Avrupa Birliği bu hafta içinde iki önemli Ortadoğu kararı aldı; birincisi Suriye, ikincisi ise Türkiye ile ilgili…Suriye ile ilgili olan, ABD ve AB güdümlü teröristlerin Suriye'de gasp yoluyla elde ettikleri yerlerde çıkan petrolün AB tarafından alımının gerçekleştirilmesi kararıydı.Düşünebiliyor musunuz, siyasilerimizin "medeniyet projesi" olarak ilan ettiği AB, ekonomik olarak tam bir çöküş yaşamasına rağmen, petrol konusunda ticari partner olarak Birleşmiş Milletlerde temsil edilen meşru Esad yönetimini değil, onu yıkmak isteyen teröristleri kabul ediyor. Batının çifte standardını anlama açısından bu önemli bir örnektir.Bir taraftan, durmadan "uluslar arası toplum" deyip dururlar, bir taraftan da uluslar arası toplumun temsil edildiği iddia edilen BM oluşumunda temsil edilen iradeyi devre dışı bırakırlar.Hem de uluslar arası toplumun Suriye ve Esad konusunda net bir tavrı olmamasına rağmen…Bildiğiniz gibi, Rusya ve Çin BM'nin en önemli karar mercilerinden, veto hakkı bulunan daimi üyelerden…Onlar, teröristlerin muhatap alınması konusunda "tamam" demedikleri müddetçe –ki bu asla mümkün değil- BM'den Suriye yönetiminin dışlanması mümkün gözükmüyor.Zaten bu sebepten olacak ki, BM'de atamadıkları adımları, yine uluslar arası topluluk olarak nitelendirdikleri, Rusya'nın ve Çin'in dahil olmadığı ortamlarda, birlikteliklerde almaya çalışıyorlar. AB oluşumu da bunlardan birisi… AB, giderayak, çöküş aşamasında Büyük İsrail Devleti Projesi için son hizmetlerini sunuyor.Gelelim Türkiye ile ilgili olan karara…Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde alınan kararda, 40 bin masumun ölümünden sorumlu terör örgütü PKK, artık terör örgütü olmaktan çıkartıldı, "aktivist" oldu.Ne garip bir dünyada yaşıyoruz; bugün dünyada söz sahibi olduğunu iddia edenler, resmi devlet başkanlarını terörist, resmi orduların savunmalarını terörist eylem, teröristleri aktivist, terör eylemlerine de mücadele olarak tanımlıyor.Her şey tersine dönmüş durumda…Eee, ipin ucu itin (yumuşatayım dedim) elinde olunca başka ne bekleyeceksin?Bu toplantıda, Türkiye'yi sözde temsil eden siyasilerimiz de, kimisi karara onay vererek, kimisi de çekimser kalarak destek verdiler.Kimleri Meclis'e gönderdiğimizi iyi bilelim.Peki, AB PKK'yı neden terör örgütü olmaktan çıkardı.Bunun birkaç nedeni var.Birincisi, Terörün Finansmanını Engelleme Yasası'nda bizim siyasiler, PKK'yı kapsam dışı bırakmıştı. Dolayısıyla AB bizimkilerin bu kararını teyit eder mahiyette karar verdi.İkincisi, BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK'nın sözde çekilmesinin üç aşamadan oluştuğunu ikinci aşamada Türkiye'nin demokratikleşeceğini, yapısal reformlar ve anayasal değişiklikler yapılacağını belirtmişti. PKK sözcülerinin bu talepleri zaten AB'nin yıllardan beri dayattığı şeylerdi. AB PKK'yı terör örgütü olmaktan çıkararak onu resmi sözcüsü haline getirmiş oldu.Üçüncüsü, AB her ne kadar PKK'yı sözde terör örgütü kabul etse de, perde arkasında PKK'yı kuran, destekleyenler arasındaydı. PKK'nın önemli para desteği her ne kadar ABD üzerinden geliyorsa da, PKK'ya AB ülkelerinde sağlanan dernek imkanlarıyla ciddi para ve silah akışı sağlanmaktaydı. PKK, AB ülkeleri üzerinden propaganda imkanı da bulmaktaydı. Zaten AB'nin hedefi şark projesiydi, PKK da bu projeye hizmet ediyordu.Bu gerçekleri bile bile Türkiye'yi bu uçurumun kenarına getirenler utansın!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025