AB'nin dayatmaları milletimize ne kadar anlatılırsa, toplumda o nispette AB taraftarlığı azalıyor.
Kamuoyu yoklamaları "AB'ye destek" projesi olarak yapılsa da, pekçok ankette artık AB'cilerin sayısının başaşağı son sürat gittiğini, irtifa kaybettiğini gösteriyor.
Anketçiler, çok sayıda kişi üzerinde yoklama yapmaya yanaşamıyorlar. Zira sayı artıkça AB taraftarlığı azalıyor.
Nitekim İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Medya ve Kamuoyu Araştırmaları Grubu'nca yapılan araştırma, örnekleme yöntemiyle İstanbul'da 25 ilçede 350 kişi üzerinde gerçekleştirildi. Buna rağmen AB'yi istemeyenlerin oranı, üç-dört ay öncesininkinden çok yüksek fark yaptı. İstemeyenlerin patlaması yaşandı adeta. Ankete katılanların yüzde 32.6'lık kesimi ise "Türkiye'nin AB'ye hiçbir zaman alınmayacağı'' kanaatında.
Katılımcıların yüzde 79.7'si "Uyum Yasaları''nın AB'nin dayatması olduğu'' görüşünü savundu.
Toplum çok duyarlı... "Manda marazı"na tutulmuş eski tüfek-yeniyetme tüm politikacılarımızı hayal kırıklığına uğratacak nispette duyarlı. "Türkiye, AB'ye üye olmak için hangi konularda taviz vermemeli?'' sorusuna verilen cevapların başında yüzde 81.4 ile Kıbrıs, yüzde 74.8 ile de "terör örgütü elebaşının idamı'' geldi.
AB'ye alternatif teklifleri ise toplum nezdinde sadece AB'nin değil, aynı zamanda ABD'nin de bittiğinin işaretini verdi.
Araştırmada, AB'ye alternatif olarak yüzde 23.4 ile ABD, yüzde 20.4 ile Türk cumhuriyetleri, yüzde 15.7 ile İslam dünyası, yüzde 13.7 ile de Rusya, İran ve Çin gösterildi.
Bu arada araştırmada, "Türkiye, ABD'nin Irak'a karşı düzenleyeceği operasyonda nasıl bir tavır almalı?'' sorusuna katılımcıların yüzde 49.7'i "karışmamalı'', yüzde 40.9'u "karşı çıkmalı'', yüzde 6.9'u da "desteklemeli'' yanıtını verdi.
Bu kabil anketler aynı zamanda koalisyon ortaklarının, ABD/AB ve IMF'ci ekonomik, siyasal ve dış politik gidişatının iflas ettiğinin de göstergesi.
Madalyonun diğer yüzü daha vahim. Avrupa cenahının anketleri, AB'cilerimiz namına, evet çooook daha vahim.
Avrupa Parlemantosu üyesi Pervanche Berez'in kamuoyu yoklamasında, Avrupalıların yüzde 74'ü, "Türkiye AB'ye girmesin'' diye oy kullandı. Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakanların oranı ise sadece yüzde 22'de kaldı. Onlar da sadece sıcak bakıyor, o kadar.
Avrupalıların yüzde 73'ü, Çek Cumhuriyeti'nin üyeliğine 'kabul' oyu kullandı. Ardından sırasıyla Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya, Malta, Estonya, Litvanya ve Letonya, en yüksek oyu aldı.
Siz, şimdi "onurlu bir Türk evladı" olarak burada kendinize bir yer beğenin. Evet, burada Türk Milletine yer yok, benden söylemesi.
Avrupa'nın, Türkiye'nin AB'ye girmesini istemediğini içeren kamuoyu yoklaması sonuçları, Avrupa Parlamentosu'na rapor edilecek. Al başına bir bela daha... İşin yoksa, bir de bunları ikna etmek için taviz üstüne taviz ver. Yazık.
Bu yoklama sebebiyle AB'ci Dışişleri bürokratlarımız panikledi. Paris Büyükelçiliği'miz Ankara'yı uyardı.
Dışişleri Bakanlığımız ise "AB için tıkla'' kampanyası başlatarak, sözkonusu "tıkla" talimatını, YÖK ve Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne "hizmete özel'' ibaresiyle gönderdi. YÖK ise uygun gördüğü 24 üniversitenin rektörlüğüne gönderdiği "hizmete özel'' ibareli yazıda, Dışişleri'nin oylamaya katılmanın olumsuz tabloyu düzelteceğini düşündüğünü bildirerek, "gereğini'' rica etti.
Şimdi üniversitelerimiz AB için tıklayacaklar ve Avrupa'nın bizi ne kadar da çok ama çooook istediği ortaya çıkacak.
Tıklayın beyler, tıklayın.
AB, Kıbrıs'ımızı, Ege'mizi tıklasın. Güneydoğumuzu tıklasın. Tarihten bugüne tek vücut olan milletimizi, darmadağın etmek için "etnik damar"ları tıklasın. Karadeniz'de Rum-Pontus rüyalarını, suriçi İstanbul'da da Bartholomeos'un ekümenik hayallerini tıklasın. Feth-i mübinin sembolü Ayasofya'yı "kilisem" diye tıklasın
Siz de "AB bizi topyekün istiyor" demek için "yalancık"tan tıklayın.
Hep beraber tıklayın. ANAP, MHP, DSP, DYP, SP, AKP ve sair AB meftunları olarak topunuz tıklayın.
Bakalım, tarihin akışını bu "yalancık tıklamalar"la değiştirebilecek misiniz?
Bağımsız Türkiye sevdalıları da topunuzu seçim sandığında tıklayacak.
Kamuoyu yoklamaları "AB'ye destek" projesi olarak yapılsa da, pekçok ankette artık AB'cilerin sayısının başaşağı son sürat gittiğini, irtifa kaybettiğini gösteriyor.
Anketçiler, çok sayıda kişi üzerinde yoklama yapmaya yanaşamıyorlar. Zira sayı artıkça AB taraftarlığı azalıyor.
Nitekim İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Medya ve Kamuoyu Araştırmaları Grubu'nca yapılan araştırma, örnekleme yöntemiyle İstanbul'da 25 ilçede 350 kişi üzerinde gerçekleştirildi. Buna rağmen AB'yi istemeyenlerin oranı, üç-dört ay öncesininkinden çok yüksek fark yaptı. İstemeyenlerin patlaması yaşandı adeta. Ankete katılanların yüzde 32.6'lık kesimi ise "Türkiye'nin AB'ye hiçbir zaman alınmayacağı'' kanaatında.
Katılımcıların yüzde 79.7'si "Uyum Yasaları''nın AB'nin dayatması olduğu'' görüşünü savundu.
Toplum çok duyarlı... "Manda marazı"na tutulmuş eski tüfek-yeniyetme tüm politikacılarımızı hayal kırıklığına uğratacak nispette duyarlı. "Türkiye, AB'ye üye olmak için hangi konularda taviz vermemeli?'' sorusuna verilen cevapların başında yüzde 81.4 ile Kıbrıs, yüzde 74.8 ile de "terör örgütü elebaşının idamı'' geldi.
AB'ye alternatif teklifleri ise toplum nezdinde sadece AB'nin değil, aynı zamanda ABD'nin de bittiğinin işaretini verdi.
Araştırmada, AB'ye alternatif olarak yüzde 23.4 ile ABD, yüzde 20.4 ile Türk cumhuriyetleri, yüzde 15.7 ile İslam dünyası, yüzde 13.7 ile de Rusya, İran ve Çin gösterildi.
Bu arada araştırmada, "Türkiye, ABD'nin Irak'a karşı düzenleyeceği operasyonda nasıl bir tavır almalı?'' sorusuna katılımcıların yüzde 49.7'i "karışmamalı'', yüzde 40.9'u "karşı çıkmalı'', yüzde 6.9'u da "desteklemeli'' yanıtını verdi.
Bu kabil anketler aynı zamanda koalisyon ortaklarının, ABD/AB ve IMF'ci ekonomik, siyasal ve dış politik gidişatının iflas ettiğinin de göstergesi.
Madalyonun diğer yüzü daha vahim. Avrupa cenahının anketleri, AB'cilerimiz namına, evet çooook daha vahim.
Avrupa Parlemantosu üyesi Pervanche Berez'in kamuoyu yoklamasında, Avrupalıların yüzde 74'ü, "Türkiye AB'ye girmesin'' diye oy kullandı. Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakanların oranı ise sadece yüzde 22'de kaldı. Onlar da sadece sıcak bakıyor, o kadar.
Avrupalıların yüzde 73'ü, Çek Cumhuriyeti'nin üyeliğine 'kabul' oyu kullandı. Ardından sırasıyla Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya, Malta, Estonya, Litvanya ve Letonya, en yüksek oyu aldı.
Siz, şimdi "onurlu bir Türk evladı" olarak burada kendinize bir yer beğenin. Evet, burada Türk Milletine yer yok, benden söylemesi.
Avrupa'nın, Türkiye'nin AB'ye girmesini istemediğini içeren kamuoyu yoklaması sonuçları, Avrupa Parlamentosu'na rapor edilecek. Al başına bir bela daha... İşin yoksa, bir de bunları ikna etmek için taviz üstüne taviz ver. Yazık.
Bu yoklama sebebiyle AB'ci Dışişleri bürokratlarımız panikledi. Paris Büyükelçiliği'miz Ankara'yı uyardı.
Dışişleri Bakanlığımız ise "AB için tıkla'' kampanyası başlatarak, sözkonusu "tıkla" talimatını, YÖK ve Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne "hizmete özel'' ibaresiyle gönderdi. YÖK ise uygun gördüğü 24 üniversitenin rektörlüğüne gönderdiği "hizmete özel'' ibareli yazıda, Dışişleri'nin oylamaya katılmanın olumsuz tabloyu düzelteceğini düşündüğünü bildirerek, "gereğini'' rica etti.
Şimdi üniversitelerimiz AB için tıklayacaklar ve Avrupa'nın bizi ne kadar da çok ama çooook istediği ortaya çıkacak.
Tıklayın beyler, tıklayın.
AB, Kıbrıs'ımızı, Ege'mizi tıklasın. Güneydoğumuzu tıklasın. Tarihten bugüne tek vücut olan milletimizi, darmadağın etmek için "etnik damar"ları tıklasın. Karadeniz'de Rum-Pontus rüyalarını, suriçi İstanbul'da da Bartholomeos'un ekümenik hayallerini tıklasın. Feth-i mübinin sembolü Ayasofya'yı "kilisem" diye tıklasın
Siz de "AB bizi topyekün istiyor" demek için "yalancık"tan tıklayın.
Hep beraber tıklayın. ANAP, MHP, DSP, DYP, SP, AKP ve sair AB meftunları olarak topunuz tıklayın.
Bakalım, tarihin akışını bu "yalancık tıklamalar"la değiştirebilecek misiniz?
Bağımsız Türkiye sevdalıları da topunuzu seçim sandığında tıklayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019