Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durum, halkı derinden sarsmaya devam ediyor. Emekli ve sabit gelirliler başta olmak üzere halkımız son derece mağdur. Enflasyon rakamları, yapılan zamlar ve bu zamların yetersizliğini ortada. Asgari ücrette ve emekli maaşlarında düzenleme niçin yapılıyor? Çünkü sabit gelirli insanlar enflasyon altında ezilmesin diye.
Resmi verilere göre 2024 yılı enflasyon oranı yüzde 44.38. Akademisyenlerin oluşturduğu ENAG ise bu oranı yüzde 83.40 olarak açıklıyor. Halkın pazardaki, marketteki alım gücüne baktığınızda enflasyonun bu rakamların bile üzerinde olduğu görülmektedir. Emekli maaşlarına yapılan artış yüzde 15.54 olarak açıklandı. Bu oran, enflasyon rakamlarının çok altında... Bir yandan ev kiralarına yüzde 60'a kadar zam yapılmasına izin verilirken, emeklinin maaşı kira giderlerini bile karşılayamıyor. Bugün emeklilerin aldığı maaşlarla bırakın İstanbul'da, Türkiye'nin herhangi bir yerinde bile insanca bir yaşam mümkün değil. Bu durum, sosyal adaletin temelden sarsıldığını gösteriyor.
Devletin, yaşlı nüfusuna karşı vefa borcunu yerine getirmesi gerekir. Bu insanlar, ülke için çalışmış, üretmiş, vergilerini ödemiş ve bu devleti ayakta tutmuşlardır. Onların karşı karşıya bırakıldığı bu mağduriyet ne insani ne de vicdani bir durumdur. Bir akademisyen ve bir hekim olarak ifade ediyorum: Bu rakamlarla bir insanın geçinmesi mümkün değil. Hükümetin acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor. Hükümetin bugüne kadar yapamadıklarını şimdiden sonra yapabilmesi de mümkün değildir. Halkın sabrı zorlanıyor, toplumdaki huzursuzluk artıyor. Köylerde de durum farklı değil. Önceden köylerde üretim vardı; tarım, hayvancılık yapılır ve insanlar kendi geçimini sağlarlardı. Bugün köylerde üretim neredeyse bitmiş durumda. Köy bakkalındaki fiyatlarla şehir marketlerindeki fiyatlar arasında fark yok. Halk, sadece şehirlerde değil, kırsalda da ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor.
Tam da bu aşamada Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bizlere uzanan şevket elini umudumuz oldu. Haydar Hocaya ait olan Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet tezine göre kapitalist sistemler, yaşlı bireyler üretim kapasitelerini yitirdiklerinde değersiz addedilmekte ve sistemin dışına itilmektedir. Ak Parti hükümetinin uygulamalarıyla da emekli değersiz kabul edilmektedir. Ancak tarihten bugüne Anadolu irfanının abat ettiği ülkemiz ve medeniyetimiz adına bu yapılan bal gibi vefasızlıktır. Oysa Milli Ekonomi Modeli, yaşlı ve emekli kesimi tüketim kapasiteleri üzerinden değerlendirir ve onları ekonomik hayatın merkezi bir unsuru olarak görür. Bu bakış açısı, emeklilere sadece sosyal devlet olmanın gereği sadece vefa olarak değil aynı zamanda toplumun ekonomik dinamiğinde aktif bir oyuncu olarak görür.
Milli Ekonomi Modeli emeklilerin alım gücünü arttırarak hem onlara hak ettikleri insanca yaşam imkanlarını sunar, aynı zamanda ekonomiyi canlandırır, üretimi teşvik eder ve ülkenin refah seviyesini yükseltir. Bu yaklaşım, sadece ekonomik bir reform değil, aynı zamanda toplumsal adaletin de bir gereğidir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu bu fikirler, Milli Ekonomi Modeli'nin insan odaklı yapısını gözler önüne sermekte ve ekonomiye yeni bir vizyon kazandırmaktadır. İktidar olsun muhalefet olsun sorunları söz cambazlığı ile veya sarı kart yok kırmızı kart göstererek çözemez.
Milli Ekonomi Modeli kesin çözümdür. Bu modeli uygulayacak Hüseyin Baş liderliğindeki BTP'li kadro halkın sorunlarına derman olmaya hazırdır. Türkiye'nin birlik ve beraberliğini sağlamak, halkın refahını artırmak ve ülkemizi lider devlet haline getirmek için bu kadro gereken donanıma sahiptir. Vatandaş çözümün adresinin bu model olduğunu görmeye başladığı için Hüseyin Baş yok kabul edilemiyor, mağdur ediliyor. Ancak fırsatın değerlendirilebilmesi için halkımızın bu sesi duyması ve desteklemesi gerekmektedir.
- Demokrasi mi dediniz! / 10.01.2025
- Hükümetin bekası mı devletin bekası mı? / 04.01.2025
- Kritik bir süreç: Umut hakkı / 02.01.2025
- Suriye'de kim kazandı, kim kaybetti? / 26.12.2024
- Suriye’de büyük oyun / 20.12.2024
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024