İsrailli yetkililerin yaptığı açıklamalar ve de İsrail basınında çıkan haberler, siyasilerimizin halihazırda havasını atmaya ve APO açılımını karartmaya çalıştığı özür hadisesinin sadece bir tiyatro olduğunu gözler önüne serdi. Telefonla özrün faili İsrail Başbakanı Netanyahu "Suriye için hesaplarımız var, özrün birinci sebebi budur" açıklaması yaptı. Financial Times gazetesine konuşan bir İsrailli yetkili de "İsrail'i böyle bir özrü dile getirmeye zorlayan şey Suriye'deki gelişmeler oldu" dedi. Hatırlarsanız, gazetemizin önceki günkü manşetinde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İsrail Başbakanı'nın Erdoğan'dan özür dilemesinin Suriye'deki gelişmeyle yakından alakalı olduğuna işaret etmiş ve şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Suriye topraklarının tamamı Büyük İsrail'in yani Arz-ı Mev'ud (Vaadedilmiş Topraklar) sınırları içinde yer almaktadır. Batı dünyası ve Türkiye, Suriye'de sıkışıp kaldı. Şimdi İsrail güneyden, Türkiye ise kuzeyden Beşar Esad yönetimi devirmeye çalışacaktır ancak kanaatime göre Rusya buna müsaade etmeyecektir." New York Times gazetesinde çıkan haber de Türkiye'nin Suriye sürecinde İsrail'e verdiği desteği ortaya koymaktadır. New York Times gazetesi, Türkiye ve Arap ülkelerinin CIA yardımıyla Suriyeli muhaliflere askeri yardımı son aylarda artırdığını, silah sevkıyatı için kurulan 'gizli hava köprüsü'nün büyük ölçüde Türkiye hükümetinin denetiminde olduğunu öne sürdü. Gazeteye demeç veren bir yetkili, 3500 ton kadar askeri malzemenin Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderildiğini aktardı. Özürle ilgili Netanyahu'nun danışmanından da açıklama geldi. Ulusal Politika Danışmanı Yaakov Amidror, "Gazze ablukasını kaldırma sözünü vermedik" dedi. Halbuki, Başbakan Erdoğan Eskişehir'de yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze ablukasının kaldırılması sözünü de verdi" ifadelerini kullanmıştı. Telefonla özür hadisesini Başbakan Erdoğan'ın ifadelerinden öğreniyoruz ve Başbakan'ın dediklerini İsrail yalanlıyor, söyler misiniz diğer söylemlere nasıl inanacağız? Gerçekte bir özür var mı yok mu o bile muğlak, net bir şey yok. İsrail'in Jeruselam Post gazetesinde yayınlanan "Türkiye'nin Algısı ve Gerçekler" analizi, gerçekte Türkiye'ye yutturulmaya çalışıldığı gibi bir özrün olmadığını belirtiyor. Analizin başlığına da dikkatinizi çekerim: Türkiye'nin Algısı ve Gerçekler… Yani algı farklı gerçekler çok farklı… Analizde, "Netanyahu'nun hareketi, Ankara'nın iddia ettiği gibi kamuoyu önünde yüksek sesle yapılan tam bir özür değil. Netanyahu ayrıca, Türklerin istediği gibi gemi baskınından dolayı da özür dilemedi" denildi. Gazze ablukasının kaldırılması söz konusu değil, özür de özür değil, tamam da bizimkilerin neşesi neden? Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar, milleti de oynatıyorlar. Bu arada AKP iktidarı döneminde İsrail'e verilen birçok tavize ilaveten yeni ve büyük bir tavizin hazırlığı da varmış. Özür tiyatrosunun tozu dumanı içinde, kaşla göz arası bu da geçiriliyor. İngiliz Financial Times gazetesinin haberine göre, İsrail'in göstermelik özrü, Türkiye ve İsrail arasında yapılacak olan müthiş bir enerji ortaklığının habercisi… Financial Times'a beyanat veren bir Türk yetkili de, özrün Türkiye ile İsrail arasında doğalgaz boru hattı inşa edilmesinin önünü açtığını söylüyor. Özrün perde arkasındaki hedeflerini daha birçok maddede sıralayabiliriz ama BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bütün bunları bir cümlede özetliyor: "Özür, Büyük İsrail Devleti'nin kurulması içindir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025