Yunanistan’ın Drahmi’ye geçişinin tek çıkar yol olarak tartışıldığı günleri yaşıyoruz. Avrupa Birliği Projesi’nin iktisadi açıdan çuvallamaya mahkum olduğunu Euro’ya geçtikleri gün Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in vurguladığını, Milli Ekonomi Modeli Kongrelerinde “Avrupa Birliği yıkılmaya mahkumdur ve bu bir kanundur” dediğini kamuoyu çok iyi hatırlıyor.
Avrupa’da politikacılar arasındaki son moda toplanıp toplanıp dağılmak oldu. Korkulan Yunanistan’ın batması değil elbette. Bu kara deliğin Avrupa’yı ve hatta şimdilik geçerli olan sistemi yutması. Aslında bu sorunu mevcut mantıklarla çözemeyeceklerini anlamış oldukları kanaatindeyim. Sadece mukadder olanı erteleme çabası hepsi bu.
Gelinen noktada ekonomi çevrelerinin ne olacağından çok ne zaman olacağını tartışmalarının daha mantıklı olacağı düşüncesindeyim. Artık bu bir zaman meselesi
Avrupa’da yapılan MEM Kongresi’nde onlarca bilim insanının teşhis ve tedaviyi duymuş ve fazlasıyla ikna olmuş olmasından ve dünyada yüzden fazla ülkenin modeli bölüm bölüm hayata geçirmesinden hareketle Avrupalı siyasilerin ergeç geleceği noktayı tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Yaşarsak kısa zaman içerisinde kapitalizmi propaganda ve silahla dünyaya dayatan güçlerin bizzat ideal ekonomi biliminden (bilgi için, ideal ya da doğal ekonomi başlıklı yazımız 2005) özür dilediklerine şahit olacağız. Yeter ki her seferinde yaptıkları gibi, küresel kralların krizlerini savaşla finanse etmelerine izin vermeyelim. Fakat bu seçeneğin de batıda ortaya çıkan küreselleşme karşıtı bloğun, eylemlerinin sertlik derecesini küreselleşme baharı dozuna çıkarmış olmalarına dayanarak giderek zorlaştığını ve daha da zorlaşacağını kayıtlara geçirelim.
Yaşadığımız geçiş dönemine iktisat tarihçilerine kolaylık olsun diye bir isim verecek olursak “MEM baskısı altında kapitalizm” diyebiliriz. Bu prese can dayanmaz.
Yukarıda öngörülen sonuçların teknik analizini diğer yazılara bırakıyoruz.
Avrupa’da politikacılar arasındaki son moda toplanıp toplanıp dağılmak oldu. Korkulan Yunanistan’ın batması değil elbette. Bu kara deliğin Avrupa’yı ve hatta şimdilik geçerli olan sistemi yutması. Aslında bu sorunu mevcut mantıklarla çözemeyeceklerini anlamış oldukları kanaatindeyim. Sadece mukadder olanı erteleme çabası hepsi bu.
Gelinen noktada ekonomi çevrelerinin ne olacağından çok ne zaman olacağını tartışmalarının daha mantıklı olacağı düşüncesindeyim. Artık bu bir zaman meselesi
Avrupa’da yapılan MEM Kongresi’nde onlarca bilim insanının teşhis ve tedaviyi duymuş ve fazlasıyla ikna olmuş olmasından ve dünyada yüzden fazla ülkenin modeli bölüm bölüm hayata geçirmesinden hareketle Avrupalı siyasilerin ergeç geleceği noktayı tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Yaşarsak kısa zaman içerisinde kapitalizmi propaganda ve silahla dünyaya dayatan güçlerin bizzat ideal ekonomi biliminden (bilgi için, ideal ya da doğal ekonomi başlıklı yazımız 2005) özür dilediklerine şahit olacağız. Yeter ki her seferinde yaptıkları gibi, küresel kralların krizlerini savaşla finanse etmelerine izin vermeyelim. Fakat bu seçeneğin de batıda ortaya çıkan küreselleşme karşıtı bloğun, eylemlerinin sertlik derecesini küreselleşme baharı dozuna çıkarmış olmalarına dayanarak giderek zorlaştığını ve daha da zorlaşacağını kayıtlara geçirelim.
Yaşadığımız geçiş dönemine iktisat tarihçilerine kolaylık olsun diye bir isim verecek olursak “MEM baskısı altında kapitalizm” diyebiliriz. Bu prese can dayanmaz.
Yukarıda öngörülen sonuçların teknik analizini diğer yazılara bırakıyoruz.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007