Geçen gün kanallar arasında dolaşırken, futbol üzerine ne kadar fazla program olduğu dikkatimi birkez daha çekti. Elbette çok futbol programı, çok eleştirmen demek. Kökeni ne olursa olsun pek çok insan futbol eleştirisi yapma ehliyetini kendinde görmekte. Teknik adamın maça hangi kadroyla çıkması gerektiğini, kimin maçı hak ettiğini, hangi futbolcunun maçın kaçıncı dakikasında değiştirilirse iyi olacağını izleyicilere anlatmakta. İyi ama diğer alanlarda oransal olarak bu kadar uzman yokken neden futbolda bu kadar uzman var sorusu bana ilginç bir kapı araladı.Çünkü futbolda belirsizlik daha fazladır. Hava koşullarından tutun da, hakemin form durumuna, çıkabilecek sürpriz kartlara, teknik adamların oyuna müdahalede yapacakları zamanlama hatalarına kadar birçok unsur skoru, hatta maç içindeki dalgalanmaları çoğu kez belirsizleştirmekte. Hele bir de güçler dengeliyse işler daha çok karışmakta. Tam da bu sebeple "yorumcular" için kolay, maliyetsiz, kıvrılabilirlik olanağı çok olan bir zemin oluşuyor.Öngörülenin aksi çıkması durumunda bütün bahaneler tezgahtan bir çırpıda çıkarılıyor. Böylece her durumda haklı olunabilen tuhaf bir yapı ortaya çıkıyor. Ne kadar yanıldığınızın hiçbir önemi yok. Hep tutunacak bir dal var.Bunu neden anlattım? Futbol veya başka bir oyun için belki bu duruma katlanılabilir. Fakat ekonomiyi aynı mantıkla inşa etmeye kalkarsanız, dünya savaşları, sömürgecilik için yapılan zulümler ve bunun gibi pek çok acı gerçekle yüzyüze kalırsınız.Günümüzde liberalizmin türevi olan sistemlerin vazgeçilmezlerinden biri, iflah olmaz bir belirsizlik yaratma çabasının varlığıdır.Faiz zemininde spekülatif para hareketleri, günümüzün iktisadi sistemlerindeki adaletsiz gelir dağılımının en önemli sebebi olarak karşımıza çıkmakta. Para tröstlerinin repertuarının en önemli argümanı.Tıpkı futboldaki gibi, "neden oldu?", "nasıl oldu?" gibi sorular anında sulandırılmakta, bu sayede krizlerin gerçek sebepleri bile sorgulanmadan geçiştirilebilmektedir.Bir düşünün. ABD'deki bankaların konut kredisi batağının ceremesini neden bütün ülkeler çekmek zorunda kalmakta. Neden yanlışı yapanın kendi yükünü diğerlerine yıkamayacağı bir yapı araştırılmamakta.Çünkü kurtlar puslu havayı sever de ondan. Böyle olmasaydı, değişken sayısı az ve herkesçe bilinip kontrol edilebilen bir mekanizmada, çalışmadan vurgun yapmak zor belki de imkansız olurdu.Milli Ekonomi Modeli'nin pek çok özelliği arasında ana tema belirsizliklerin nerdeyse sıfır noktasına indirgenmesidir (doğa olayları v.b). Hatta Milli Ekonomi Modeli'nin savaşları önleyici özelliğinden bile bu konu kapsamında bahsedebiliriz.Milli Ekonomi Modeli'ni benzersiz yapan, her kıtadan onlarca ülkenin can simidi gibi ona sarılmasına sebep olan en önemli özelliklerden biri budur:MEM'DE HERŞEY KONTROL ALTINDADIR.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007