Hz. Mikdad, Peygamber Efendimizin (s.a.a) risaletinden 24 yıl önce dünyaya gelmiştir. Babası Yemen bölgesinde yaşayan, Kende taifesinden Amr adında bir şahsiyetti.
Mikdad, Allah Resulü'ne (s.a.a) ilk iman getiren ve imanını ilk açıklayan kimselerden idi. İslâm'ın ilk dönemlerinde birçok zahmet ve zorluğa katlanmıştı. Öyle ki, ilk olarak Allah Resulü (s.a.a) tarafından Habeşistan'a hicret etmesi söylendi. Mikdad, Habeşistan'a hicret eden üçüncü gurup Müslümanlar ile bir süre orada yaşadı, daha sonra Mekke'ye geri döndü. Burada Resûlullah'ın (s.a.a) hizmetinde bulundu.
Mikdad, Allah Resulünün (s.a.a) döneminde gerçekleşen bütün savaşlara katılmıştı. En önde savaşarak Allah, Resulü (s.a.a) ve İslâm için canını ortaya koyuyordu. Onun Bedir ve Uhud Savaşı'nda göstermiş olduğu kahramanlıklar tarih sayfalarında parlamaktadır.
Uhud Savaşı'nda da çok önemli sorumlulukları yerine getirmiş ve canını ortaya koyarak bir an olsun Resûlullah'ı (s.a.a) terk etmemişti. Öyle ki, Müslümanlar yenilgiye uğramaya başladıklarında herkes Peygamber'i (s.a.a) savaşın ortasında yalnız bırakarak kaçmıştı. Savaştan kaçmayan ve İmam Ali Efendimizle birlikte Peygamber'i (s.a.a) koruyanlardandı…
Mikdad, Allah Resulünün (s.a.a) vefatından sonra, Resûlullah'ın (s.a.a) vasiyetine vefalı kalan, hakkı, hakikati ve Hz. Ali'nin (a.s) velayetini savunan sayılı kimselerin başında gelmektedir. Peygamber'in vefatından sonra yaşanan o üzücü olaylar ve hak İmam Ali'yi (a.s) yalnız bırakmaları Mikdad'ın imanında zayıflık oluşturmadı. Bu önemli anda Mikdad, Selman ve Ebuzer, Hz. Ali'yi (a.s) bırakmadılar ve imamlarını savunmaya, yanında yer almaya devam ettiler.
Ünlü tarihçi Yakubi, Mikdad'ın İmam Ali'yi savunmasını şöyle yazmaktadır: "Kureyş'e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamberin Ehl-i Beyt'inden aldılar. Oysa onlar ilk müminler, Peygamberin amcaoğlu, insanların en bilgini, Allah'ın dininde en fakih olan, İslam yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sıratı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah'a and olsun ki tahir (temiz) ve pak olan, hidayet edici ve hidayet bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını, ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı ahirete tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar…"
Peygamber'den (s.a.a) şöyle nakledilmektedir: "Yüce Allah bana dört kişiyi sevmemi emretti." "Onlar kimlerdir?" diye sordular. Resûlullah üç defa buyurdu: "Ali (a.s) onların ilkidir, diğer üçü ise Ebuzer, Selman ve Mikdad'dır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurdu: "Peygamber'den sonra yoldan çıkmayanları sevmek her Müslüman'a farzdır. Onlardan bir kaçı Selman, Ebuzer ve Mikdad'dır."
İmam Sadık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "İmanın on derecesi bulunmaktadır; Mikdad sekizinci, Ebuzer dokuzuncu ve Selman da onuncu derecededir."
Müslüman hadis bilimcileri arasında kullanılan önemli kavramlardan biri de "Erkân-ı Erbaa" tabiridir. Ki bu dört rükün; Selman, Ebuzer, Mikdad ve Ammar'dan oluşmaktadır. Hadis ve tarih âlimleri Ehl-i Beyt imamlarından sonra en fazla övülen ve haklarında değişik hadislerde faziletleri bildirilen başlıca kimselerin bunlar olduğunu gördükten sonra, dinin sağlam temelleri olarak kabul edip bu dört şahsiyet için "Erkân-ı Erbaa" tabirini kullanmışlardır.
Şia kelimesi Peygamber'den (s.a.a) sonra kullanılmaya başlanılan bir kavram değildir, bilakis Peygamberimizin (s.a.a) döneminde kullanılmıştır ve ilk defa Şia olarak tanınan kimseler: Selman, Ebuzer, Mikdad ve Ammar Yasir'dir.
Kur'ân'da Resûlullah'ın (s.a.a) risaleti karşılığında istenilen tek şey onun Ehl-i Beyt'ini sevmektir. İşte Mikdad bunu gerçekleştirmeyi başaran ve meveddet ayetine vefalı kalan kimsedir. Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "De ki: Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehl-i Beyt'imi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum."
Mikdad, Peygamber'den (s.a.a) sonra defalarca hâkim olan rejimin haksızlık ve adaletsizliklerinin karşısında durmuş ve Ehl-i Beyt'in hakkını savunmuştur.
Peygamber'in (s.a.a) bu vefalı sahabesi ve Hz. Ali'nin (a.s) hakkının savunucusu nihayetinde hicri 33. yılda Hakk'a yürümüştür. Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.
- Ammar bin Yasir / 16.12.2024
- Hz. Abdulmuttalip ya da ikinci İbrahim / 15.12.2024
- Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari / 11.12.2024
- Hz. Hatice Annemiz ve İmam Ali / 03.12.2024
- Hz. Abdullah / 27.11.2024
- Cihat Müslümanı Atatürk / 22.11.2024
- Hz. Fatıma Ana sırrı / 18.11.2024
- Atatürk ahlak-ı Muhammedi ve edebi Ali idi / 08.11.2024
- İmam Ali’nin eli yükselmedikçe… / 21.10.2024