Dışişleri bakanının Diyarbakır ziyareti ile AKP - BDP ittifakının mesajları kamuoyu ile paylaşıldı. “Büyük Restorasyon: Kadim’den Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız” isimli konferansın ismi bile gereken mesajı vermeye yetiyordu.
Bakın satır ve satır aralarıyla gündem edilen ana mesaja. Sayın Davutoğlu, “önümüzde iki yol var” dedi ve zoru gösterdi. Ya yeni bir siyaset anlayışı ile geçmişimizi silip Sam Amca’nın dediklerini yapacağız. Ya da Arap Baharı’nda olduğu gibi Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Sam Amca bizi lime lime edecek dedi.
Çözüm tiyatrosu
Ardından, Diyarbakır’daki 21 Mart Nevruz kutlamasında “çözüm tiyatrosu” devam etti. Meydanda Türk bayrağı yoktu.
Apo posterleri alanda arzı endam etti.
İlk muhalefet tepkisi hükümetten geldi. Başbakan olsun, İçişleri Bakanı olsun alanda Türk bayrağı olmamasını ve Apo posterlerini eleştirerek hukuk dışı davranılmıştır gereken yapılacak dedi. Tam da Hollywood türü muhalefet; önce sen eleştir ki, başkasının eleştirisi etkili olmasın.
Posterine müsaade edilmeyen Apo’nun, mesajının hem Türkçe hem Kürtçe okunmasını bizzat temin eden hükümet, kalkmış Apo’nun posterine itiraz ediyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Apo ve yandaşları özerk bağımsız Kürdistan kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini her fırsatta dile getirecek; bunu duymazdan gelen hükümet kalkıp miting alanda Türk bayrağı yoktu diyecek.
Hükümetin bu yaklaşımları halkın gazını almak içindir, yol kazasını engellemek içindir. Hükümet her zaman olduğu gibi milletimize karşı maalesef dürüst davranmamaktadır.
Apo, yeniden yapılanmada Kürtleri ve Türkleri, Ortadoğu’nun temel iki stratejik gücü olarak tanımlıyor. Yetmedi, Türkiye’deki diğer etnik kökenlere de mesaj vermeyi ihmal
etmiyor; en az Kürtler kadar Ermeniler, Araplar ve diğer halk topluluklarına da sesleniyor. Bu mesajda iki anlam var. Birincisi bizim kazanımlarımız size de örnek olsun. İkinci mesaj ise sizin adınıza da mücadele ettik, biz size olması gereken özgürlükleri yaşatacağız mesajını veriyor.
Her iki anlamda da ülkenin bölünmez bütünlüğü reddedilmektedir.
Apo, mesajında milyonların şahitliğinden bahsederken hem güç gösterisi yapmış hem de artık hedeflerine gidişte silahlı çatışmadan siyasi müzakere dönemine girdiklerini ilan etmiştir.
Bu şu anlama geliyor; “savaşta kazandıklarını ve son noktayı masada koyacaklarının altını çiziyor. PKK’nın silah bırakma takvimini açıklamaması, kendisine verilen sözlerin gerçekleşme zamanlamasına göre hareket edeceği mesajını veriyor.
Fakat bilmiyorlar ki, Sam amca Kürdün ne kara kaşına ne de kara gözüne heves değildir. İnanmayanlar Irak’a ve Afganistan’a, Mısır’a ve ABD’nin elinin değdiği ülkelere bir baksın.
Bakın satır ve satır aralarıyla gündem edilen ana mesaja. Sayın Davutoğlu, “önümüzde iki yol var” dedi ve zoru gösterdi. Ya yeni bir siyaset anlayışı ile geçmişimizi silip Sam Amca’nın dediklerini yapacağız. Ya da Arap Baharı’nda olduğu gibi Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Sam Amca bizi lime lime edecek dedi.
Çözüm tiyatrosu
Ardından, Diyarbakır’daki 21 Mart Nevruz kutlamasında “çözüm tiyatrosu” devam etti. Meydanda Türk bayrağı yoktu.
Apo posterleri alanda arzı endam etti.
İlk muhalefet tepkisi hükümetten geldi. Başbakan olsun, İçişleri Bakanı olsun alanda Türk bayrağı olmamasını ve Apo posterlerini eleştirerek hukuk dışı davranılmıştır gereken yapılacak dedi. Tam da Hollywood türü muhalefet; önce sen eleştir ki, başkasının eleştirisi etkili olmasın.
Posterine müsaade edilmeyen Apo’nun, mesajının hem Türkçe hem Kürtçe okunmasını bizzat temin eden hükümet, kalkmış Apo’nun posterine itiraz ediyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Apo ve yandaşları özerk bağımsız Kürdistan kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini her fırsatta dile getirecek; bunu duymazdan gelen hükümet kalkıp miting alanda Türk bayrağı yoktu diyecek.
Hükümetin bu yaklaşımları halkın gazını almak içindir, yol kazasını engellemek içindir. Hükümet her zaman olduğu gibi milletimize karşı maalesef dürüst davranmamaktadır.
Apo, yeniden yapılanmada Kürtleri ve Türkleri, Ortadoğu’nun temel iki stratejik gücü olarak tanımlıyor. Yetmedi, Türkiye’deki diğer etnik kökenlere de mesaj vermeyi ihmal
etmiyor; en az Kürtler kadar Ermeniler, Araplar ve diğer halk topluluklarına da sesleniyor. Bu mesajda iki anlam var. Birincisi bizim kazanımlarımız size de örnek olsun. İkinci mesaj ise sizin adınıza da mücadele ettik, biz size olması gereken özgürlükleri yaşatacağız mesajını veriyor.
Her iki anlamda da ülkenin bölünmez bütünlüğü reddedilmektedir.
Apo, mesajında milyonların şahitliğinden bahsederken hem güç gösterisi yapmış hem de artık hedeflerine gidişte silahlı çatışmadan siyasi müzakere dönemine girdiklerini ilan etmiştir.
Bu şu anlama geliyor; “savaşta kazandıklarını ve son noktayı masada koyacaklarının altını çiziyor. PKK’nın silah bırakma takvimini açıklamaması, kendisine verilen sözlerin gerçekleşme zamanlamasına göre hareket edeceği mesajını veriyor.
Fakat bilmiyorlar ki, Sam amca Kürdün ne kara kaşına ne de kara gözüne heves değildir. İnanmayanlar Irak’a ve Afganistan’a, Mısır’a ve ABD’nin elinin değdiği ülkelere bir baksın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Emekliye lüks yaşam: Maaş kuş, harcamalar uçuş / 31.01.2025
- Kervan yolda düzülür, canlar yolda kaybolur / 30.01.2025
- Siyasi liderlere yönelik yargılamalar / 23.01.2025
- Yeni anayasa ve İmralı süreci: Gizli gündemler / 19.01.2025
- Türkiye üzerindeki oyunlar: Vatan elden giderse / 18.01.2025
- Emekliler mezara mı girsinler / 11.01.2025
- Demokrasi mi dediniz! / 10.01.2025
- Hükümetin bekası mı devletin bekası mı? / 04.01.2025
- Kritik bir süreç: Umut hakkı / 02.01.2025
- Suriye'de kim kazandı, kim kaybetti? / 26.12.2024
- Kervan yolda düzülür, canlar yolda kaybolur / 30.01.2025
- Siyasi liderlere yönelik yargılamalar / 23.01.2025
- Yeni anayasa ve İmralı süreci: Gizli gündemler / 19.01.2025
- Türkiye üzerindeki oyunlar: Vatan elden giderse / 18.01.2025
- Emekliler mezara mı girsinler / 11.01.2025
- Demokrasi mi dediniz! / 10.01.2025
- Hükümetin bekası mı devletin bekası mı? / 04.01.2025
- Kritik bir süreç: Umut hakkı / 02.01.2025
- Suriye'de kim kazandı, kim kaybetti? / 26.12.2024