Türkiye üzerinde uzun zamandan beri toplumsal mühendislik uygulanıyor.Sadece Türkiye değil, Türk dünyası ve İslam coğrafyası üzerinde çalışılıyor. Beyazsaray Ulusal Güvenlik Danışmanı iken Condelezza Rice'in BOP belgesi olarak deklare ettiği belgedeki "22 İslam ülkesi" üzerinde oynanıyor.Afganistan'dan Irak'a, Tunus'tan Mısır'a değin birçok ülkenin vaziyetleri belli!BOP mühendisliği yapılıyor. Türkiye üzerinde de aynı mühendislik sürüyor.Kimi kamu kurumları üzerinden, medya üzerinden, STK'lar üzerinden, toplum mikserleniyor, devlet çalkalanıyor, milletin tutunacak tüm dalları elinden alınıyor. Kamu gücü, emniyet ve adliye mekanizması da bu mikserleme operasyonuna alet ediliyor. Uzun zamandan beri Türk milleti ve medeniyet değerleri üzerinde çok oynandı, oynanıyor. "Altın vuruş" ise Türk ordusuna yapılıyor."Balyoz" üstüne "balyoz" indiriliyor. Gelişmelerin vardığı raddeye bakanlar, bu oyun, "aynı zamanda AKP hükümetine de oynanıyor, Başbakan R. T. Erdoğan ve kabinesine de oynanıyor" demekten kendini alamıyor. Bu kör gidişatın bir de "ters tepme"si var çünkü.İlk defa Erdoğan, Ocak ayının ikinci haftasında Kuveyt'e yaptığı ziyarette, uzun zamandan beri İslam coğrafyasına çöreklenmiş "ajan"lardan söz etti. Dedi ki, "Çok açık konuşacağım? Bizi bu bölgede Türk-Arap kardeşliğini bozmak, araya nifak sokmak için ne tür sinsi oyunlar oynandığını, ajanların o dönem bu bölgede sinsi faaliyetler yürüttüğünü, çirkin propagandalar yapıldığını, tarihin yeniden yazıldığını çok iyi biliyoruz?"Bu çıkışı yapan Erdoğan, TBMM grubunda bizzat gündem ettiği "BOP eş başkanlığı görevini" yeni baştan gözden geçirmelidir. Erdoğan, sanki BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı eserini okumuş gibiydi.Erdoğan, geçmişte kalmamalı? Geçmiş yıllarda Hicaz bölgesinde oynanan oyunların bugün BOP ekseninde Türk dünyası ve İslam coğrafyası üzerinde oynandığını görmek için, Prof. Dr. Baş'ın BOP oyunlarına dair güncel teşhis ve tespitlerine de kulak kabartmalıdır.Erdoğan, devlet çarkına, kamu kurumlarına, medyaya? vs. çöreklenmiş "ABD ve Haçlı değirmenine su taşıyan ajan"ları devre dışı bırakmalıdır.Bunları teşhis etmek zor değil?35-40 yılını devletin "en üst düzeyde güvenlik ve istihbarat bürokratlığı" hizmeti ile geçirmiş Osman Nuri Gündeş, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi Türkî cumhuriyetlerin her birindeki Türk okullarında 60-70 tane CIA pasaportlu Amerikan ajanlarını "İngilizce öğretmeni" olarak istihdam edenlerin F tipi kimliklerini açıklıyor, kim olduklarını anlatıyor.Bu adamlar, Türk milletinin "milli bütünlüğünün teminatı olan İslam dinine", iman esaslarına ve medeniyet değerlerine Haçlı adına çöreklenip, Müslüman kızları Urfa'da gayr-ı Müslimlerle nikahladıkları gibi, Almanya'nın Manheim başta olmak üzere birçok kentinde aynı şekilde "Türk kızlarını gayr-ı Müslimlere nikahlama" tezgahlarını sürdürüyorlar. Manheim'deki tezgaha rest çeken işadamlarının isimleri, adres ve telefonları bizde mevcuttur.Türk milletinin maddi ve manevî damarlarına çöreklenmişler bu Amerika ve Vatikan sülükleri!Her fırsatta, Türkiye üzerindeki oyunları akl-ı selim ile bozan Meltem Medya grubuna çamur atmaya kalkışanlar bunlar! Nitekim Oda TV'ye yapılan baskını fırsat bilip, ülkemiz üzerinde plan kuranların Haçlı oyunlarını bozanlara çamur atmak üzere, "Mesaj TV'ye de baskın yapıldı" şeklinde, halka şuyu'u vukuundan beter yalan haber üfürenler de işte bunlar!Bunlar, akıllarını sadece Amerika'dan almıyor, Amerika'nın içimize yerleştirdiği misyon erlerinden talimat alarak iş görüyorlar. Milleti, devleti, yargıyı, orduyu birbirine katıyorlar. Bir taşla çok kuş vuruyorlar; Türk milleti ve devletinin bizzat kendisine, olmazsa olmaz kurumlarına ve kadrolarına "balyoz" üstüne "balyoz" indiriyorlar.Bu bağlamda Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'un TBMM'de Başbakan Erdoğan'ın cevaplandırması talebiyle gündeme getirdiği şeyler çok önemlidir:37 üniversitede görev yapmak üzere 54 Amerikan istihbarat görevlisi Türkiye'ye getirildi ve bunlar İngilizce öğretmeni kılığında çeşitli üniversitelere sokuldu. Bu cümleden olarak bazı öğrencilerin, YÖK'ün finanse ettiği Fulbright İngilizce Öğreten Asistanlar Programı'nın katılımcılarından olan Rachel Smith ve Hayfa Aboukier'in, Karabük Üniversitesi'nde verdikleri İngilizce derslerine girmemeye başladılar. İki Amerikalı öğretim asistanı, haklarında çıkan 'ajan' suçlamaları sebebiyle geçtiğimiz hafta bağlı bulundukları Fulbrıght'dan izin aldılar.Banu Avar, bunları gündem etmişti, Meclis'e taşındı. Bunlar dışarıya sızanlar! Ya sızmayanlar?! Erdoğan hükümeti, BOP mikserinin ortasındaki Türkiye'nin gidişatının daha vahim noktalara sürüklenmemesi için, kamuya, STK'lara, medyaya ve toplumun kılcal damarlarına sızmış ve sinmiş "ecnebi ajan"ları ve onların "takkeli işbirlikçileri"ni acilen devre dışı bırakmalıdır. Aksi halde Irak'tan, Tunus'tan, Mısır'dan beter savururlar Türkiye'mizi!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019