logo
26 ARALIK 2024

Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu

26.12.2024 00:00:00

Erdoğan ve Bahçeli, Türk Milletinin sorunlarını unuttu. Milletimizi ısrar ve inat ile 'Suriye'de zafer kazandık' sözlerine inandırmaya çalışıyorlar. 

BTP lideri Hüseyin Baş'ta ısrar ve inat ile Suriye'de yaşanan olayları; "Bugün Türkiye'de bu harekâtı savunan kardeşlerimize söylüyorum; Siz, ABD'nin istediğini yapıyorsunuz, siz İsrail'in istediğini yapıyorsunuz. Sizin yaptığınız sözcülük Amerikan sözcülüğü... Bunu bilmiyor da yapıyorsanız sözüm yok ama bunu hainlik olsun diye yapıyorsanız bu millet size gün gelir hesabını sorar' diyerek şu soruyu sordu: Türkiye Suriye'de ne kazandı?

Türkiye, Suriye'de ne kazandı? 

"Emeklinin maaşı mı artıyor, asgari ücretlinin alım gücü yeterli bir seviyeye mi getirilecek, işsizlik mi azalacak, enflasyon mu düştü? Suriye'yi kazanmışsın, ne kazandın? 

Türkiye ne kazandı? 13 yıldan beri askerimizi orada tutuyoruz terör tehdidi var diye. Esad varken böyle bir tehdit yoktu. Sen çıkardın bu tehdidi, sen çıkardığın tehdide önlem aldın. Bizim paramızı oraya harcadın. Milyonlarca Suriyeliyi buraya getirdin, bizim paramızı ona harcadın… Bırak Suriyelilerin gitmesini sen yenilerini getirme…"

Bu satırları yazdığım sırada Maliye Bakanı, 'Türkiye'de yüksek enflasyon olduğu gerçeğini kabul etmemiz lazım' derken Çalışma Bakanı talimatla toplantı yapıp asgari ücreti 22 bin lira olarak belirlediklerini açıklıyordu. Yani Suriye zaferinden (!) milletin payına düşen açlığa devam oldu. 

Sayın Baş'ın bu çıkışı aklıma Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir İktisat kongresinde yaptığı konuşmayı getirdi. 

Büyük insan Atatürk o kongrede hem geçmişi tahlil ediyor, hem günün önemini vurguluyor hem de yarınlar için neler yapılması gerektiğini açıklıyordu.

Ne diyordu Atatürk?

"Osmanlı tarihinde bütün gayretler, bütün çalışma, milletin isteği, emelleri ve gerçek ihtiyaçları açısından değil, belki şunun bunun özel emellerini, tutkularını karşılamak açısından gerçekleşmiştir. 

Örneğin Fatih İstanbul'u aldıktan sonra, yani Selçuk saltanatı ile Doğu Roma İmparatorluğu'nun mirasına konduktan sonra, Batı Roma İmparatorluğu'nu da zapt ederek büyük bir saltanat kurmak istedi. 

Böyle geniş bir emel izledi. Böyle bir emeli izlemek ve uygulayabilmek için bütün milleti, ana unsuru arkasından bu hedefe doğru yönlendirdi. 

Örneğin Yavuz Sultan Selim, Fatih'in açtığı batı cephesini sağlamlaştırmakla beraber; bütün Asya'yı birleştirerek büyük bir İslâm İmparatorluğu meydana getirmek üzere böyle bir siyasî meslek izledi. Ana unsuru bunun arkasından dolaştırdı. 

Kanuni Süleyman her iki cepheyi en üst derecede genişletmek, bütün Bahr-i Sefid'i (Akdeniz) bir Osmanlı havuzu haline getirmek, Hindistan üzerinde gücünü kurmak gibi çok büyük, şahane bir siyaset izledi. Bu siyasetin uygulanması için ana unsuru kullandı…

Arkadaşlar, bütün bu işler ve hareketler, doğruluğu araştırılırsa, görülür ki bu büyük, güçlü padişahlar takip ettikleri dış siyasette kendi emelleri, hırsları ve arzularına dayanmışlardır. 

Büyük ve şahane arzularına dayanmakla beraber iç kuruluşlarını, iç siyasetlerini bu tutkularından doğmuş olan dış siyasetlerine göre düzenlemek zorunda kalmışlardır. 

Hâlbuki dış siyaset iç teşkilât ve iç siyasete dayandırılmak mecburiyetindendir. Yani iç teşkilâtının dayanamayacağı genişlik derecesinde olmamalıdır. Yoksa hayalî, dış siyasetler peşinde dolaşanlar, dayanma noktalarını kendiliğinden kaybederler…

Taç sahipleri yöneticiler, Saraylar, Babıâliler mutlaka büyük gösterişe, şana sahip olabilmek için, onu devam ettirebilmek, zevk ve tutkularını sağlayabilmek için her ne pahasına olursa olsun, bu parayı hazırlamak çaresine düşmüşlerdir. 

O çareler de, borçlanmalar oldu. O kadar çok borçlanmalar yapıyorlardı, o kadar kötü şartlar içinde borçlanmalar yapılıyordu ki, bunların faizleri de ödenemedi. En sonunda bir gün Osmanlı Devletinin iflâsına karar verdiler…"

100 yıl sonra aynı tablo

Hem de bire bir aynı tablo. Devlet borca batmış ve borcundan çok borç faizi ödüyor. Vatandaş borca batmış, bankaların takibinde. 

İşsizlik, gelir adaletsizlik almış başını gitmiş. Çalışanların yarısını açlık sınırına mahkum etmişsin. Paran pul, tarımda bile ithalatçı olmuşsun. 

Toplum cinnet geçiriyor. Her gün onlarca akıl ve imanın kabul edemeyeceği hadiseler yaşanıyor.

Ama taç sahipleri, modern Babıâliler ve etrafındakiler lüks ve şatafatlarından (pardon pardon) itibarlarından zerre taviz vermedikleri gibi milletin bir kesimini peşlerine takarak emellerine ulaşmak istiyorlar. 

Son söz yine Baş'tan olsun

"Şimdi biz devlet aklına muhalefet etmiş oluyormuşuz! Çok büyük bir plan varmış ve bu, devletin âli çıkarlarıymış, biz buna muhalefet ettiğimiz için kötü adam oluyoruz! 

Ben biliyorum ki sen samimi değilsin, sen oraya gidiyorsun ABD'nin aklıyla, sen oraya gidiyorsun İsrail'in aklıyla ve buna 'Müslümanlık adına' diyorsun…

Erdoğan'la, Atatürk'ü kıyaslıyorlar. Atatürk işgal edilmiş toprakları yedi düvelden temizledi, kendi vatandaşına bir devlet bıraktı ve bütün zenginliğini o vatandaşa verdi. 

Sen güvenlik altındaki bir toprağını adalarını koruyamadın, Kıbrıs'ını tartışmaya açtın ve bütün kaynakları milletin elinden alıp yabancıya peşkeş çektin. Sen kendini kıyaslayacaksan git oradan kıyasla, bak bakalım millet mi kazandı zillet mi? (BTP lideri Hüseyin Baş)

 
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Merkez Bankası faiz kararını verdi
İki yıl sonra bir ilk
Teğmenlerle ilgili karar 16 Ocak'ta verilecek
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Protesto eylemlerinde ölenler var
Suriye karıştı
Sıla bebeğin mahkemesi başladı
5 sanığın yargılaması kapalı yapılıyor
Gözler Merkez Bankası'nda
Faiz kararı öncesi dolarda yükseliş
İkinci duruşma başladı
Narin Güran cinayeti davası
Pürüzün destekçisi ise belli
Suriye'de en büyük pürüz PKK/YPG
Can kardeş, ne işin olur senin Embraer ile?
Azerbaycan için yas günü
Sonuç sürpriz değil
En iyi maaşı onlar alıyor
İşte en temel sorun
'Ekonomide travmaları atlatamadık'
Salih Müslim'i ağırlayanlar hoş
Nevşin Mengü nahoş
Sözlerini tutmadılar!
Asgari ücretli enflasyona ezdirildi
Tarım Bakanlığı'nın yapmadığını Mansur Başkan yapıyor
ABB'den Kalecikli üreticiye can suyu
Yoksulluk sınırı 71 bin TL'yi aştı
Yeni asgari ücret açlık sınırının altında
Merkez Bankası faiz kararını verdi
İki yıl sonra bir ilk
Teğmenlerle ilgili karar 16 Ocak'ta verilecek
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Protesto eylemlerinde ölenler var
Suriye karıştı
Sıla bebeğin mahkemesi başladı
5 sanığın yargılaması kapalı yapılıyor
Gözler Merkez Bankası'nda
Faiz kararı öncesi dolarda yükseliş
İkinci duruşma başladı
Narin Güran cinayeti davası
Pürüzün destekçisi ise belli
Suriye'de en büyük pürüz PKK/YPG
Can kardeş, ne işin olur senin Embraer ile?
Azerbaycan için yas günü
Sonuç sürpriz değil
En iyi maaşı onlar alıyor
İşte en temel sorun
'Ekonomide travmaları atlatamadık'
Salih Müslim'i ağırlayanlar hoş
Nevşin Mengü nahoş
Sözlerini tutmadılar!
Asgari ücretli enflasyona ezdirildi
Tarım Bakanlığı'nın yapmadığını Mansur Başkan yapıyor
ABB'den Kalecikli üreticiye can suyu
Yoksulluk sınırı 71 bin TL'yi aştı
Yeni asgari ücret açlık sınırının altında
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.