"İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için" teslimiyeti ve inancıyla yaşadık, büyüdük, kocadık.
Allah hepsine rahmet eylesin Yurdu yaşatmak için can veren Kahramanlar sayesinde, her şeye rağmen hâlâ varız.
Allah'ın inayetiyle var olmaya da devam edeceğiz.
Çünkü Türk'çe içgüdüsel davranışlarla var olmaya direniyoruz!
Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete!
Demokratlığını ispatlamak için bir NATO Generali, Kozmik Oda'yı açmıştı! Bu demokratlığının ödülü olarak "Silahlı Örgüt kurmak" suçlamasıyla itham edilip, yargılanmıştı!
Demokratlık kesmeyince İleri Demokratlık son?sürat devam ediyor!
Genelkurmay Başkanı, makamında esir alınıyor!
Mülki amir Kaymakam, makamına yerleştirilen bomba ile şehit ediliyor!
Yol güvenliği yok, isteyen, istediği zaman istediği yere seyahat edemiyor!
Vatandaş, yolda güvende değil!
Sokakta güvende değiliz!
Evde emin değiliz!
Kaymakam olarak güvende değiliz!
Genelkurmay Başkanı olarak makamda emin değiliz!
Güvenlik Güçlerimiz şehirlerde sokaklarda kafalarına sıkılarak infaz ediliyor!
Kırsalda Mehmetçiğimize tuzak kurulmayan ve Şehit verilmeyen günümüz yok!
Her gün üçer?beşer Şehidimiz var!
Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı Dünya Liderimiz Reis ise; "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik" diyor!
"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyül azîm."
Hadi Suriyelileri Zalim Esed ve adamları öldürüyor ve zulmediyor diye kabul edelim; peki bizi kim öldürüyor, bize kim zulmediyor Kardeşim?
"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil/Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allah'ım bilir" diye başlayan ve 450 yıldır yıldır devam eden şikayetin adresi, Anadolu yani Türkiye değil mi?
Allah rızası için susun bari!
Bırakın tesellî bulmak için ?hiç değilse? ağız tadıyla ölelim!
***
"Tek Kişilik Örgüt, Sarp Kuray tahliye oldu!"
(Yaygın Basın'dan)
Sarp Kuray'a bütün samimiyetimle geçmiş olsun derken, yiğit ve dik tavrını alkışladığımın da bilinmesini isterim.
Sarp Kuray hakkında bir?iki sefer yazmıştım. O zaman cezaevindeydi!
Bir de dışarıdayken yazayım...
Sarp Kuray'lı bir anımı daha önce anlatmıştım.
Tahliye haberini duyunca hemen hatırladım.
Duygu?düşünce ve sevincimi içimden geldiği haliyle sizinle de paylaşmak isterim.
Zamanın ne kadar sür'atli olduğuna bir daha tanıklık ettik. Sarp Kuray'ı daha demin cezaevine koymuşlardı ama yedi yıl, sekiz ay olmuş!
Sarp Kuray'ın ceza evine koyulmasından birkaç ay önceydi...
Erzurum'dan gelen iki Kardeşimin meselelerine çözüm aramak için İstanbul'a gitmiştik.
Gıyabında da "Ağabey" dediğim, "Doğunun Başbuğu" sıfatlı Yılma Durak'ı telefonla aramış ve yardım istemiştim.
Buluşmak için verilen adrese gitmiştik.
Mevsim kıştı ve kar İstanbul'u teslim almıştı ama Erzurum'un kara?kışına göre teçhiz edilmiş bir araç ve direksiyonda da Erzurumlu bir şoför olunca, İstanbul bizim olmuştu..
Karşı'ya 10 dakikada geçmiştik.
Verilen adrese vardık. Fatih'te bir oto?parktı. Yılma Durak patron masasında idi. Karşısında Sarp Kuray vardı.
Biraz açıkta Rahmetli Doğan Yıldırımtürk...
O gün denk geldiğim; "Zıt kutupların iki zirvesi"nin sohbetinden aklımda kalan; ağzına içki koymamış, hiç kumar oynamamış, sıfır yalanlı, harama asla uçkur çözmemiş, 1968'deki başlattıkları "68 Kuşağı Ruhu"na harfiyyen sadık, dosdoğru bir Sarp Kuray'dı.
İki zıt grubun kutupları arasındaki sohbette ortaya çıkan ortak görüşlerin fazlalığı, hatta neredeyse benzerliği, hepimizi özellikle de beni ziyadesiyle şaşırtmıştı!
O gün İki zıt grubun kutuplarının ikisine de;
? Bu kadar birbirinize benzeyen, fikir ve toplumsal istekleri bu kadar örtüşen iki kanaat önderisiniz ama yıllarca hanginiz Türkçe konuşmadınız ki, sizi anlayamadık? Size yakın durarak karşı saflarda yer aldık ve hem insafsızca, hem de akılsızca bir Kardeş Kavgasının failleri olduk? Diye sormuştum.
Cevap ?ikisinden de? aynı olmuştu:
? Gizli eller, bizi hiç kendi halimize bırakmadılar!
Hülasa:
Sarp Kuray'la yani itham edilen suçunun tarifiyle "Tek Kişilik Örgüt" karakteri tanımam, o bir?kaç saat olmuştu.
O günden itibaren de; "68 Kuşağı"nı hep Sarp Kuray'la mukayese ederek izledim.
Sarp Kuray'a benzeyene saygılı davrandım, benzemeyenleri yok farz ettim.
İyi yapmışım!
Türk aklımı, Türk vicdanımı ve Türk'çe refleksimi seveyim..
Geçmiş olsun Sarp Ağabey....
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mezarda yatmak için.
Ve
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için" teslimiyeti ve inancıyla yaşadık, büyüdük, kocadık.
Allah hepsine rahmet eylesin Yurdu yaşatmak için can veren Kahramanlar sayesinde, her şeye rağmen hâlâ varız.
Allah'ın inayetiyle var olmaya da devam edeceğiz.
Çünkü Türk'çe içgüdüsel davranışlarla var olmaya direniyoruz!
Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete!
Demokratlığını ispatlamak için bir NATO Generali, Kozmik Oda'yı açmıştı! Bu demokratlığının ödülü olarak "Silahlı Örgüt kurmak" suçlamasıyla itham edilip, yargılanmıştı!
Demokratlık kesmeyince İleri Demokratlık son?sürat devam ediyor!
Genelkurmay Başkanı, makamında esir alınıyor!
Mülki amir Kaymakam, makamına yerleştirilen bomba ile şehit ediliyor!
Yol güvenliği yok, isteyen, istediği zaman istediği yere seyahat edemiyor!
Vatandaş, yolda güvende değil!
Sokakta güvende değiliz!
Evde emin değiliz!
Kaymakam olarak güvende değiliz!
Genelkurmay Başkanı olarak makamda emin değiliz!
Güvenlik Güçlerimiz şehirlerde sokaklarda kafalarına sıkılarak infaz ediliyor!
Kırsalda Mehmetçiğimize tuzak kurulmayan ve Şehit verilmeyen günümüz yok!
Her gün üçer?beşer Şehidimiz var!
Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı Dünya Liderimiz Reis ise; "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik" diyor!
"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyül azîm."
Hadi Suriyelileri Zalim Esed ve adamları öldürüyor ve zulmediyor diye kabul edelim; peki bizi kim öldürüyor, bize kim zulmediyor Kardeşim?
"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil/Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allah'ım bilir" diye başlayan ve 450 yıldır yıldır devam eden şikayetin adresi, Anadolu yani Türkiye değil mi?
Allah rızası için susun bari!
Bırakın tesellî bulmak için ?hiç değilse? ağız tadıyla ölelim!
***
"Tek Kişilik Örgüt, Sarp Kuray tahliye oldu!"
(Yaygın Basın'dan)
Sarp Kuray'a bütün samimiyetimle geçmiş olsun derken, yiğit ve dik tavrını alkışladığımın da bilinmesini isterim.
Sarp Kuray hakkında bir?iki sefer yazmıştım. O zaman cezaevindeydi!
Bir de dışarıdayken yazayım...
Sarp Kuray'lı bir anımı daha önce anlatmıştım.
Tahliye haberini duyunca hemen hatırladım.
Duygu?düşünce ve sevincimi içimden geldiği haliyle sizinle de paylaşmak isterim.
Zamanın ne kadar sür'atli olduğuna bir daha tanıklık ettik. Sarp Kuray'ı daha demin cezaevine koymuşlardı ama yedi yıl, sekiz ay olmuş!
Sarp Kuray'ın ceza evine koyulmasından birkaç ay önceydi...
Erzurum'dan gelen iki Kardeşimin meselelerine çözüm aramak için İstanbul'a gitmiştik.
Gıyabında da "Ağabey" dediğim, "Doğunun Başbuğu" sıfatlı Yılma Durak'ı telefonla aramış ve yardım istemiştim.
Buluşmak için verilen adrese gitmiştik.
Mevsim kıştı ve kar İstanbul'u teslim almıştı ama Erzurum'un kara?kışına göre teçhiz edilmiş bir araç ve direksiyonda da Erzurumlu bir şoför olunca, İstanbul bizim olmuştu..
Karşı'ya 10 dakikada geçmiştik.
Verilen adrese vardık. Fatih'te bir oto?parktı. Yılma Durak patron masasında idi. Karşısında Sarp Kuray vardı.
Biraz açıkta Rahmetli Doğan Yıldırımtürk...
O gün denk geldiğim; "Zıt kutupların iki zirvesi"nin sohbetinden aklımda kalan; ağzına içki koymamış, hiç kumar oynamamış, sıfır yalanlı, harama asla uçkur çözmemiş, 1968'deki başlattıkları "68 Kuşağı Ruhu"na harfiyyen sadık, dosdoğru bir Sarp Kuray'dı.
İki zıt grubun kutupları arasındaki sohbette ortaya çıkan ortak görüşlerin fazlalığı, hatta neredeyse benzerliği, hepimizi özellikle de beni ziyadesiyle şaşırtmıştı!
O gün İki zıt grubun kutuplarının ikisine de;
? Bu kadar birbirinize benzeyen, fikir ve toplumsal istekleri bu kadar örtüşen iki kanaat önderisiniz ama yıllarca hanginiz Türkçe konuşmadınız ki, sizi anlayamadık? Size yakın durarak karşı saflarda yer aldık ve hem insafsızca, hem de akılsızca bir Kardeş Kavgasının failleri olduk? Diye sormuştum.
Cevap ?ikisinden de? aynı olmuştu:
? Gizli eller, bizi hiç kendi halimize bırakmadılar!
Hülasa:
Sarp Kuray'la yani itham edilen suçunun tarifiyle "Tek Kişilik Örgüt" karakteri tanımam, o bir?kaç saat olmuştu.
O günden itibaren de; "68 Kuşağı"nı hep Sarp Kuray'la mukayese ederek izledim.
Sarp Kuray'a benzeyene saygılı davrandım, benzemeyenleri yok farz ettim.
İyi yapmışım!
Türk aklımı, Türk vicdanımı ve Türk'çe refleksimi seveyim..
Geçmiş olsun Sarp Ağabey....
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017