Denktaş bunlardan biri. Türkiye'deki KKTC'nin Türk kalması için gayret gösterenlerin düzenledikleri organizasyonlardan bile Denktaş haberdar edilmiyor. Kıbrıs'la ilgili organizasyonlardan Denktaş'ın haber alması engellenerek eli kolu bu şekilde bağlanmaya çalışılıyor. Denktaş'ın ağzını kapatmaya çalışıp bunda başarılı olamayan AB sevdalısı, ABD şakşakçısı çevreler Denktaş'ı izole ederek etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda Denktaş yakın çevresini tekrar gözden geçirmelidir.
Amaç, Kıbrıs davası kaybedilene kadar Denktaş'ı izole etmek.
Bu taktik değişikliğini son birkaç yıldır gözlemlemekteyiz. Denktaş'ı izole etmiş durumdalar. Artık verdiği demeçler sansürleniyor, yaptığı basın toplantıları gündem edilmiyor, eskiden gündemden düşmeyen Denktaş, artık gündemden uzak tutularak Kıbrıs bir oldubittiyle AB'ye ve Rum'a peşkeş çekilmeye çalışılıyor.
Denktaş, basına verdiği demeçlerde kendisine uygulanan bu abluka ve izolasyonu teyit ediyor. Bir televizyon dizisinde rol almasını eleştirenlere Denktaş'ın verdiği cevap bu gerçeği ortaya koyuyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, "basına yaptığım beyanatlar değerlendirilmediği, sansür uygulandığı için böyle fırsat verilince beyanatlarımı orada vermiş oldum. Rol yapmadım. Rol açısından değerlendirilirse, pek kıymetli değerlendirme gelmez. Ama davayı Anadolu'ya duyurma açısından değerlendirildiğinde, çok olumlu neticeler, mesajlar geldi. İnşallah basın bize sayfalarını açar da başka yollara tevessül etme ihtiyacı doğmaz" şeklindeki açıklamaları içinde bulunduğu abluka ve izolasyonu ortaya koymaktadır.
Bu izolasyon ve abluka sadece Denktaş'a uygulanmıyor. Türk milletinin bölünmez bütünlüğü için gayret sarf eden, milli bilinci ayakta tutmaya çalışan ve Türkiye'nin problemlerine çözüm yolları öneren Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu insanlara da Denktaş'a uygulanan abluka ve izolasyon aynı şekilde hatta daha şiddetle uygulanmaktadır.
Bu şekilde Türk milletinin, problemlerini çözecek olan vatansever liderlerle buluşması geciktirilmeye çalışılmakta ve bu kötü gidişatın sürdürülmesi sağlanmaktadır.
Dolayısıyla günümüzde Türkiye'ye gerçek liderlik yapacak insanlarla Türk milletinin arasına girilerek devletimizin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasının önüne geçilerek AB ve ABD'nin çıkarlarına hizmet edilmektedir.
Kıbrıs'ta Denktaş'ı ve Anavatan'da Türk milletinin makus kaderini değiştirecek liderleri abluka ve izolasyon altında tutanlar maalesef kilit noktaları ellerine geçirmiş durumdadırlar.
Ama ümitsizliğe kapılmak Türk milletine yakışmaz. Çünkü bu ablukayı kıracak kudret Türk milletinin her ferdinde vardır.
"Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur."
Amaç, Kıbrıs davası kaybedilene kadar Denktaş'ı izole etmek.
Bu taktik değişikliğini son birkaç yıldır gözlemlemekteyiz. Denktaş'ı izole etmiş durumdalar. Artık verdiği demeçler sansürleniyor, yaptığı basın toplantıları gündem edilmiyor, eskiden gündemden düşmeyen Denktaş, artık gündemden uzak tutularak Kıbrıs bir oldubittiyle AB'ye ve Rum'a peşkeş çekilmeye çalışılıyor.
Denktaş, basına verdiği demeçlerde kendisine uygulanan bu abluka ve izolasyonu teyit ediyor. Bir televizyon dizisinde rol almasını eleştirenlere Denktaş'ın verdiği cevap bu gerçeği ortaya koyuyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, "basına yaptığım beyanatlar değerlendirilmediği, sansür uygulandığı için böyle fırsat verilince beyanatlarımı orada vermiş oldum. Rol yapmadım. Rol açısından değerlendirilirse, pek kıymetli değerlendirme gelmez. Ama davayı Anadolu'ya duyurma açısından değerlendirildiğinde, çok olumlu neticeler, mesajlar geldi. İnşallah basın bize sayfalarını açar da başka yollara tevessül etme ihtiyacı doğmaz" şeklindeki açıklamaları içinde bulunduğu abluka ve izolasyonu ortaya koymaktadır.
Bu izolasyon ve abluka sadece Denktaş'a uygulanmıyor. Türk milletinin bölünmez bütünlüğü için gayret sarf eden, milli bilinci ayakta tutmaya çalışan ve Türkiye'nin problemlerine çözüm yolları öneren Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu insanlara da Denktaş'a uygulanan abluka ve izolasyon aynı şekilde hatta daha şiddetle uygulanmaktadır.
Bu şekilde Türk milletinin, problemlerini çözecek olan vatansever liderlerle buluşması geciktirilmeye çalışılmakta ve bu kötü gidişatın sürdürülmesi sağlanmaktadır.
Dolayısıyla günümüzde Türkiye'ye gerçek liderlik yapacak insanlarla Türk milletinin arasına girilerek devletimizin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasının önüne geçilerek AB ve ABD'nin çıkarlarına hizmet edilmektedir.
Kıbrıs'ta Denktaş'ı ve Anavatan'da Türk milletinin makus kaderini değiştirecek liderleri abluka ve izolasyon altında tutanlar maalesef kilit noktaları ellerine geçirmiş durumdadırlar.
Ama ümitsizliğe kapılmak Türk milletine yakışmaz. Çünkü bu ablukayı kıracak kudret Türk milletinin her ferdinde vardır.
"Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024