İbn- i Abbas diyor ki: Resûlullah (s.a.a) ömrünün son yılında yapmış olduğu veda haccında biz de O'nunla birlikte idik. Resûlullah (s.a.a) Ka'be'nin kapısının halkasını tutarak bize dönüp şöyle buyurdular: "Ey insanlar! Ahir zamanın alametlerini size söyleyeyim mi?"
O gün Resûlullah (s.a.a)'e herkesten yakın olan Selman: "Evet ya Resûlallah" diye cevap verdi.
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Salatı zayi etmek, şehvet peşince gitmek, heva hevese uymak, zenginleri ululamak ve dini dünyaya satmak ahir zamanın alametlerindendir. O zaman müminin kalbi, gördüğü kötülüklerden ve onları önlemeye gücünün olmadığından dolayı, tuzun suda eridiği gibi karnında erir."
O zamanda amirler zalim, vezirler fasık, başkanlar zalim, eminler ise hain olacaklar. İyi işler kötü ve kötü işler ise iyi sayılacak; hain emin sayılacak, emin ise hıyanet edecek; yalancı doğrulanacak, doğru konuşan ise yalanlanacaktır!
Yalan konuşmak hoş ve güzel sayılacak, zekât vermek zarar, beyt'ul-mala ait mal ise ganimet sayılacak; evlatlar, anne ve babalarına kaba, arkadaşlarına ise iyi davranacaklar; kuyruklu yıldız doğacaktır!
Yağmur gayet azalacak, cömertler cimri olacak, fakirler küçümsenecek, pazarlar birbirine yakın olacak, biri: "Bir şey satmadım" diyecek, diğeri: "Bir kâr etmedim" diyecek; herkes Allah'tan şikâyet edecek.
O zaman halka öyle insanlar hükümet edecek ki, itiraz etmek için konuşurlarsa, öldürülürler; susarlarsa, malları yağma edilir; hakları çiğnenir, kanları dökülür, kalpleri korkuyla dolar; onları korkuya kapılmış olarak görürsün.
O zamanda erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla yetinecek; erkekler kendilerini kadınlara benzetecek, kadınlar da kendilerini erkeklere benzetecekler; Allah'ın laneti onların üzerine olsun!
Kilise ve havraların süslendiği gibi camiler süslenecektir; Kur'ânlar ziynetlenecektir; minareler yükselecektir; namaz kılanların safları, kalplerin birbirlerine karşı kin duymasına ve dillerin farklı olmasıyla birlikte artıp çoğalacaktır."
O Zaman halk arasında fâiz yaygınlaşacak, gıybet ve rüşvetle muamele yapılacak ve din bırakılıp dünya tutulacaktır.
O zaman ümmetimin zenginleri gezi, orta hallileri ticaret, fakirleri ise gösteriş için hacca gidecekler. İşte o zaman bir grup insan, Kur'an'ı Allah'tan gayrısı için öğrenecekler, onunla şarkı için algılayacaklar, veled'üz-zinalar çoğalacak, Kur'an'la teğanni edilecek, dünya için birbirlerine düşman olacaklar.
O zaman ihtiram kalkacak, günah kazanılacak, kötüler iyilere musallat olacak, yalan yaygınlaşacak, inat aşikâr olacak, fakirlik çoğalacak, elbiselerle övünecekler, zamansız yağmurlara uğrayacaklar.
İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmayı kötü sayacaklar, gerçek mü'min o zamanda cariyeden daha hor ve hakir olacak. Kur'ân okuyanlar ve ibadet edenler birbirlerini azarlayacaklar.
O zaman zenginler fakirlikten korkacak; öyle ki fakir bir adam cemaatin arasında dolaştığında eline bir şey bırakan kimse bulunmayacaktır.
O zaman ruveybize insanlar söz sahibi olacaklar.
Selman: "Ya Resûlullah, anam ve babam sana feda olsun "ruveybize" kimdir?" diye sorduğunda, Resûlullah buyurdular ki: "Toplumun işleri hakkında konuşmaya liyakati olmayan (hakir ve ahmak) kimsedir."
Kaynak: Bihar,ül Envar, c.6, s.306.
- Mikdad bin Esved / 19.12.2024
- Ammar bin Yasir / 16.12.2024
- Hz. Abdulmuttalip ya da ikinci İbrahim / 15.12.2024
- Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari / 11.12.2024
- Hz. Hatice Annemiz ve İmam Ali / 03.12.2024
- Hz. Abdullah / 27.11.2024
- Cihat Müslümanı Atatürk / 22.11.2024
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024