın nedeniyle 1 milyara ulaşacak.
Söz konusu rapordaki tahminlere göre fakirlik sınırı olarak kabul edilen ve günde 5.50 doların altında kazanan kişilerin sayısı ise dünya genelinde 548 milyondan 4 milyara çıkacak.
Dünya nüfusunun yaklaşık 7.7 milyar olduğunu göz önünde tutulursa insan nüfusunun yarıdan fazlasının fakirlik sınırının altında, her 7 kişiden 1'inin ise yoksul olacağını görüyoruz.
Peki, Türkiye olarak ne durumdayız?
Bu sorunun yanıtı da ne yazık ki hiç iç açıcı değil.
Yine Oxfam'ın raporundaki tahminlere göre salgın nedeniyle Türkiye'deki toplam işsiz sayısı 9-10 milyonu bulacak.
Bu işsiz kalanlar aileleriyle birlikte hesaplandığında 83 milyon nüfusa sahip Türkiye'de toplam nüfusun yarısını oluşturuyor.
Bunlar sorun, peki ya çözüm?
Sadece Türkiye değil bu sorunlarla yüzleşen. Önce sağlığı, ardından da ekonomiyi vuran koronavirüs salgınının ekonomisini az ya da çok etkilememiş ülke yok gezegenimizde.
Bu yüzden istisnasız her ülke acil bir çözüm arıyor.
Bu çözüm arayan ülkelerden bir tanesi de salgının en fazla etkilediği İspanya.
Son verilere göre 15 bin 238 kişinin öldüğü İspanya'da toplam vaka sayısı da 152 bini aşmış durumda.
Sağlık sistemi çöken İspanya, diğer pek çok ülke gibi bu salgından milletini nasıl iflas etmeden kurtarabileceği arayışında.
Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde İspanya Ekonomi Bakanı Nadia Calvino Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir açıklama yaptı.
Calvino, koronavirüs ile savaşan ülkenin vatandaşlık maaşı uygulamasına geçebileceğini açıkladı. Eğer karar yasalaşırsa ülkedeki bütün vatandaşlara geçici olarak değil kalıcı olarak düzenli vatandaşlık maaşı ödenecek.
İspanyol Bakanın açıklamasının Türkiye'yi ilgilendiren kısmı ise bu 'Vatandaşlık Maaşı' projesinin Türkiye'ye ait bir proje olmasıdır.
Yanlış anlamayınız lütfen, Türkiye'ye ait dediysem, Türkiye'nin uyguladığı bir proje olduğunu söylemiyorum.
Prof. Dr. Haydar Baş tarafından Türkiye'de yazılmış ve Türkiye için yazılmış Milli Ekonomi Modeli'nin bir projesi de 'Vatandaşlık Maaşı' olduğu için böyle diyorum.
İspanya, koronavirüs salgınının ekonomideki ölümcül etkileriyle mücadele edebilmek için Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin ekonomide onlarca hayat kurtarıcı projesinden bir tanesi olan Vatandaşlık Maaşı'nı hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Ve bugün ekonomisi darboğaza giren, dost bildikleri kapitalist ülkelerin yardım yerine dirsek gösterdiği tüm ülkeler, İspanya'nın yaptığı gibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın modelini uygulamaya çalışıyorlar.
Peki, biz Türkiye olarak işini kaybeden, gelirinden olan, günübirlik kazançlarla karnının zar zor doyurabilen vatandaşlarımız için ne yapıyoruz?
Nisan ayında her bir vatandaşa maske dağıtabilirse hükümet, kendini başarılı sayacak.
Biz hükümet olarak daha şu maske meselesini çözebilmiş değiliz.
Önce PTT dağıtacak dediler, olmadı.
Sonra e-devlet üzerinden sipariş vereceksiniz dediler, o da olmadı.
Şimdi eczanelerden ücretsiz alacaksınız, diyorlar.
İnşallah bu maske dağıtımının bir üstesinden gelsin hükümetimiz, ondan sonra işsiz kalan, aç ve açıkta olan milyonlarca vatandaşın derdini çözmeye de elbet bir gün sıra gelecektir.
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024