Şefaatin talep eder Ehl-i Beyt'in bu garip

Ol Rasûl-i Kibriya'nın, Gül'ün gülü Fatıma'nın, Haydar'ı-Kerrâr Ali'yyül-Mücteba'nın, cennet reyhanları Hasan ve Hüseyin'in ve kıyamet sabahına dek İslam kubbesinin sarsılmaz direkleri tüm ehl-i beytinin ve bu yüce yolun sevdalısı aşıkların şefaat ve himmetlerini talep ederek bir "buket gül" sunayım sizlere... Âşura'nızı kaşıklarken, sizi de bu "gül demeti"nin reyhanı sarsın. "(Ey Rasûlüm Ahmed ve Habîbim Muhammed!), şüphesiz Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya Sûresi, 107)."Ey Ehl-i Beyt, Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister" (Ahzâb Sûresi, 33)."Şüphesiz Allah ve melekleri, Peygamber'ine salât ve selam ederler. Ey îman edenler! Siz de O'na salât ve selâm getirin" (Ahzâb Sûresi, 56)."(Ey Rasûlüm Ahmed ve Habîbim Muhammed!) de ki; (peygamberliğimin) tebliği hususunda, Ehl-i Beyt'imi sevmenizden başka hiçbir karşılık istemiyorum" (Şûra Sûresi, 23)."Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed buyurur ki: Ey Ali! Senin benim nezdimdeki konumun, Musa'nın yanındaki Harun'un konumu gibidir. Ne var ki benden sonra peygamber yoktur" (Buhari, Sahih, Feth, VIII, 71; Müslim, Sahih, XV, 184-5; Tirmizi, Sünen, X, 235; Ahmed, Müsned, 1509; Nesaî, Hasâis, 44-45)."Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed buyurur ki: Şüphe yok ki, Ali bendendir, ben de ondanım. O, benden sonra her bir Mü'min'in velisidir. O'nu seveni Allah da sever, O'na düşman olana Allah da düşman olur" (Tirmizi, Sünen, X, 209, 211; İbn Mace, Sünen, 119; Nesaî, Sünen, VII-115/4; Ahmed, Müsned, IV, 164-5, IV-370 )."Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed buyurur ki: Kızım Fatıma cennet ehli kadınların hanımefendisidir. Hasan ve Hüseyin de cennet gençlerinin efendisidirler" (Buhari, Sahih, XI, 79-80; Müslim, Sahih, XVI, 5; Tirmizi, Sünen, X, 272; Nesaî, Hasâis, 124-127). "Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed buyurur ki: Hasan ve Hüseyin, benim dünyada kokladığım cennet reyhanlarımdır" (Buhari, Sahih, IV, 217; Tirmizi, Sünen, V, 657; Ahmed, Müsned, 5675)."Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed buyurur ki: Hasan ve Hüseyin'i seven beni sevmiş; onlara kin tutan da bana kin tutmuş olur" (İbn Mace, Sünen, I, 51; Ahmed, Müsned, II, 288).Kerbelâ Mersiyesi / Kâzım PaşaZâlimler el urup hep şemşîr-i canrübaya Kastettiler serapâ evlâd-ı Mustafa'ya ...Düştü Hüseyn atından sahra-yı Kerbelâ'yaCibril, var haber ver, Sultan-ı Enbiya'ya....Her yandan etti savlet hınzîr veş YezîdânSertâbepâ vücûdun zahm eyleyip kızıl kanDüştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbela'yaCibril, var haber ver, Sultan-ı Enbiya'ya...Diltenk edip susuzluk tâ arşe oldu sârîEzvac-ı tahiratın feryâd-ı bîkararıHer yüzden etti tazyik âdâ o şehriyarı Hir çıkıp elinden dâmân-ı ihtiyâriDüştü Hüseyn atından sahra-yı Kerbelâ'ya Cibril, var haber ver, Sultan-ı Enbiya'ya...Yetmiş iki yerinden mecrûh olup nihâyetBundan ziyâde harbe Hak vermeyip icazetDüştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ'ya Cibril, var haber ver, Sultan-ı Enbiya'yaOl şâh-ı dînpenahı tenha görünce düşman Etti hücûm ü savlet şiddetle her taraftan Bir hâle vardı âhir zahm-ı hadeng-i âhen Mânend-i kasr-ı cennet cisminde oldu rûşen...Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ'ya Cibril, var haber ver, Sultan-ı Enbiya'yaAğıt yahut feryat / Mahmut Kaya-YüzakıŞerha şerha oldu lebler, yandı cânım bir su verKerbelâ'da yaktı zâlim, aktı kânım bir su ver Ehl-i Beytiz, bîgünâhız kıymayın mâsumlaraSizde insâf yok mu yâhu, gamküsârım bir su ver Çöl tutuşmuş sanki volkan lav saçar her bir yanaYavrular feryâd ederler yandı bağrım bir su ver Gel Hüseynim gitme artık, lâl kesilmiş her tarafAğlayalım, yalvaralım âsumânım bir su verHer geçen gün on Muharrem, pek yamandır hâlimizSabra artık yok tahammül nâtuvânım bir su verÜlkemizde hor görülmek kahrediyor yâ HüseynCedd-i pâkin hürmeti için nevcivânım bir su ver Fâtıma'nın örtüsüne el uzattılar bu günAğlıyor vicdan-ı halkın, kahramânım bir su ver Türk eliyle intikâm almak diler düşmanlarıGör bunu bâre millet, dinsin ağrım bir su ver Bir yudum su vermeyen Peygamber'in evlâdınaKahbe dünya istediğin şahsa var git bir su ver!...