Başbakan Recep Tayip Erdoğan, 17 Aralık zirvesi sonrası yaptığı açıklamada zihinsel ve yapısal değişimlerin kök salmaya devam edeceğini ifade etmişti.
Türk toplumunun yaşadığı bu değişim sürecini ise "sessiz devrim" olarak nitelendirmişti.
Hükümetimizin organize ettiği bu zihinsel ve yapısal değişimler hızla devam etmektedir.
Hepinizin malumu, Başbakan Erdoğan 8 Aralık'ta Antalya Belek'te "Dinler Bahçesi" adlı kilise, havra ve emanet gibi duran bir camiden oluşan yerin açılışını yapmıştı.
Bu meşhur Dinler Bahçesi çok kısa zamanda misyonerlerin cirit attığı bir yer oldu ve de Türk milletini Hıristiyanlaştırma seferberliğine girişti.
Kadriye Beldesindeki Burhaneddin Kaya İlköğretim Okulu öğrencileri, öğretmenleri Aynur Sezer eşliğinde Dinler Bahçesi'ni gezdi ve Aynur Sezer "Öğrencilerimin hoşgörülü yetişmesini istiyorum. Ders müfredatında bulunan dersi yerinde yapmak prensibiyle öğrencilerime kilise ve sinagog hakkında bilgi verirken, Hıristiyanlık ve Museviliği de anlatıyoruz" dedi.
Bir tarafta yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkenin çocukları kendi dinlerini namaz, abdest, gusül, dua ve sureler konusunda uygulamalı olarak öğrenemiyor, diğer taraftan Hıristiyanlık ve Yahudilik uygulamalı olarak öğretiliyor. Bu ne tezat? Yapılmak istenen nedir?
Nasıl, Sayın Erdoğan hedefine ulaşabildin mi? Açtığın Bahçeler ne işe yarıyor görüyor musun? AB'ye girme uğruna şimdi de aziz Türk milletinin dinini değiştirmesini mi teşvik ediyorsun?
Aynı Dinler Bahçesi'nde Noel ayini de yapıldı.
Çevredeki turistlerin yanı sıra Türk vatandaşlarımız da bu ayine katıldılar.
Yine Kadıköy Moda'da Saint Espirit Kilisesi'nde de Noel ayini yapıldı. Bu ayini Vatikan'ın Türkiye temsilcisi Loise Palatre yönetti.
Bu ayinde de Başbakan Erdoğan'ın ve de Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın tebrik mesajları okundu ve ayine türbanlı bayanlar da katıldılar.
Sayın Başbakanın "sessiz devrim"den ve de zihinsel ve yapısal değişimlerden ne kastettiği netlik kazanmaktadır.
Bakın AKP hükümetinin milletin Hıristiyanlaştırılması, pardon AB'ye uyum sağlaması için yaptığı faaliyetler arasında neler var?
* Çıkardıkları "İmar Yasası" sayesinde 36 bin adet ev tipi kilise açılmıştır.
* Verdikleri cesaretle ülkemizde 150 bin adet misyoner cirit atmaktadır.
* AKP iktidarı döneminde 8 milyon İncil bedava dağıtılmıştır.
* Bu kilise evleri, misyonerler, bedava İnciller sebebiyle ve de parasal yardımlarla binlerce gencimiz boynuna haç takmıştır. Hıristiyan olan gençlere "Sen iyi bir Rum oldun" denilmektedir.
* İlköğretim din dersi kitaplarında Kelime-i Tevhid'deki "Muhammedün Rasulullah" kısmı çıkarılmıştır.
* Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi'ndeki Peygamberimizin bıraktığı iki emanetten biri olan "Resulünün Sünneti" ifadesi çıkarılmış, sadece "Allah'ın Kitabı" ifadesi zikredilmiştir.
* İlköğretim din dersi kitaplarında "Büyük Dinler" başlığı adı altında birinci olarak Yahudilik, ikinci Hıristiyanlık, üçüncü İslam, dördüncü Budizm olarak ifade edilmiş ve tek hak din İslam olmasına milletimizin yüzde 99'u Müslüman olmasına rağmen İslam dışındaki dinler tahrif olduğu belirtilmemiş, bir Hıristiyan'ın ve Yahudi'nin ağzıyla anlatılmıştır.
* İmamlarımıza yaptıkları vaazlar ve de yaşı küçük olan çocuklarımıza dini öğretme hususunda hapis cezası layık görülürken, "Ben Yeni Roma'nın ve Constantinapol'un Ekümenik patriğiyim" diyerek milli bütünlüğümüzü bölme niyeti güden Fener Rum Patriği Barthalomeos'a hiçbir müeyyide uygulanmamış, tam aksine önü açılmıştır.
* Son iki yılda camilerimiz harap haldeyken, kiliseler tamir edilmiş, hatta AKP'li belediye başkanları kilise açma yarışına girmişlerdir.
Misalleri arttırmak mümkün.
Başbakan zirvede "Bundan sonraki süreç daha zorlu ve engebeli olacaktır" diyerek bu yapısal ve zihinsel değişimlerin artacağının işaretini vermektedir.
Hem milli değerlerimiz hem de dini değerlerimiz tamamen yıpratılmaktadır ve yerine AB'nin Hıristiyan değerleri yerleştirilmek istenmektedir.
Unutmayalım ki bir milletin bekası milli ve manevi değerlerine sahip çıkmasıyla doğru orantılıdır.
Kendisine sahip çıkmayan bir milleti başkası niye sahip çıksın? Menfaatleri doğrultusunda, bıyık altından gülerek, seni sömürmeye devam edeceklerdir.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin şu veciz ifadesini asla unutmamalıyız:
"Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzdür."
Bu değerlerimizden birini ihmal edersek millet vasfını kaybederiz. Çanakkale'de, Sakarya'da, Kıbrıs'ta bu değerler bütününe sahip olduğumuzdan dolayı bütün dünya devletlerini geri püskürttük.
Türk milleti ne zamana kadar var olacak diye sorarsanız, bunun cevabı milli ve manevi değerlerine sahip çıktığı ve de arasına fitne tohumlarının ekilmesine müsaade etmediği müddetçedir.
Türk toplumunun yaşadığı bu değişim sürecini ise "sessiz devrim" olarak nitelendirmişti.
Hükümetimizin organize ettiği bu zihinsel ve yapısal değişimler hızla devam etmektedir.
Hepinizin malumu, Başbakan Erdoğan 8 Aralık'ta Antalya Belek'te "Dinler Bahçesi" adlı kilise, havra ve emanet gibi duran bir camiden oluşan yerin açılışını yapmıştı.
Bu meşhur Dinler Bahçesi çok kısa zamanda misyonerlerin cirit attığı bir yer oldu ve de Türk milletini Hıristiyanlaştırma seferberliğine girişti.
Kadriye Beldesindeki Burhaneddin Kaya İlköğretim Okulu öğrencileri, öğretmenleri Aynur Sezer eşliğinde Dinler Bahçesi'ni gezdi ve Aynur Sezer "Öğrencilerimin hoşgörülü yetişmesini istiyorum. Ders müfredatında bulunan dersi yerinde yapmak prensibiyle öğrencilerime kilise ve sinagog hakkında bilgi verirken, Hıristiyanlık ve Museviliği de anlatıyoruz" dedi.
Bir tarafta yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkenin çocukları kendi dinlerini namaz, abdest, gusül, dua ve sureler konusunda uygulamalı olarak öğrenemiyor, diğer taraftan Hıristiyanlık ve Yahudilik uygulamalı olarak öğretiliyor. Bu ne tezat? Yapılmak istenen nedir?
Nasıl, Sayın Erdoğan hedefine ulaşabildin mi? Açtığın Bahçeler ne işe yarıyor görüyor musun? AB'ye girme uğruna şimdi de aziz Türk milletinin dinini değiştirmesini mi teşvik ediyorsun?
Aynı Dinler Bahçesi'nde Noel ayini de yapıldı.
Çevredeki turistlerin yanı sıra Türk vatandaşlarımız da bu ayine katıldılar.
Yine Kadıköy Moda'da Saint Espirit Kilisesi'nde de Noel ayini yapıldı. Bu ayini Vatikan'ın Türkiye temsilcisi Loise Palatre yönetti.
Bu ayinde de Başbakan Erdoğan'ın ve de Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın tebrik mesajları okundu ve ayine türbanlı bayanlar da katıldılar.
Sayın Başbakanın "sessiz devrim"den ve de zihinsel ve yapısal değişimlerden ne kastettiği netlik kazanmaktadır.
Bakın AKP hükümetinin milletin Hıristiyanlaştırılması, pardon AB'ye uyum sağlaması için yaptığı faaliyetler arasında neler var?
* Çıkardıkları "İmar Yasası" sayesinde 36 bin adet ev tipi kilise açılmıştır.
* Verdikleri cesaretle ülkemizde 150 bin adet misyoner cirit atmaktadır.
* AKP iktidarı döneminde 8 milyon İncil bedava dağıtılmıştır.
* Bu kilise evleri, misyonerler, bedava İnciller sebebiyle ve de parasal yardımlarla binlerce gencimiz boynuna haç takmıştır. Hıristiyan olan gençlere "Sen iyi bir Rum oldun" denilmektedir.
* İlköğretim din dersi kitaplarında Kelime-i Tevhid'deki "Muhammedün Rasulullah" kısmı çıkarılmıştır.
* Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi'ndeki Peygamberimizin bıraktığı iki emanetten biri olan "Resulünün Sünneti" ifadesi çıkarılmış, sadece "Allah'ın Kitabı" ifadesi zikredilmiştir.
* İlköğretim din dersi kitaplarında "Büyük Dinler" başlığı adı altında birinci olarak Yahudilik, ikinci Hıristiyanlık, üçüncü İslam, dördüncü Budizm olarak ifade edilmiş ve tek hak din İslam olmasına milletimizin yüzde 99'u Müslüman olmasına rağmen İslam dışındaki dinler tahrif olduğu belirtilmemiş, bir Hıristiyan'ın ve Yahudi'nin ağzıyla anlatılmıştır.
* İmamlarımıza yaptıkları vaazlar ve de yaşı küçük olan çocuklarımıza dini öğretme hususunda hapis cezası layık görülürken, "Ben Yeni Roma'nın ve Constantinapol'un Ekümenik patriğiyim" diyerek milli bütünlüğümüzü bölme niyeti güden Fener Rum Patriği Barthalomeos'a hiçbir müeyyide uygulanmamış, tam aksine önü açılmıştır.
* Son iki yılda camilerimiz harap haldeyken, kiliseler tamir edilmiş, hatta AKP'li belediye başkanları kilise açma yarışına girmişlerdir.
Misalleri arttırmak mümkün.
Başbakan zirvede "Bundan sonraki süreç daha zorlu ve engebeli olacaktır" diyerek bu yapısal ve zihinsel değişimlerin artacağının işaretini vermektedir.
Hem milli değerlerimiz hem de dini değerlerimiz tamamen yıpratılmaktadır ve yerine AB'nin Hıristiyan değerleri yerleştirilmek istenmektedir.
Unutmayalım ki bir milletin bekası milli ve manevi değerlerine sahip çıkmasıyla doğru orantılıdır.
Kendisine sahip çıkmayan bir milleti başkası niye sahip çıksın? Menfaatleri doğrultusunda, bıyık altından gülerek, seni sömürmeye devam edeceklerdir.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin şu veciz ifadesini asla unutmamalıyız:
"Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzdür."
Bu değerlerimizden birini ihmal edersek millet vasfını kaybederiz. Çanakkale'de, Sakarya'da, Kıbrıs'ta bu değerler bütününe sahip olduğumuzdan dolayı bütün dünya devletlerini geri püskürttük.
Türk milleti ne zamana kadar var olacak diye sorarsanız, bunun cevabı milli ve manevi değerlerine sahip çıktığı ve de arasına fitne tohumlarının ekilmesine müsaade etmediği müddetçedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025