Kim ne derse desin, basit bir ailenin bütçesinde bile borçlar tehlike işareti olarak algılanıyorsa, devletlerin borçlanmalarının aleyhte sonuçlar doğuracağı gerçeğini kimsenin psikolojik unsurlarla geçiştirmeye hakkı olmamalı.Geçen haftaki Ekoanaliz programında araştırmacı, yazar Selim Kotil, bazı kesimler tarafından gözden ırak tutulmaya çalışılan toplam borç stoku rakamları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Meselenin özü şuydu: Hazine Müsteşarlığı'nın verilerine göre Türkiye'nin iç-dış stoku toplamı 343 milyar dolar olarak gösterilmesine rağmen gerçek borcumuzun 400 milyar doları aştığı gerçeği halkımızdan saklanıyor.İktidarın borç konusundaki tartışmalardan uzak durma konusundaki itinalı tavrı meseleyle içli dışlı olanların uzun zamandır dikkatini çekiyordu. Öyle ki hükümet, borçlar konusundaki aleni suçlamalara rağmen bunlara cevap verme gereği duymuyor, tabiri caizse bu rauntları bir iki yumruk yemeye razı bir şekilde tamamlama gibi eğilimlere tevessül ediyordu. Gerçektende Hazine'nin, Merkez Bankası'nın sitelerine girdiğinizde toplam borçlarımız 343 milyar dolar olarak gözükmekte kalan miktar tablolarda yer almamaktadır. İşte bu yanıltmacanın adı iskontolu perdelemedir.Kotil, son dönemlerde iç borç stokundaki artışlara paralel olarak iç borçlanmamızın kalemleri arasındaki oran değişikliğinin iskontolu tahviller lehine bozulduğunu, iskontolu borçlanmanın borçlanan tarafa yüklediği yükümlülüklerin bütçede ve diğer tablolarda gösterilmediği için iktidarın bu yola başvurduğunu söyledi.Dilerseniz devam etmeden önce iskontolu borçlanmanın ne olduğunu bir örnekle izah edelim. Diyelim ki 100 YTL borç toplamak için normal tahvil çıkardınız ve karşılığında yıllık % 15 faiz maliyetine de razı oldunuz. Bu tablolarda 100 YTL borç ve her yıl içinde 15 YTL faiz borcu şekilde görünür. Fakat aynı borcu iskontolu topladığınızda ise şunlar olur: Siz yine 100 YTL borçlanmış olursunuz fakat aldığınız para eğer bir yıllıksa % 15 ten 85 YTL'dir. Bu durumda borçlanma tablolarda 85 YTL tahvil geliri diye gözükür.(Osmanlı da böyle borçlanmıştı) Aradaki fark gelecek yıllara atılarak gösterilmeye gerek duyulmaz, böyle olunca da her şey güllük gülistanlık havası bozulmadan bir süre için daha propaganda edilebilir.İşte, Kotil bu noktaya dikkat çekerek 3-4 yıllık tahvillerin bize gerçek yükünün + 40 milyar dolar olduğunu ortaya koydu. Kotil devam ederek, aynı metodun dış borçlara uygulandığı da dikkate alındığında toplam borç stokunun 400 milyarı aştığının kesin olduğunu ifade etti.Borçlar konusunda yarım ağız konuşanlara duyurulur.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007