Öncelikle belirtelim; vatandaşın eğitim hakkı, Anayasanın 42. maddesi ile güvence altına alınmış ve "Devletin başta gelen ödevlerindendir" denilerek önemi vurgulanmıştır.
Hafta sonu Yüksek Öğretim Kurumlarına (YKS) giriş sınavı var. Bu yıl 2 milyon 600 bin civarında aday sınava girecek.
Üniversiteye girebilmek için yarışan milyonlarca gencin kaderi yine birkaç saate sıkıştırılacak ve ne yazık ki, yine çok büyük bir kitle hayallerine kavuşamayacak.
Memleketin geleceği olan gençlerin hayallerini alan bir sisteme ne mahkum ediliyoruz?
Neden eşit şartlarda ver(e)mediğimiz eğitim neticesinde herkesi aynı sorularla sınava alıyoruz?
Neden Şırnak'ta, Hakkari'de, Ankara Bala'da lise öğrenimi görenlerle, Galatasaray Lisesi, Robert Koleji, Ankara Fen Lisesi öğrencilerini aynı sınava tabi tutuyoruz?
Neden Fen ve Anadolu lisesinde eğitim görenlerle Meslek Lisesi öğrencileri sınavda aynı soruları cevaplamak zorunda?
Fen Lisesi, Anadolu lisesi gibi aynı türdeki okullar arasında bile çok büyük fark varken, bilgisayar eğitimi alan bir Meslek Lisesi öğrencisi, bilgisayar mühendisliğini kazanabilmek için Fen Lisesi mezunları ile girdiği yarışı nasıl kazanacak?
Bütün bunlara bir de yaşanan pandemi sürecini ekleyin, işin içinden asla çıkamazsınız. Birileri çeşitli kurs imkanlarına ulaşabilirken, YKS adaylarının büyük bir kısmının son bir buçuk yıldır ne şartlarda eğitim aldıkları, hayallerinin sınavı olan YKS'ye sağlıklı şartlarda çalışabilecek ortam bulamadığını kim inkar edebilir?
Bu konuda cevap bulması ve çözülmesi gereken o kadar çok soru var ki!
Çünkü, Anayasada da altı çizildiği gibi, 'Eğitim' öncelikli meselemizdir. Eğitimde oluşan eksiklikler, düzeltilemeyen yanlışlar, geleceğimizi doğrudan etkiliyor.
Peki, eğitim imkanlarından aynı derecede faydalanamayan öğrencilere bu eziyet neden? Yanlışta neden ısrar ediliyor? Eğer birileri bu sorunu çözmek istiyor da çözüm üretemiyorsa, lütfen kulak versinler.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, çok uzun yıllar önce eğitimdeki sorunları ortaya koymuş ve çözüm yollarını göstermişti.
Sayın Baş, yaklaşık 20 yıl evvel, sınav sisteminin yanlışlığını, adaletsizliğini ve dolayısıyla en temel insan hakkı olan 'Eğitim Hakkı'nın ihlali olduğunu kamuoyuna açıklamıştı.
Her ile üniversite açmanın çözüm olmadığını, önemli olanın öğrencilerin kendi beceri ve isteklerine göre üniversiteye girebilmesinin mümkün hale getirilmesi olduğunu yıllarca anlattı Sayın Baş.
Bugün her ilde, hatta ilçelerde üniversiteler var. Ama çok sayıda fakültede, kimya mühendisliğinden çevre mühendisliğine, gıdadan inşaat Mühendisliğine bir çok bölüm boş kalıyor. Hatta bazıları öğrenci olmadığı için kapatılıyor.
Bütün bu problemlerin çözümünü yine Prof. Dr. Haydar Baş açıklamıştı. Sınav adaletsizliğinin bitirilmesi ve öğrencilerin istediği bölümlere girebilmesi için, "Sınavsız Üniversite"nin şart olduğunu kamuoyuna deklare eden Sayın Baş, yıllarca bunun önemini ve gerekliliğini anlattı.
Sınavsız üniversitenin şart olduğunu ve nasıl uygulanacağını anlatmaktan dilimizde tüy bitti desek doğrudur.
Araştırmalara göre, gençlerin ülkesine karşı aidiyet duygusunun zayıfladığı bu günlerde, onların güvenli gelecek umutlarının yeşertilmesi için, "Sınavsız Üniversite" bir zorunluluktur.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen hafta sonu YKS'ye girecek tüm gençlerimize başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun…
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021