Başkumandan Vekili Enver Paşa’ya yazdığı mektup
Evvelce zatıâlilerinize bu mıntıkanın bütün mıntıkalarla olan farkının önemini arz etmiştim. Maydos mıntıkası kuvvetlerine kumanda ettiğim zaman aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkân verilmeyebilirdi
30.04.2025 00:46:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





20 Nisan 1331 (3 Mayıs 1915)
Muhteremim,
Evvelce zatıâlilerinize bu mıntıkanın bütün mıntıkalarla olan farkının önemini arz etmiştim. Maydos mıntıkası kuvvetlerine kumanda ettiğim zaman aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkân verilmeyebilirdi.
Von Sanders Paşa hazretleri bizi, bizim orduları, bizim memleketimizi tanımadığı ve layıkıyla araştırmada bulunacak kadar bir zamana sahip olmadığından, sahilde çıkarma noktalarını tamamen açık bırakacak tertibat almış ve bugün düşmanın karaya asker çıkarmasını kolaylaştırmıştır.
Ben, Arıburnu arazisine düşmanın dört tugayı çıktığı zaman mıntıka kumandanlığını yürüten Albay Sami Bey tarafından haberdar edildim. Bu kuvvetin sol kanadına taarruz ettim ve hepsini denize döktüm.
Fakat düşman aynı derecede kuvveti aynı mıntıkaya tekrar çıkardı ve karşı taarruz yaptı. Bunu defettim. Tümenime katılan kuvvetlerle, tekrar üstün kuvvete taarruz etmekten başka bir çare bulamadım.
Ve yine düşman kuvveti mahvedildi. Fakat düşman 3'üncü defa olmak üzere tekrar kuvvet çıkardı. Bu defa da yine düşmana taarruz ediyorum. Kıtalarım hücum mesafesinde düşmanla karşı karşıya bulunuyor. Arazinin engelleri, maiyet kumandanlarının sevk ve idaredeki beceriksizlikleri yüzünden kati netice henüz elde edilemiyor.
Bu vaziyetimizle dahi, düşmanın Boğaz'ı zapt etmek üzere çıkardığı kuvvetleri imha edilmiş ve müdafaa vaziyetinde muhafazaya çalıştığı harekât üslerine uzaktan yeni kuvvetler getirmekle meşgul bulunmuş olduğu inancındayım.
Vatanımızın müdafaasında kalp ve vicdanları bizim kadar çırpınmayacağına şüphe olmayan başta Von Sanders olmak üzere bütün Almanların fikirlerinin üstünlüğüne itimat etmemenizi kati surette temin ederim. Bizzat buraya teşrif eder, umumi vaziyetimizin icaplarına göre bizzat sevk ve idare etmeniz münasip olur kardeşim. 19'uncu Tümen Kumandanı Yarbay Mustafa Kemal
Emrimde bulunan cephe aşağıdaki şekilde kısımlara ayrılmıştır. 5'inci Tümen Cephesi: a- Botan Suyu (Van Gölü'nün 50 km. güneyinde) ile Van Gölü'ne akan Güzeldere arasındaki Hizan bölgesi, burada Van Gölü güneyi müfrezesi vardır. Bunun kuvveti Yarbay Ali kumandasındaki 1.000 kişilik bir piyade taburu ile 300 milisten ibaretti.
b- Güzeldere ile Bitlis Boğazı (her ikisi dâhil) arasında bir tabur noksan olmak üzere, 5'inci Piyade Tümeni, bunun sağ kanadı ve merkezi ile Koltik-Sürüm ve batısında boğaz içinde, Deliklitaş hattında sol kanadıyla Hürmüz kuzeyinden, Nebat Dağı'na kadar uzanmaktadır.
28 Mart 1916'da şifre ile arz ettiğim şekilde iki piyade alayı ve bir süvari alayı tahmin ettiğim düşman asıl mevzilerinin Sindiyan-Perhan-Kerp hattında bulunduğu anlaşılmaktadır.
c- Bitlis Boğazı (hariç) ile Muş-Bitlis yolu üzerinden Nuh'tan 5 km. kadar doğuda bulunan Hotayta silsilesini aşarak gelen yol ile, bu yolun birleştiği İrzak Sokul arasındaki Mutki bölgesinde Hacı Musa kumandasındaki gönüllü müfrezesi vardı.
Bu müfrezelerin mevcudu belli ve sınırlı değildi. Bunların görevi, Bitlis batısında harekâtta bulunarak, tümenin harekâtını kolaylaştırmakla beraber, Korsuvak ve Ziren'den Muş Ovası'na inerek Bitlis-Muş arasındaki düşmanın irtibatını güçleştirmekti.
4 Nisan 1916'da Nuh'tan Korsuvak istikametine ilerleyen Rus kuvvetleri yenilmiş ve beş esir alınmıştı. Bitlis batısındaki Kerp üzerinden de bir tabur kadar düşman kuvvetinin Mutki'den merkezi olan Tatvan'a ilerlemesi üzerine, Musa Bey kuvvetinin bir kısmını bu düşmana karşı göndermiş ve düşmanı mağlup etmiştir.
Düşmanın geriden takviye alması üzerine müfrezemiz Narvan batısında Görden Suyu civarına çekilmiştir. Bu yönden ilerleyen düşman kuvveti anlaşılamamıştır.
Fakat birtakım çetelerden olduğu zannediliyor. Kerp'ten gelen düşmana karşı Boğazın batısında bulunan 13'üncü Alay'ca gereken tedbirler alınmıştı.
d- Mutki bölgesi batı sınırı (hariç) ile Tatori Suyu (dahil) arasındaki Sason bölgesi kaza merkezi olan Kabilcivaz (Sason) Askerlik Şubesi Başkanı Ön Yüzbaşı Ahmet kumandasında ve kendi reisleri de emrinde olmak üzere yeni teşkil ettiğim milis müfrezemiz vardır. Bunların kuvvetleri henüz kesin bir şekil almadı.
Vazifesi: Muş'un 6 km. doğusunda Kortik Dağı'nın doğusundan gelen yol ile Talori Suyu vadisinin ve bu istikamette Beleki kuzeybatısındaki Mahbuban üzerinden Sason'a gelen istikametleri kapamak ve düşmanı taciz etmektir.
Düşmanın 4 Nisan 1916'da bir çetesi Mahbuban'da yenilgiye uğratılmış, Tepik ve Geligüzan istikametinde ilerleyen diğer bir düşman çetesiyle de çatışma olmuştur. Bunların sonuçları hakkında henüz bir bilgi alınamamıştır.
17'nci Alay Bölgesi:
Kozma Dağı ve güneyinde Taluri Suyu (hariç) ile Murat Suyu sol kıyısında, Muş-Genç yolu (dâhil) arasındaki Kulp bölgesinde, 27 Mart 1916'da Çapakçur Müfrezesi cephesine düşman tarafından yapılan taarruzlar üzerine, dağılmaya başlayan milislerin Lice ve Hani'den gönderilen milis ve jandarmalarla takviye edilerek, direnmeleri sağlanmış ve bunların hâlen 700 kadar milis ve 70 kadar jandarmadan kurulu bir kuvvet hâlinde Şin'de ve Şin kuzeyindeki Kozma Gediği'nde ve Kozma Dağı'nın doğu ve batısından Şin'e gelen yollar üzerinde bulunmaktadırlar.
Mahallinden vasıta tedarik edilerek, çabuk bir şekilde dün Diyarbekir'e taşınan 17'nci Alay ve Makineli Tüfek Bölüğü, yarın Hazro üzerinden Kulp bölgesine gönderilecektir. Şimdilik kendisine Kulp bölgesinin kumandanlığını verdiğim alay kumandanının görevi; Kozma Dağı geçitlerini kuzeyden korumak ve Milis gönüllüleri ile Muş ve Murat Suyu arasındaki sahada taarruz! Hareketlerle düşmanı taciz ve meşgul etmektir.
Bu bölgeden 4 Nisan 1916'da Kozma Gediği ile bunun 8 km kadar doğusunda Gerliyekenim arasından Şin üzerine yürüyen 400 kişilik bir düşman kuvveti yenilgiye uğratılarak, çekilmek zorunda bırakıldı. Aynı günde kuvveti tahmin edilemeyen bir düşman faaliyeti görülmektedir.
2. Palu Bölgesi:
Bölgede Diyarbekir'den (Diyarbakır), Lice'den, Palu'dan ve Harput'tan getirilen, sayıları bini geçen milis ve jandarmalardan kurulu müfrezeler bulunmaktadır.
29 Mart 1916 tarihinde Dersim asileri Perisuyu'ndan Palu'ya iki saat mesafeye kadar tahribat yaparak ilerlediler.
3 Nisan 1916'ya kadar olan çatışmalarda, asiler 100 kadar ölü vermiş, kalanları tamamen bastırılarak, Perisuyu'nun kuzeyine atılmıştır. Müfrezelerimiz Palu'nun 30 km. kuzeyi, Çolikt'in 50 km. batısında adı geçen istikameti koruyacak şekilde bilfiil ve Golan hattından Perisuyu kıyısında gereken emniyet tedbirlerini almışlardır.
Bu müfreze Çapakçur Müfreze Kumandanlığı'na bağlanmış olup bir kısım kuvvetle de Çapakçur Müfrezesi takviye ettirilmiştir. Genel Dersim Sancağı'nda ve teşkilat babında 3'üncü Ordu Kumandanlığı'nın ve Elâzığ Vilayeti'nin alabilecekleri tedbirleri sordum, fakat henüz hiçbir cevap alamadım.
3. Emrimde bulunan cephenin kanatları aşağıdaki kuvvetlerle irtibat ve temastadır.
Sağ kanattan Musul Grubu ile irtibat yapılmıştır. Adı geçen gruba iki bölük piyade, iki adi toptan ibaret bir kuvvetle, Şemdinan ve diğer iki kolundan birisi Rayet diğeri Savuçbulak ile Tenaviz arasındadır.
Sol kanattan, 3'üncü Ordunun, Kiğı-Oğnut arasındaki Mendellû-Çatma hattında bulunan 36'ncı Tümen kanadı (200 kişiyi aşmıştı) Elazığ'da büyük kısmıyla toplanan 13'üncü Tümenle temas ve irtibatta bulunmaktadır.
Bundan sonra, 3'üncü Ordu ile temas muhafaza edilmekle beraber, alacağım tertibat ve önemli olaylar hakkında zaman zaman bilgi verilecektir.
Kolordu Karargâhı ve Süvari Bölüğü ancak Diyarbekir'e gelecektir. Erzak depolama ve taşıma aracı tedariki emirlerinin temin ve uygulanması ve yollar hakkında gereken tedbirleri iki üç güne kadar tamamladıktan sonra, Bitlis cephesini denetlemek ve incelemek üzere hareket edeceğim. Hareket günümü ve yolda irtibat işini ayrıca arz edeceğim." 16'ncı Kolordu K. Tuğgeneral Mustafa Kemal (Atatürk'ün söylev ve demeçleri 1. ciltten)
Muhteremim,
Evvelce zatıâlilerinize bu mıntıkanın bütün mıntıkalarla olan farkının önemini arz etmiştim. Maydos mıntıkası kuvvetlerine kumanda ettiğim zaman aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkân verilmeyebilirdi.
Von Sanders Paşa hazretleri bizi, bizim orduları, bizim memleketimizi tanımadığı ve layıkıyla araştırmada bulunacak kadar bir zamana sahip olmadığından, sahilde çıkarma noktalarını tamamen açık bırakacak tertibat almış ve bugün düşmanın karaya asker çıkarmasını kolaylaştırmıştır.
Ben, Arıburnu arazisine düşmanın dört tugayı çıktığı zaman mıntıka kumandanlığını yürüten Albay Sami Bey tarafından haberdar edildim. Bu kuvvetin sol kanadına taarruz ettim ve hepsini denize döktüm.
Fakat düşman aynı derecede kuvveti aynı mıntıkaya tekrar çıkardı ve karşı taarruz yaptı. Bunu defettim. Tümenime katılan kuvvetlerle, tekrar üstün kuvvete taarruz etmekten başka bir çare bulamadım.
Ve yine düşman kuvveti mahvedildi. Fakat düşman 3'üncü defa olmak üzere tekrar kuvvet çıkardı. Bu defa da yine düşmana taarruz ediyorum. Kıtalarım hücum mesafesinde düşmanla karşı karşıya bulunuyor. Arazinin engelleri, maiyet kumandanlarının sevk ve idaredeki beceriksizlikleri yüzünden kati netice henüz elde edilemiyor.
Bu vaziyetimizle dahi, düşmanın Boğaz'ı zapt etmek üzere çıkardığı kuvvetleri imha edilmiş ve müdafaa vaziyetinde muhafazaya çalıştığı harekât üslerine uzaktan yeni kuvvetler getirmekle meşgul bulunmuş olduğu inancındayım.
Vatanımızın müdafaasında kalp ve vicdanları bizim kadar çırpınmayacağına şüphe olmayan başta Von Sanders olmak üzere bütün Almanların fikirlerinin üstünlüğüne itimat etmemenizi kati surette temin ederim. Bizzat buraya teşrif eder, umumi vaziyetimizin icaplarına göre bizzat sevk ve idare etmeniz münasip olur kardeşim. 19'uncu Tümen Kumandanı Yarbay Mustafa Kemal
İkinci ordu kumandanlığına gönderdiği rapor
28 Mart 1332 (10 Nisan 1916)Emrimde bulunan cephe aşağıdaki şekilde kısımlara ayrılmıştır. 5'inci Tümen Cephesi: a- Botan Suyu (Van Gölü'nün 50 km. güneyinde) ile Van Gölü'ne akan Güzeldere arasındaki Hizan bölgesi, burada Van Gölü güneyi müfrezesi vardır. Bunun kuvveti Yarbay Ali kumandasındaki 1.000 kişilik bir piyade taburu ile 300 milisten ibaretti.
b- Güzeldere ile Bitlis Boğazı (her ikisi dâhil) arasında bir tabur noksan olmak üzere, 5'inci Piyade Tümeni, bunun sağ kanadı ve merkezi ile Koltik-Sürüm ve batısında boğaz içinde, Deliklitaş hattında sol kanadıyla Hürmüz kuzeyinden, Nebat Dağı'na kadar uzanmaktadır.
28 Mart 1916'da şifre ile arz ettiğim şekilde iki piyade alayı ve bir süvari alayı tahmin ettiğim düşman asıl mevzilerinin Sindiyan-Perhan-Kerp hattında bulunduğu anlaşılmaktadır.
c- Bitlis Boğazı (hariç) ile Muş-Bitlis yolu üzerinden Nuh'tan 5 km. kadar doğuda bulunan Hotayta silsilesini aşarak gelen yol ile, bu yolun birleştiği İrzak Sokul arasındaki Mutki bölgesinde Hacı Musa kumandasındaki gönüllü müfrezesi vardı.
Bu müfrezelerin mevcudu belli ve sınırlı değildi. Bunların görevi, Bitlis batısında harekâtta bulunarak, tümenin harekâtını kolaylaştırmakla beraber, Korsuvak ve Ziren'den Muş Ovası'na inerek Bitlis-Muş arasındaki düşmanın irtibatını güçleştirmekti.
4 Nisan 1916'da Nuh'tan Korsuvak istikametine ilerleyen Rus kuvvetleri yenilmiş ve beş esir alınmıştı. Bitlis batısındaki Kerp üzerinden de bir tabur kadar düşman kuvvetinin Mutki'den merkezi olan Tatvan'a ilerlemesi üzerine, Musa Bey kuvvetinin bir kısmını bu düşmana karşı göndermiş ve düşmanı mağlup etmiştir.
Düşmanın geriden takviye alması üzerine müfrezemiz Narvan batısında Görden Suyu civarına çekilmiştir. Bu yönden ilerleyen düşman kuvveti anlaşılamamıştır.
Fakat birtakım çetelerden olduğu zannediliyor. Kerp'ten gelen düşmana karşı Boğazın batısında bulunan 13'üncü Alay'ca gereken tedbirler alınmıştı.
d- Mutki bölgesi batı sınırı (hariç) ile Tatori Suyu (dahil) arasındaki Sason bölgesi kaza merkezi olan Kabilcivaz (Sason) Askerlik Şubesi Başkanı Ön Yüzbaşı Ahmet kumandasında ve kendi reisleri de emrinde olmak üzere yeni teşkil ettiğim milis müfrezemiz vardır. Bunların kuvvetleri henüz kesin bir şekil almadı.
Vazifesi: Muş'un 6 km. doğusunda Kortik Dağı'nın doğusundan gelen yol ile Talori Suyu vadisinin ve bu istikamette Beleki kuzeybatısındaki Mahbuban üzerinden Sason'a gelen istikametleri kapamak ve düşmanı taciz etmektir.
Düşmanın 4 Nisan 1916'da bir çetesi Mahbuban'da yenilgiye uğratılmış, Tepik ve Geligüzan istikametinde ilerleyen diğer bir düşman çetesiyle de çatışma olmuştur. Bunların sonuçları hakkında henüz bir bilgi alınamamıştır.
17'nci Alay Bölgesi:
Kozma Dağı ve güneyinde Taluri Suyu (hariç) ile Murat Suyu sol kıyısında, Muş-Genç yolu (dâhil) arasındaki Kulp bölgesinde, 27 Mart 1916'da Çapakçur Müfrezesi cephesine düşman tarafından yapılan taarruzlar üzerine, dağılmaya başlayan milislerin Lice ve Hani'den gönderilen milis ve jandarmalarla takviye edilerek, direnmeleri sağlanmış ve bunların hâlen 700 kadar milis ve 70 kadar jandarmadan kurulu bir kuvvet hâlinde Şin'de ve Şin kuzeyindeki Kozma Gediği'nde ve Kozma Dağı'nın doğu ve batısından Şin'e gelen yollar üzerinde bulunmaktadırlar.
Mahallinden vasıta tedarik edilerek, çabuk bir şekilde dün Diyarbekir'e taşınan 17'nci Alay ve Makineli Tüfek Bölüğü, yarın Hazro üzerinden Kulp bölgesine gönderilecektir. Şimdilik kendisine Kulp bölgesinin kumandanlığını verdiğim alay kumandanının görevi; Kozma Dağı geçitlerini kuzeyden korumak ve Milis gönüllüleri ile Muş ve Murat Suyu arasındaki sahada taarruz! Hareketlerle düşmanı taciz ve meşgul etmektir.
Bu bölgeden 4 Nisan 1916'da Kozma Gediği ile bunun 8 km kadar doğusunda Gerliyekenim arasından Şin üzerine yürüyen 400 kişilik bir düşman kuvveti yenilgiye uğratılarak, çekilmek zorunda bırakıldı. Aynı günde kuvveti tahmin edilemeyen bir düşman faaliyeti görülmektedir.
2. Palu Bölgesi:
Bölgede Diyarbekir'den (Diyarbakır), Lice'den, Palu'dan ve Harput'tan getirilen, sayıları bini geçen milis ve jandarmalardan kurulu müfrezeler bulunmaktadır.
29 Mart 1916 tarihinde Dersim asileri Perisuyu'ndan Palu'ya iki saat mesafeye kadar tahribat yaparak ilerlediler.
3 Nisan 1916'ya kadar olan çatışmalarda, asiler 100 kadar ölü vermiş, kalanları tamamen bastırılarak, Perisuyu'nun kuzeyine atılmıştır. Müfrezelerimiz Palu'nun 30 km. kuzeyi, Çolikt'in 50 km. batısında adı geçen istikameti koruyacak şekilde bilfiil ve Golan hattından Perisuyu kıyısında gereken emniyet tedbirlerini almışlardır.
Bu müfreze Çapakçur Müfreze Kumandanlığı'na bağlanmış olup bir kısım kuvvetle de Çapakçur Müfrezesi takviye ettirilmiştir. Genel Dersim Sancağı'nda ve teşkilat babında 3'üncü Ordu Kumandanlığı'nın ve Elâzığ Vilayeti'nin alabilecekleri tedbirleri sordum, fakat henüz hiçbir cevap alamadım.
3. Emrimde bulunan cephenin kanatları aşağıdaki kuvvetlerle irtibat ve temastadır.
Sağ kanattan Musul Grubu ile irtibat yapılmıştır. Adı geçen gruba iki bölük piyade, iki adi toptan ibaret bir kuvvetle, Şemdinan ve diğer iki kolundan birisi Rayet diğeri Savuçbulak ile Tenaviz arasındadır.
Sol kanattan, 3'üncü Ordunun, Kiğı-Oğnut arasındaki Mendellû-Çatma hattında bulunan 36'ncı Tümen kanadı (200 kişiyi aşmıştı) Elazığ'da büyük kısmıyla toplanan 13'üncü Tümenle temas ve irtibatta bulunmaktadır.
Bundan sonra, 3'üncü Ordu ile temas muhafaza edilmekle beraber, alacağım tertibat ve önemli olaylar hakkında zaman zaman bilgi verilecektir.
Kolordu Karargâhı ve Süvari Bölüğü ancak Diyarbekir'e gelecektir. Erzak depolama ve taşıma aracı tedariki emirlerinin temin ve uygulanması ve yollar hakkında gereken tedbirleri iki üç güne kadar tamamladıktan sonra, Bitlis cephesini denetlemek ve incelemek üzere hareket edeceğim. Hareket günümü ve yolda irtibat işini ayrıca arz edeceğim." 16'ncı Kolordu K. Tuğgeneral Mustafa Kemal (Atatürk'ün söylev ve demeçleri 1. ciltten)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.