Ey vaaah! Mürâilerce, mürtedlerce Dar'ül Harp ilan edilen şühedâ yatağı, gâziler otağı, Müslüman?Türk memleketimizde; tuzu kokuttular, suları kirlettiler!Sakalar! Sucular gelin! Gelin suyumuzu yıkayalım!Damla sudan, su deryâdan, deryâ sudan, su damladan... Su mu deryâdan, deryâ mı sudan? Deryâ olmazsa damla mı olmaz, damla damlamazsa deryâ mı dolmaz? Biri olmazsa diğerinin olması mümkün olmayan, parça ile bütün arasındaki kırgınlığın külfetini, suya muhtâc nebâtât, hayvânât, mahlûkat, tabiat ve biz çekiyoruz farkında mıyız?..Ömürlerince su gibi akan, su gibi bakan, su gibi berrak, su gibi saf, su gibi pâklayıcı, su gibi hayat verici kâmil insanları birer kılıfa, kılığa mecbûr ettiler! Fizik kanunlarına ?zorla? uydurulan su, içindeki kabın şeklini aldı! Mücâdele adamlığından taraftarlığa indirilen su gibi kişiler; ya bir içimlik su kapları gibi, ya da kokutulan hijyen sular gibi karanlıklara savruldular!Abdestli azaldı, teyemmümü bilen yok eyvaaah!Temizlikten, pâklıktan, abdestten korkan su düşmanı Kerbelâ zâlimleri, suya perçin vuran şeytâni zekâlılar, su kaplarını büyüttüler!Her biri birer hayat olan, her biri cansuyu olan damlaları kaplara mahkûm ettiler!Koyulduğu kap içinde içine atılan maddeyi eriten, içinde dönüştüren su, kendini kaybettiğinin farkında olamadı! Ya tuzlanıp salamura turşu suyu, ya da şekerlenip şerbetleşti! Her iki halde de hayat veren su, sağlığa zararlı ilan edildi!Şerbet şeker hastalarına, tuzlu su tansiyonu olanlara ölüm sebebi oldu! Suyu suluktan çıkardılar! Suyumuzu kokuttular eyvaaah!Mayanın eritilmesinde de olmazsa olmaz suyu harâb ederek mayaları da bozdular!Sadece uğraşıp bozmakla yetinmeyip damlaya deryâ düşürdüler! Sûni deryâlar yaptılar! Suya bentler vurarak barajlar yaptılar! Suyu kelepçelediler, hapsettiler eyvaaah! "Su, akmadan çok kalırsa kokar!" gerçeğine rağmen suyu kokmaya mahkûm ettiler!Bilirdik ki ateşin hasmı su, suyun ki ateşti. Ateşi su söndürür, suyu ateş kuruturdu, ters yüz ettiler!Ateşle suyu karıştırıp, ateşle suyu barıştırıp "ateşsuyu" ettiler eyvaaah!Ateşsuyu içenleri entel, içmeyeni gerici?mürteci?câhil ilan ettiler yobaz eblehler!Damlalıktan, suluktan, su gibilikten uzaklaştırılan yerel damlalara inatla; suya perçin vuranlar, kendi bölgelerinde ateşsuyu tutkunlarını tedâvi için tedâvi merkezleri kurdular! Suyu ateşsuyu edenler; ateşsuyu müptelâlarının kanlarını temizlerken; suya mecbûr damlayı, damlaya muhtaç suyu, suya hasret ettiler!Murdar su ile Müslümana abdest aldırılırken, saf suyu foseptiklere akıttılar!Su ile saf, saf ile su hasret edildiler birbirlerine! Ve bu zalim anarşinin adına, demokrasi dediler eyvaaah!Deryanın damlaya, damlanın deryaya ihtiyâcı kadar birbirine muhtaç olan insânı, birbirine düşmân ettiler!Birbirine düşman insanlara da, habire plastik kaplık görevi yüklediler!Birbirine düşman edilen insanlardan bir kısmı, suyu plastiğe hapsederken, birileri barajlara topladılar! Kabına göre şekillenen baraj suyu, tepedeki güneşin sıcağıyla buharlaşıp damlalık seferinde rüzgâra teslîm olurken biriktiği yerde kalan kirletilmiş?çürütülmüş suda; "Su kir tutmaz!" gerçeğini yok ettiler!Ve bu kirli işlerin gizli taşeronlarından birine de; olukların birinden nûr, diğerinden kir akıtıldığını anlattırdılar!Nûr akıtan oluklar nûrsuzlar ülkelerine, kir akıtan oluklar nûr ülkelerine akıtıldı eyvaaah!Nûrsuzlar nûrla, nûr ülkesi kirle muhatap edildi Firavun'ca, Neron'ca, Yezid'ce!Hülâsa; damlamıza deryâ düştü ve ezildi damlamız deryâ altında!...Bu kadar beşerî zalimlik karşısında inleyen kullarının feryâdına mukabele eden; merhâmetin yaratıcısı Rahmân?Rahîm Allah (c.c.); içi akılla dolu bir BAŞ gönderdi, suları kokmuşlara...Yeniden ateşle bakışıp buharlaşıp, damlalaşıp su olalım diye, su olduktan sonra yeniden deryâ ile buluşup içimizdeki kirleri, kirlileri temizleyelim diye!Su gibi yeniden çevremize hayat verelim diye! BAŞ'a bağlı BAŞIMIZ'a baştan bağlanıp seyr?ü sefere başlayamazsak; ateşe yakın kirli su misâli kurumaya, kuruduğumuz yeri kirletmeğe devam ederiz! Suyumuzu yıkayacak suya kavuştuk Elhamdülillah..."Türk Milleti; ırmaklar gibi akıttığın kanına, dağlar gibi yığdığın kemiklerine bak, nâdim ol, kendine dön" diye asırlarca önceden tavsiyesini, vasiyetini eden kadim atalarımızın liyakatli vârisini; başımıza BAŞ etti Allah, Elhamdülillah...Selâm olsun görenlere, selâm olsun duyanlara ve aleyküm es'selâm."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, dua...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017