Öksüz Kıbrıs

KKTC'de yapılan erken genel seçimlerden Annan planını kayıtsız şartsız destekleyen CTP oylarını artırarak birinci parti olarak çıktı. Ama yine de Cumhuriyet Meclisi'nde tek başına hükümet kurabilecek yeter sayıda sandalyeye sahip olamadı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Mehmet Ali Talat, oyların yüzde 44,4'ünü, ortağı Demokrat Parti (DP) lideri Serdar Denktaş yüzde 13,49'unu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri Derviş Eroğlu ise oyların yüzde 31.31'ini aldı. Bu oy dağılımına göre 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi'nde CTP 24, UBP 19, DP 6, BDH ise 1 milletvekili çıkarıyor.

Bu sonuçlardan en çok memnun olan AB oldu. Memnuniyetlerini seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz açıklayan Avrupa Komisyonu, Talat'ın kazanmasının kendilerini memnun ettiğini açıkladı.

Sizi bilmem ama AB'yi bu kadar memnun eden seçim sonuçları beni her zamankinden daha fazla tedirgin etti.

Talat-Denktaş hükümetinin bu seçimlere kadar ortaya koydukları hiçbir icraat Kıbrıs Türk halkını memnun edebilecek düzeyde değildi. Daha önceki genel seçimlerde ne KKTC hükümeti, halkına verdiği sözleri tutmuştur ne de, AB ve diğer devletler Kıbrıs Türklerine verdikleri sözleri tutmuşlardır. Buna rağmen CTP'nin oy oranını yüzde 10 gibi bir oranda artırması hem şaşırtıcı hem de vahimdir.

Sonucun böyle çıkması bence seçimleri şaibeli kılmaktadır. Seçimlere müdahale edilmiş bile olabilir.

Bu sonuçlar, Kıbrıs Türk halkının şiddetli bir dezenformasyon altında olduğunu göstermektedir. ABD'li işadamlarının seçim arifesinde KKTC'ye gelerek verdikleri mesaj etkili olmuş ve Talat önemli oranda oy kazanmıştır. Peki, bu ABD'li işadamları KKTC'de ne yapmıştır? Kelimenin tam manasıyla kelepir bir yatırım aracı aramanın dışında gezip, poz verip gitmişlerdir. Yani KKTC halkı yine kandırılmıştır.

Erdoğan hükümetinin Kıbrıs seçimlerine duyarsız kalması da Kıbrıs Türklerinin kendi kaderlerine terk edildiğini ve Rumlar, AB ve diğer ülkeler karşısında yapayalnız bırakıldığını göstermektedir.

CTP gibi Annan planı çerçevesinde bir çözümü destekleyen Serdar Denktaş'ın lideri olduğu DP daha önce olduğu gibi bir koalisyon oluşturabilirler. Bu senaryo KKTC'nin kötü gidişatını herhangi bir şekilde değiştirmeyecektir. Mevcut durum daha da kötüleşerek devam edecek ve Kıbrıs CTP-DP koalisyonu sayesinde daha önce olduğu gibi her geçen gün Türk olmaktan biraz daha uzaklaşacaktır.

Burada Kıbrıs için bence en hayırlı olacak ama biraz zor bir senaryo var. Bu senaryo 26 sandalyeyi tutturabilen UBP-DP-BDH üçlüsünün yeni bir hükümet kurmasıdır.

Bu senaryo Serdar Denktaş'ın ortaya koyacağı milli bir duruş ile ancak mümkün olabilir. Babasının Kıbrıs'la özdeşleyen geçmişini de göz önünde bulundurarak, Serdar Denktaş'ın KKTC için en hayırlı olan bu milli duruşu seçmesi halinde Kıbrıs davası siyaset arenasında bir Denktaş'ı kaybederken bir Denktaş'ı kazanmış olacaktır.