Dış politikada "sıfır sorun" politikasıyla yola çıkan AKP Hükümeti, ABD ve AB'nin aklıyla uyguladığı yanlış politikalar sonucu Türkiye'yi uluslar arası arenada her noktada zor duruma düşürdü.Ülkeler, uyguladıkları milli politikalar ve bu politikalar çerçevesinde diğer ülkelerle kurdukları sağlam dostluklarla ayakta dururlar.AKP Hükümeti hem milli politikaları devre dışı bıraktı, ekonomide IMF'nin, iç politikada AB'nin rotasında hareket etti; dış politikada ise perde arkasında İsrail, perde önünde ise ABD'nin bir dediği iki edilmedi.Bunun neticesinde Türkiye, her türlü milli ve manevi değerini kaybeden, dışarıda ise tüm dostlarını küstüren yalnız bir ülke konumuna düştü. AKP'li Türkiye'nin düştüğü bu nokta, artık en ufak bir ziyaretin bile taviz vererek gerçekleşeceği son noktadır.Örneğin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun son Ermenistan ziyaretini bu kapsamda değerlendirelim. Daha bu ziyaretten 2 gün önce Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Shavarsh Koçaryan, "Türkiye, Ermenistan'la medeni ilişkiler istiyorsa, soykırımı tanısın ve sınırını açsın" dedi.Bir dönem tüm dünyaya hükmetmiş olan Türk milletinin bugünün mirasçısı, 76 milyon nüfuslu Türkiye'nin karşısında, küsuratı kadar nüfusu olan Ermenistan'ın hem de bakan yardımcısının küstahlığına bakın. Bakan Davutoğlu'na, daha yola çıkmadan talimat gönderiyorlar, emirler yağdırıyorlar. Koçaryan talimatlarına devam ediyor:"Davutoğlu bu seyahati Erivan'daki soykırım müzesini ziyaret etmek ve soykırım kurbanlarına bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak üzere kullansa daha iyi olur. Türkiye'nin, Ermenistan ile ilişkilerini düzeltmesi için hiçbir ön şart öne sürmeden 2009'da imzalanan Zürih protokollerini TBMM'den geçirip uygulamaya koyması gerekir?"AKP Hükümeti, ABD deliğe süpürmesin diye, Irak, Afganistan, Libya işgaline destek verdi, yine ABD'den alma talimatla Suriye'ye dışarıdan sızan teröristlere her türlü desteği sağladı ama yine yaranamadı.Bu kadar taviz politikasından sonra belki Erivan'da biraz nefes alırım diye düşündüler herhalde, doğal olarak başta da ifade ettiğim gerçeklerden dolayı, yani "dostlarını kaybedenin düşmanları daha cesur olur" prensibi gereği Erivan'ın tokadının şiddeti biraz daha artmış oldu.Ve Davutoğlu Erivan'a ulaştı. Ulaştı ulaşmasına ama kalacağı otelin önünde protesto eylemiyle karşılaştı. Göstericiler, Ermeni soykırımının Türkiye tarafından kabul edilmesini istediler, döviz ve pankart taşıyıp slogan attılar, üzerlerine çarpı işareti koydukları Türk bayraklarını yerlere serdiler. Eee, yapana değil, cesareti verene bak demişler.AKP iktidarının dış politikası, sana el uzatana, seni dost kabul edene, sarayında misafir edene namlu doğrultma, onların ayağını iktidardan kaydırma; düşman olanların ise önünde el pençe divan durma şeklinde zuhur edince adamlar da AKP'li siyasilere böyle muameleyi layık buluyorlar. Daha Meclis içinde olmayan bir siyaset ve ilim adamı olmasına rağmen gittiği her yerde saygıyla karşılanan, baş tacı edilen, O'nu görenlere "Ne mutlu Türk'üm diyene" dedirten Prof. Dr. Haydar Baş'a bir bakın, bir de görüldüklerinde Türk'ün değerlerinin ve Türk bayrağının yerlere serildiği resmiyette bizi temsil eden siyasilerimize bir bakın.Sayın Baş'ı görenler Türkiye'nin Türk milletinin ne kadar güçlü olduğunu görüyor, AKP'li siyasileri görenler ise Türkiye'den ne koparabilirimin hesabına giriyor.Sayın Davutoğlu'na ve AKP'li siyasilere tavsiyemiz "Lütfen evinizde oturun, Türk milleti adına sağa sola gitmeyin."Aziz Türk milletine tavsiyemiz ise "Lütfen artık Türk milletinin onurunu, şerefini zirveye çıkartacak Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosunu iş başına getirin."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025