Epey zamandır dünya gündeminin en önemli konularından birisi Ukrayna krizi...
Tabiri caizse, Ukrayna ile yatıp Ukrayna ile kalkıyoruz.
Başını ABD'nin çektiği Batılı ülkeler Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğini iddia ederek NATO'yu da devreye koyarak askeri yığınak yapmaya, silah göndermeye devam ediyorlar; Rusya ise sınırında yaşanan bu gelişmelere kayıtsız kalmayarak, 100 bin askerini Ukrayna sınırına göndererek, bu bölgede askeri tatbikatlar düzenleyerek cevap veriyor.
Ukrayna krizinin arkasında birçok neden sayılabilir.
Siyasi neden; Kırım'ın bağımsızlığını ilan edip ardından da referandumla Rusya'ya bağlanması ve Rusların yoğun olarak yaşadığı ve tek taraflı bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk ve Lugansk bölgelerinin de, Kırım gibi Rusya'ya bağlanma ihtimalleri...
Askeri neden; ABD'nin, dünyanın birçok bölgesinde ve hemen hemen her sahada Rusya ile yaptığı bilek güreşlerini kaybetmesi ve bu sebeple dün Çeçenistan ve Gürcistan örneğinde olduğu gibi Rusya'yı çatışmalarla kendi bölgesinde meşgul etme hedefi...
Ve daha niceleri sayılabilir. Bence en önemli nedenlerden birisi; Avrupa ülkelerinin Rusya'ya olan enerji bağımlılığını ortadan kaldırmak...
Malum, Rusya'dan doğal gaz ithalatı Avrupa ülkeleri için olmazsa olmaz...
Bugüne kadar enerji bağımlılığını azaltmak için birçok yol denediler ama hiçbirisi Rus gazı kadar cazip olmadı.
Rusya ise, Kuzey Akım-1, Kuzey Akım-2, TürkAkım gibi Rus gazının Avrupa ülkelerine taşınması konusunda ciddi projeleri hayata geçirdi, Avrupa'yı biraz daha enerji konusunda kendisine bağladı.
Elbette ki bundan en fazla rahatsız olan ülke ABD... Çünkü Rusya aleyhinde askeri, siyasi, ekonomik bir adım atmak istediğinde Avrupa ülkelerini yanında bulamıyor. Bunun da en büyük nedeninin bu ülkelerin Rusya'ya olan enerji bağımlılığı olduğunu görüyor.
Güncel haliyle Afrika'yı da kapsayan Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'nin Ortadoğu ayağı Rusya'ya, Afrika ayağı ise Çin'e toslamış vaziyette... İstediği şekilde bu coğrafyalardaki ülkelerin rejimlerini ve sınırlarını Irak gibi, Libya gibi değiştiremiyor.
ABD ve İsrail ikilisi Avrupa ülkelerinin Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltmak ve ortadan kaldırmak için Doğu Akdeniz'deki doğal gaz rezervlerine çullandılar. Ama ABD'nin Doğu Akdeniz doğal gazının taşınması projesi olan EastMed projesinden desteğini çekmesi gösteriyor ki bu da sonuçsuz kaldı.
ABD, farklı ülkelerden elde ettiği sıvılaştırılmış doğal gazını (LNG) Avrupa'ya vermeye çalıştı ama bu da Rus gazının alternatifi olamadı.
Şimdi ise ABD; Ukrayna krizi bahanesiyle Avrupa ile Rusya arasındaki ilişkileri gererek, Avrupa ülkelerinin cazip olan Rus gazından vazgeçmeleri, kendi cazip olmayan gazını almaları için gayret gösteriyor; adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova'nın bu konuda dün yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi. Zaharova haftalık basın toplantısında özetle şunları ifade etti:
"ABD, AB enerji piyasasının bir kısmını kendisi için elverişli koşullarda işgal etmeye çalışıyor."
"ABD'liler, kendileri tarafından yapay olarak oluşturulan siyasi konjonktürü, adil olmayan, gerçeği yansıtmayan yöntemleri kullanarak, AB enerji piyasasının bir bölümünü kendileri için yararlı olan, Avrupalılar için çok yararlı ve elverişli olmayan koşullarda işgal etmek, AB'nin enerji politikası üzerinde azami nüfuza sahip bir koz elde etmek için kapsamlı bir girişimde bulunuyor."
"Ukrayna vatandaşlarının büyük bölümü Rusya-Ukrayna ortak tarihine empati duyuyor ve bu nedenle Kiev rejiminin ve Ukrayna Devlet Başkanı'nın eleştirilerine maruz kalıyor. Rusya'nın böyle bir ülkeye saldırgan eylemler, hatta tam teşekküllü askeri eylemler planladığına dair iddialar absürt..."
"ABD'nin Ukrayna'daki durumla ilgili ve Rusya'nın saldırgan planları olduğu yönündeki açıklamaları, Irak'ı istila etmeden önce verdikleri beyanatları anımsatıyor. Bizim bu tür saldırgan planlarımız yok, ancak içimde ABD'nin bu tür planları olduğuna dair bir his var."
Evet, Zaharova'nın da ifade ettiği gibi, Ukrayna krizinin nedenlerinden birisi, Avrupa ülkelerinin bir türlü kabul etmediği ABD'nin enerji tekliflerini, Rus gazınının önünü keserek kabul etmeye zorlamak... Avrupa'yı, enerji konusunda Rusya'dan koparıp, ABD'ye bağlamak... Elbette ki Avrupa için cazip olmayan koşullarla...
Ama görünen o ki, bu plan da tutmayacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, Almanya Başbakanı Scholz'un ve diğer Avrupa ülkelerinin liderlerinin "savaş istemiyoruz" duruşu, Rusya ile ikili temasa geçmeleri ABD'nin bu konuda da bilek güreşini kaybettiğini gösteriyor.
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024