Son günlerde terör saldırıları yeniden tırmanmaya başladı. Terör bir taraftan başkent Ankara'yı vururken, diğer taraftan Siirt, Bitlis gibi yurdun birçok ilinde de can almaya devam ediyor.MİT-PKK görüşmesinin gündeme damgasını vurmasıyla terörle en üst düzeylerde müzakere edildiğinin ayyuka çıktığı bugünlerde terörün bu tırmanışı, yapılan yöntemlerin olumlu bir sonuca götürmediğinin, tam bir fiyasko ile sonuçlandığının en büyük göstergesidir.Malum, PKK ile yapılan görüşmeyle ilgili Sayın Başbakan'ın açıklamaları oldukça ilginçti.Başbakan Erdoğan "Hükümet değil, devlet görüştü" dedi. Öncelikle Sayın Başbakan'ın "ben yapmadım, o yaptı" tarzındaki bu çıkışı, topu taca atmaya çalışma gayreti yapılan görüşmenin bir suçluluk psikolojisiyle yapıldığını göstermektedir. Diğer önemli bir nokta ise, devletin sadece bir kurum olduğu, Hükümetin ise devletin icrasından sorumlu olduğu gerçeğidir. Devlet dediğimiz kurum, milletine hizmet etmek için milletin seçtiği siyasi idarecilerle yönetilir. Dolayısıyla devletin icraatlarından soyut bir kurum olan devlet değil, onu yöneten, yönlendiren, icraatlar ortaya koyan hükümet sorumludur.Dilerseniz konuyu bir misalle açalım.Diyelim ki bir otobüs çift yönlü bir yolda seyrediyor ve önündeki kamyonu geçmek için karşıdan gelen araca bakmadan sollama yapılıyor ve neticede karşıdan gelen kamyonla kafa kafaya çarpışılıyor. Buna benzer kazada sorumlu olan, hiçbir iradesi olmayan otobüs müdür, yoksa otobüsü kullanan şoför müdür? Tamamen şoför hatasından kaynaklanan böyle bir kazada sizler kalkıp da, "Bu kazanın suçlusu otobüstür, şoför değildir" diyebilir misiniz?Devlet kurumu da otobüs gibi bir araçtır ve direksiyonu kimin elindeyse ona göre icraatlar ortaya çıkar. Bugün bazı çevreler milletin koruma duvarlarını kaldırmak için çıkan her olumsuz hadiseyi devletin sırtına yıkmaktadır.Örneğin terör konusunda eğer bugün bir artış varsa -ki ciddi boyutlardadır- devleti yöneten siyasilerin işbilmezliğinden kaynaklanmaktadır.Eğer sizler terörün beslendiği kaynakları kurutmazsanız, terörle mücadele edeceklerin elini kolunu bağlarsanız, terör yandaşlarına demokrasi adı altında her türlü propaganda imkanını tanırsanız, terörün dış destekçilerini akıl hocanız olarak kabul ederseniz, terör liderlerinin yol haritalarına göre Anayasanıza ve kanunlarınıza yön vermeye çalışırsanız sonuç elbette ki terörde tırmanış olacaktır.Bu saydığım yanlışların hiçbirisi devlete ait değildir, hepsi devleti yöneten siyasi iradenin aldığı kararların neticesidir.Terörle müzakere edilmeyeceğini, bunun çok büyük yanlışlara yol açacağını, terörle çok yönlü mücadele edilmesi gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz.Eğer terörle müzakere edilir de bu müzakerelerde terör olayları aba altından sopa olarak kullanılırsa, bu terör olaylarının artması için en büyük sebep olmaz mı?Adam sopayı vurdukça daha fazla taviz koparıyor. ABD'nin kontrolünde ve bilgisi dahilinde olan Kuzey Irak operasyonları da adamları rahatsız etmiyor, çünkü her hareketin haberini önceden alıyorlar. Böyle bir garantiyi de aldıktan sonra yaptığı her terör faaliyetinin müzakerelerde elini güçlendirdiğini görüyor.O halde şöyle diyebiliriz: PKK ile müzakereye rağmen terör artmıyor, PKK ile görüşüldüğü, müzakere edildiği için terör artıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025