Her peygamberin, Allah (cc)'ın katında üstün vasıfları mevcuttur. Ve o vasıfları ile öne çıkmışlardır.
Hz. Adem (as), Safiyullah'tır; insanlığın atasıdır. Hz. İsa (as), Ruhullah'tır. Hz. Musa (as), Kelimullah'tır. Hz. İbrahim (as), Halilullah'tır.
Peygamberimiz Hz. Muhamed (sav) Efendimiz ise, her peygamberin bu üstün vasfını kendinde toplamış yaratılmışların efendisidir. Bunun yanında Peygamberimizin, O'nu diğer peygamberlerin üzerine çıkaran özellikleri de bulunmaktadır:
- Diğer nebilerin peygamberlikleri kendi zamanları ile kayıtlıdır. Halbuki O, topyekün zaman ve mekânın peygamberidir.
-Bütün nebilerde tecelli eden mucizeler, Muhammedî nurdan meydana gelmiştir.
- İdris Peygamber göklere çıkarılarak şereflendirildi. Âlemin Fahri ise, Mirac'da öyle bir yüksekliğe çıkarılmıştı ki, böylesi, hiç bir peygambere nasip olmadı.
-Nuh Peygamber, peşindeki Müminlerle boğulmaktan kurtarılmıştı. Hz. Muhammed (sav) Efendimize ise, öyle bir imtiyaz bahşolunmuştu ki, ümmeti, öbür topluluklara erişen belalardan emin oldu. Gökten taş ve ateş yağması ve bir anda kahredici ses gelmesi tarzındaki azaplardan korundular.
-İbrahim Peygambere ateşten kurtulma mucizesi layık görüldü. Efendimiz'in (sav) ise, Mirac gecesi dünya semaının altında bir ateş deryasından geçtikleri rivayet olunur. Kendisine harp ve fitne ateşini söndürmesi de ihsan olunmuştur.
-Hz. İbrahim'e Allah'ın dostluk makamı açılmış; Hz. Muhammed (sav)'e ise, 'Allah'ın Habibi olmak' gibi bir şeref bahşedilmiştir.
Bir hadis Hz. İbrahim'e şefaat için başvuranların şu cevabı aldıklarını kaydeder:
"Ben hicap perdesinden Allah'ın dostu oldum. Başvurulması gereken Allah'ın Sevgilisidir."
-Hz. Musa (as), Nil Nehri'ni 2'ye bölmüştür. Resûlullah'ın (sav), ayı 2'ye bölme hadisesi daha şaşkınlık vericidir.
-Yine O'nun parmaklarından su fışkırması, Musa peygamberin kuru taştan su çıkarmasında daha üstündür.
-Davud Peygambere demiri yumuşatma kudreti verilmiştir. Kainatın Efendisi ise, ellerine kuru bir ağaç aldıkları zaman o cansız ağaç tazelenip filizlenmeye başlardı.
-Hz. Süleyman'a hayvanları, cinleri ve rüzgarı teşhir etmek kudreti verilmişti. Efendimiz'e ise, fazlası bahşolunmuştu. Taşlar O'nunla konuşurdu. O'na selam verirlerdi ve mukaddes ellerinde tesbih ederlerdi.
-Hz. Süleyman, cinleri kullanabilir, şeytanları zaptedebilirdi. Allah Resûlü ise, cinleri Müslüman etmiş, İblis'i bir Ramazan günü, mescid direğine bağlamıştır.
O, Hz. Süleyman gibi sultan peygamber değil; kul peygamber olmayı seçmiştir.
- Kainatın Efendisi topyekün insanlar içinde, ezel meclisinde, "Sen bizim Rabb'imizsin" cevabını veren ilk insan oldu.
- İnsan ve bütün kainat O'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.
Allah tarafından bütün nebi ve resullerden, sevgilisine iman getirmeleri için ahd ve misak almıştır. Bu hakikat Kur'an nasslarıyla sabittir.
-Bir üstünlüğü de, şeriatlerinin kıyamete kadar muteber ve tüm diğer şeriatleri neshedici, kaldırıcı mahiyette oluşudur.
Resulullah (sav) gelmiş ve gelecek insanların efendisidir. Hiç bir kula, hatta nebiye verilmeyen mekânlar, ihsanlar O'na sunulmuştur.
Getirdiği din, kıyamete kadar insanlığın tek kurtuluş vesilesidir.
O'nun hadiselerinin ve Kuran'ın, düzeltilmeye, zamana uydurulmaya değil; insanlığın onlara ihtiyaca vardır.
Bu büyük Peygambere ümmet olmak ne büyük şereftir.
Hz. Adem (as), Safiyullah'tır; insanlığın atasıdır. Hz. İsa (as), Ruhullah'tır. Hz. Musa (as), Kelimullah'tır. Hz. İbrahim (as), Halilullah'tır.
Peygamberimiz Hz. Muhamed (sav) Efendimiz ise, her peygamberin bu üstün vasfını kendinde toplamış yaratılmışların efendisidir. Bunun yanında Peygamberimizin, O'nu diğer peygamberlerin üzerine çıkaran özellikleri de bulunmaktadır:
- Diğer nebilerin peygamberlikleri kendi zamanları ile kayıtlıdır. Halbuki O, topyekün zaman ve mekânın peygamberidir.
-Bütün nebilerde tecelli eden mucizeler, Muhammedî nurdan meydana gelmiştir.
- İdris Peygamber göklere çıkarılarak şereflendirildi. Âlemin Fahri ise, Mirac'da öyle bir yüksekliğe çıkarılmıştı ki, böylesi, hiç bir peygambere nasip olmadı.
-Nuh Peygamber, peşindeki Müminlerle boğulmaktan kurtarılmıştı. Hz. Muhammed (sav) Efendimize ise, öyle bir imtiyaz bahşolunmuştu ki, ümmeti, öbür topluluklara erişen belalardan emin oldu. Gökten taş ve ateş yağması ve bir anda kahredici ses gelmesi tarzındaki azaplardan korundular.
-İbrahim Peygambere ateşten kurtulma mucizesi layık görüldü. Efendimiz'in (sav) ise, Mirac gecesi dünya semaının altında bir ateş deryasından geçtikleri rivayet olunur. Kendisine harp ve fitne ateşini söndürmesi de ihsan olunmuştur.
-Hz. İbrahim'e Allah'ın dostluk makamı açılmış; Hz. Muhammed (sav)'e ise, 'Allah'ın Habibi olmak' gibi bir şeref bahşedilmiştir.
Bir hadis Hz. İbrahim'e şefaat için başvuranların şu cevabı aldıklarını kaydeder:
"Ben hicap perdesinden Allah'ın dostu oldum. Başvurulması gereken Allah'ın Sevgilisidir."
-Hz. Musa (as), Nil Nehri'ni 2'ye bölmüştür. Resûlullah'ın (sav), ayı 2'ye bölme hadisesi daha şaşkınlık vericidir.
-Yine O'nun parmaklarından su fışkırması, Musa peygamberin kuru taştan su çıkarmasında daha üstündür.
-Davud Peygambere demiri yumuşatma kudreti verilmiştir. Kainatın Efendisi ise, ellerine kuru bir ağaç aldıkları zaman o cansız ağaç tazelenip filizlenmeye başlardı.
-Hz. Süleyman'a hayvanları, cinleri ve rüzgarı teşhir etmek kudreti verilmişti. Efendimiz'e ise, fazlası bahşolunmuştu. Taşlar O'nunla konuşurdu. O'na selam verirlerdi ve mukaddes ellerinde tesbih ederlerdi.
-Hz. Süleyman, cinleri kullanabilir, şeytanları zaptedebilirdi. Allah Resûlü ise, cinleri Müslüman etmiş, İblis'i bir Ramazan günü, mescid direğine bağlamıştır.
O, Hz. Süleyman gibi sultan peygamber değil; kul peygamber olmayı seçmiştir.
- Kainatın Efendisi topyekün insanlar içinde, ezel meclisinde, "Sen bizim Rabb'imizsin" cevabını veren ilk insan oldu.
- İnsan ve bütün kainat O'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.
Allah tarafından bütün nebi ve resullerden, sevgilisine iman getirmeleri için ahd ve misak almıştır. Bu hakikat Kur'an nasslarıyla sabittir.
-Bir üstünlüğü de, şeriatlerinin kıyamete kadar muteber ve tüm diğer şeriatleri neshedici, kaldırıcı mahiyette oluşudur.
Resulullah (sav) gelmiş ve gelecek insanların efendisidir. Hiç bir kula, hatta nebiye verilmeyen mekânlar, ihsanlar O'na sunulmuştur.
Getirdiği din, kıyamete kadar insanlığın tek kurtuluş vesilesidir.
O'nun hadiselerinin ve Kuran'ın, düzeltilmeye, zamana uydurulmaya değil; insanlığın onlara ihtiyaca vardır.
Bu büyük Peygambere ümmet olmak ne büyük şereftir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002