logo
02 OCAK 2025

Orta Asya'nın Yugoslavyası

15.10.2001 00:00:00
İlk çağlardan bu yana savaşların iki nedeni vardır; ırk ve din.. O çok övünülen 1915-17 Komünist "devrim" bile son tahlilde sınıf değil, ırk temeline dayanır. Diğer milletleri, sınıf mücadelesi yutturmacası ile boyunduruk altına almaya özen gösteren emperyalizmin bir başka yüzüdür.Öyle olmasaydı 91'de Sovyet Bloku yıkıldığında Rusya hemen Çarın renklerini bayrak, çift başlı kartalını da amblem olarak alır mıydı?

Afganistan olayı da yukarıdaki sınıflandırmadan kendisini soyutlayamaz. Fakat Afganistan'daki mücadelenin birbirine paralel yürüyen iki boyutu vardır.

Dış dinamikler açısından ve özellikle "crusade" sözcüğü kullanıldığından ötürü "medeniyetler çatışması" değil bir dinler savaşıdır.

İç dinamiklere bakıldığında ise durum değişmektedir. Afganistan'ın % 100'ü Müslüman olduğuna göre burada din motifi, mevcut iç çatışmayı çözmek için açıklayıcı bir faktör olmayacak, başka bir takım şeyler aramamız gerekecektir.

Bu başka şeyleri arayınca da karşımıza Afganistan'ın; Ortadoğu'da emperyalizmin çıkarları doğrultusunda cetvelle ırkları birbirinden özellikle ayırarak çizdiği sınırlarını, Yugoslavya'nın ırk-din-mezhep mozayiğini ve Kafkasların yine çok etnisiteli, çok dinli halitasını kıskandıran bir "gerçek mozaik" olduğu ortaya çıkacaktır.

Pergelin sivri ucunu Afgan-Pakistan sınırının üzerine koyun ve bir daire çizin. Çemberin içi Peştun bölgesidir. Peştun memeleketinin yarısı Afganistan'da, yarısı Pakistan'da kalmıştır ve Peştunlar her iki ülkede de çoğunluğu teşkil etmektedirler.

Afganistanın geri kalan yarısı Türk asıllıdır. Türkmen, Özbek ve Kırgızların sünnî çoğunluğuna Hazarların şii olan ve dolayısı ile İran'a yakın ve yoğun bir şekilde tesirinde kalan azınlığını da eklersek toplam Türk nüfus 6-7 milyonla Afganistan nüfusunun tam da yarısıdır. Yine İran; ülkede gene Şii olan Tacikleri de yanına alarak Hazaralarla beraber bir "mezhep" çoğunluğu oluşturmak çabasındadır. Demek ki Hazaralar Türk etnik kimliği ile şii mezhep kimliği arasında ortada bir yerlerdedirler.

İşte Afganistan'daki bu çok parçalı etnik yapı, tarih boyunca ülke üzerinde emeli olan dış güçlerin istismarına müsait ortamın da yaşamasına, büyüyüp serpilmesine imkân sağlamaktadır.

Afganistan'da tam 22 yıldır savaş vardır. Darbeci komünist Babrak Karmal'ın çağırdığı "dost" Sovyet birlikleri ülkeye girdiğinde soğuk savaş dönemi daha bitmemişti. Dolayısı ile Amerika Sovyetlerin Hint Okyanusuna giden yolda bu en önemli kritik noktayı ele geçirmesine izin veremezdi. Hindistan'a karşı dost arayan Pakistan aracılığı ile ve onun üzerinden Sovyet işgaline karşı Peştunları kullandı, onları eğitti, örgütledi ve Taliban ile Usame Bin ladin ortaya çıkmış oldu.

Bu gün artık Lâdin'in, başlangıçta Amerika ve CIA imkânlarıyla yetiştirilmiş olduğu bilinen bir gerçektir.

Şu anda Taliban neredeyse % 60'ı Pakistan'dan giden Peştunlardan müteşekkildir ve özellikleri, Şii olan Hazaralar ve Tacikler ile Türk asıllı ama Sünnî Türkmen, Özbek, Kırgızlara karşı olmalarıdır.

Bu sayılan grupların arasında da bir birlik ve beraberlik teşekkül etmiş değildir. Daha halâ Orta çağın kabile düzenini yaşamaktadırlar. İşte ABD'nin bu savaşta en büyük umudu ülkenin kuzeyindeki Özbekistan - Tacikistan sınırında konuşlanan ve Afganistan'ın sadece yüzde 10'unu kontrol eden ve kısaca adına "Kuzey İttifakı" denilen bu kabileler topluluğudur. Başını Burhaneddin Rabbani, Türkiye'nin desteklediği Özbek General Raşid Dostum ve İran'a yakın Şiiler'in çektiği Kuzey İttifakı'nı oluşturan grupların uzlaştığı tek nokta Taliban karşıtı olmaktır.

Bu noktada en zor durumda olan Müşerref, dolayısı ile Pakistan'dır. Ülkenin yarısı Peştundur ve Peştunlar Taliban'ın yanındadır. Geçen Cuma Taliban'ın yerel liderleri 200.000 kişiyi meydanlara toplayarak "Cihat'ın önündeki en büyük engelin Müşerref olduğunu" ilân etmişlerdir. Ülke Amerika'yı destekleyeceğim diye parçalanmanın eşiğine gelmiştir.

İşte onun için ve iç baskıları bir parça kontrol edebilmek umuduyla Müşerref Afganistan'da nihaî amacın " geniş katılımlı bir koalisyon" olması gerektiğinin altını çizmekte, "Kuzey İttifakı Amerikan saldırısından faydalanmaya kalkışmamalıdır" demektedir.

Powell de, Annan da ve hâttâ Şükrü Sina Gürel'de Türk Hükümetinin görüşü olarak aynı fikri dillendirmişlerdir.

Müslüman dünyada halk Afganistan'daki Amerikan saldırısının karşısındadır.

Fakat çok enteresandır ve basına pek yansımamıştır ama geçen hafta Doha'da toplanan İslâm Konferansı Örgütü'nde iki karar çıkmıştır.

İlki, İslam dünyasının Bin Ladin'in kurduğu terörist örgütün 'Müslümanlık' adına ABD'ye yaptığı terör saldırısını kınaması, ikincisi ise, İslam dünyasının bildiri ile ABD'nin Afganistan'da konuşlanan Bin Ladin örgütüne, ancak daha da önemlisi Taliban'a karşı başlattığı askeri operasyonu onaylaması.

Müslümanlar bütün dünyada Amerika'ya karşı fakat Müslüman Devletler Örgütü tam tersi Taliban'a karşı ve Amerika'yı destekliyor.

Pakistan'la beraber çok zor durumda olan bir diğer ülke de Türkiye'dir. Aynı açmazı Türkiye de yaşamaktadır. Türk halkının ezici çoğunluğu 11 Eylül terörünü desteklemediği gibi Amerika'nın Afganistan saldırısını da desteklememektedir. Ve bu tavırda olmak demek Talibancı olmak demek değildir.

Ve Türk halkı aynı zamanda Bush'un sınıflandırmasının aksine moral değerler açısından hem Amerika'nın yanında değildir, hem de terörün... Yâni teröre karşı olmanın ölçüsü ille de Amerikan taraftarı olmak demek değildir.

Fakat Türkiye "devlet" olarak; imzaladığı uluslararası anlaşmaların gereği aynı zamanda hem Nato ülkesidir, hem BM üyesidir ve hem de yukarıdaki kararları alan İKÖ'nün faal bir üyesidir.

Türkiye'nin durumu en az Pakistan kadar zordur ve mücadele Afganistan sınırlarının dışına taşar da Irak'a gelir dayanırsa iyice içinden çıkılmaz bir hâl alacaktır.
 
Hüseyin Mümtaz / diğer yazıları
Özellikle de hazır giyim
Sanayi feci durumda
DEM Parti, Cumhur'un yarım müttefiki
Bahçeli muradına erdi
‘Bunlar bizi yıldıramaz’
Hüseyin Baş’tan çarpıcı açıklama
BTP Genel Başkanı'na adli kontrol kararı
'Hüseyin Baş susturulamaz'
İmralı heyeti Bahçeli ile görüştü
Teröristbaşı Öcalan'ın mesajını getirdiler
'Sorumlusu ABD ile destekçileridir'
Rusya Avrupa'ya gazı kesti
Çalışanlar, en çok kaygı ve stres için psikoloğa gitti
Artış; kaygıda yüzde 34, streste yüzde 50.5
Fırat'ın doğusunda son durum ne?
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Trafikte hata yapan yandı
Cezalara yüzde 43,93 zam geldi
2024'te 41 ürünün 40'ı zamlandı
Gıda fiyatlarına zam yağdı
ABD'de yeni bir saldırı daha
ABD, yeni yıla saldırılarla girdi
Yunus Emre Enstitüsü eski yönetimine operasyon: 18 gözaltı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın eşi ve Semih Yalçın‘ın oğlu istifa etmişti
Bu devlet ‘bebek katilinin’ himmetine muhtaç değildir
İmralı ile görüşen arkadaşları kim görevlendirdi?
Soğuk, açlık, katliam, kısaca her şey var
Gazze'de şartlar iyice dayanılmaz hal aldı
Böyle bilinmezdi!
Muğla'nın öteki yüzü şok etti
Özellikle de hazır giyim
Sanayi feci durumda
DEM Parti, Cumhur'un yarım müttefiki
Bahçeli muradına erdi
‘Bunlar bizi yıldıramaz’
Hüseyin Baş’tan çarpıcı açıklama
BTP Genel Başkanı'na adli kontrol kararı
'Hüseyin Baş susturulamaz'
İmralı heyeti Bahçeli ile görüştü
Teröristbaşı Öcalan'ın mesajını getirdiler
'Sorumlusu ABD ile destekçileridir'
Rusya Avrupa'ya gazı kesti
Çalışanlar, en çok kaygı ve stres için psikoloğa gitti
Artış; kaygıda yüzde 34, streste yüzde 50.5
Fırat'ın doğusunda son durum ne?
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Trafikte hata yapan yandı
Cezalara yüzde 43,93 zam geldi
2024'te 41 ürünün 40'ı zamlandı
Gıda fiyatlarına zam yağdı
ABD'de yeni bir saldırı daha
ABD, yeni yıla saldırılarla girdi
Yunus Emre Enstitüsü eski yönetimine operasyon: 18 gözaltı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın eşi ve Semih Yalçın‘ın oğlu istifa etmişti
Bu devlet ‘bebek katilinin’ himmetine muhtaç değildir
İmralı ile görüşen arkadaşları kim görevlendirdi?
Soğuk, açlık, katliam, kısaca her şey var
Gazze'de şartlar iyice dayanılmaz hal aldı
Böyle bilinmezdi!
Muğla'nın öteki yüzü şok etti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.