Hiçbir gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke sağlık ve eğitim konularında tasarruf yoluna gitmez ve zaten gitmemelidir.Ama IMF'ye ram olmuş siyasilerimiz, farklı bir modelleri, projeleri olmadığından dolayı IMF'nin bu noktadaki baskılarına boyun eğmektedir.IMF, siyasilerimizden "ölme eşeğim ölme" politikası istemektedir, bizimkiler de hiç itiraz etmeden harfiyen yerine getirmektedir.IMF bir taraftan vatandaşın zaten düşük olan alım gücünü daha da kısıtlayıcı, "asgari ücreti düşürün", "işten çıkarmaları kolaylaştırın" gibi emirler yağdırırken, bir taraftan da zaten yetersiz olan sağlık hizmetlerini iyice kısıtlayıcı uygulamalar istemektedir.Temmuzun başı itibariyle yayınlanan tebliğlerle bir taraftan paket fiyat uygulamasıyla sigorta kapsamındaki teşhis ve tedavi ücretleri azaltılarak vatandaş bir nevi paketlenirken, bir taraftan milletimizin çokça kullandığı ilaçlar sigorta kapsamından çıkarılıyor, bir taraftan da ilaçlara zam üstüne zam geliyor.Yapılmak istenen nedir?Bu millet zaten doğru dürüst karnını doyuramıyor, eğitim, ulaşım, barınma masraflarını karşılayamıyor kara kara düşünüyordu. "Hiç değilse sigorta vesilesiyle yeterli olmasa da sağlığım güvence altında" diye düşünüyordu. Şimdi kara düşüncelerin arasına yıllarca bu ülkeye hizmet etmesine rağmen sağlık unsuru da eklendi.IMF politikaları ve de bu milletin desteğiyle iktidara gelip IMF'nin taşeronluğunu yapanlar sayesinde, artık bu aziz millet geleceğine daha da karamsar bakıyor, kendini hiçbir konuda güvenli hissetmiyor.Milletimiz üç kuruşa muhtaç edilip yabancıların, bu ülke üzerinde hesapları olanların kucağına atılmak mı isteniyor?Batılıların, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarını sömürmek, onların dirençlerini kırmak için misyonerleri kullandığını ve de misyonerlerin de en büyük silahının sağlık ve eğitim olduğunu unutmayalım.Sağlıkta ve eğitimde devletin eli tamamen çektirilerek, misyonerlerin, sömürgecilerin ekmeğine yağ mı sürülmek isteniyor? Bu Afrikalılaştırılmak, ya da Somalileştirilmek değildir de nedir?Milyarlarca dolarlık yer altı ve yerüstü kaynağına, genç bir nüfusa, hayran duyulacak bir tarihe ve stratejik bir konuma sahip bir millet olarak bu esaret, bu zillet, bu garabet, bu miskinlik bize yakışır mı?IMF'yle bu ülkenin kurtulmayacağını, IMF'nin bize hiçbir konuda faydalı olmayacağını, hatta her noktada zararlı olduğunu yıllarca haykıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i daha ne kadar duymamazlıktan geleceğiz?Sayın Baş, aynen Atatürk'ün yaptığı gibi, yabancıların tavsiyesiyle bu ülkenin asla kurtulmayacağını her fırsatta söylemektedir. Sadece söylemekle kalmayıp ülkemizi ve milletimizi şaha kaldıracak dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'ni de devreye koymuştur. Bu model sunduğu orijinal çözümlerinden dolayı da yüzlerce yerli ve yabancı bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilmiştir.Sayın Baş'a göre, sağlık ve eğitim gibi konular devletin vatandaşına olan sorumluluklarındandır. Devlet, hizmet anlayışıyla kaliteli sağlık hizmetini ve eğitimi vatandaşlarına ücretsiz olarak, en iyi şekilde sunacaktır.Bunu yapmak sözle olmaz, proje ister. İşte Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli bunun nasıl yapılacağını en ince ayrıntısına kadar ortaya koymaktadır.Sayın Baş'a göre Türkiye'nin, değil 70 milyon insan,ı bu milletin on katını kıyamete kadar bakacak kapasitesi vardır. Ama bu kapasiteyi devreye koyacak liderle bu ülke buluşmadığı müddetçe aziz milletimiz bu zilleti yaşamaya devam edecektir.Zararın neresinden dönersek kardır.Not: Okurlarımızdan Adnan Yılmaz'a, verdiği bilgilerden ve ilgisinden dolayı öncelikle teşekkürlerimi sunarım. "Sağlıkta Nereye Gidiyoruz" adlı yazımızda Ayakta Tedavide Vaka Başı Ödeme paket fiyatını, iç hastalıklarında, 44 YTL olarak ifade etmiştik. Bu fiyat eğitim hastaneleri için geçerli. Bu fiyat, yine iç hastalıklarında, taşra devlet hastaneleri için 26 YTL ve hatta ilçe ve gün hastaneleri için ise 23 YTL. Yani merkezden muhite gidildikçe vatandaşın sırtına yüklenecek olan yük artıyor ve hizmet kalitesi daha da düşüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025