Aklı başında hiçbir hükümet, bir şehrinin demografik yapısını temelden değiştiren bir konunun övgü vesilesi yapılmasını istemez.
Çünkü bu övülecek değil, yerilecek bir durumdur, çözülmesi gereken bir sorundur.
Türkiye'de şu an yapılan yanlış tam da bu.
Kilis ilimizden bahsediyorum.
Nüfusunu aşan çok sayıda Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapması nedeniyle Kilis, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi malumunuz.
Çok matah bir şeymiş gibi bu günlerdir gündem ediliyor.
Nüfusu 90 bin olan Kilis, yaklaşık 150 bin Suriyeliyi barındırıyor.
Bu Suriyelilerin yaklaşık 30 bini ise kayıtlı bile değil.
Yani kimdir, necidir belli olmayan ve neye hizmet ettiği bilinmeyen en az 30 bin sığınmacının bulunduğu bir şehir Kilis. Bunların içinde kaç tanesi canlı bomba, kaç tanesi terörist bilen yok.
Suriye krizi başlarında gittiğim Kilis'te cami bahçelerine kadar sığınmacılarla dolu manzaralarla karşılaşmıştım. O günlerde Kilisliler nelerden yakınıyorlarsa bugün de aynı şeylerden endişe ediyorlar.
Şikâyetlerde bir azalma yok, bilakis artış var.
Bu Suriyelilerle birlikte Kilis, artık eski Kilis değil.
Görüştüğüm bütün Kilisliler eski günleri özlediklerini ifade ederek Suriyelilerden dert yandılar, hükümetin politikalarından rahatsızlıklarını ifade ettiler ve bir an önce barış sağlanması gerektiğini söylediler.
Sığınmacılardan kaynaklanan sadece Kilis'i değil, tüm yurdu etkileyen saymakla bitiremeyeceğimiz sorunların başında ise ahlaki çöküntü geliyor. Bu bağlamda boşanmalar patlama yapmış durumda.
Hal böyleyken Kilis'in Nobel Ödülü alabileceğiyle övünülüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nden bile Kilis'in Nobel'e aday gösterilmesine destek açıklamaları geliyor.
Türkiye'yi yöneten AKP hükümetine gaz vermek için Kilis'e Nobel Ödülü'nü emin olun verirler.
Hatta hızlarını alamayıp, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'a da Nobel ödülü verebilirler.
Batılılardan bir aferin almak için vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atma pahasına sen yanlış yapmakta ısrar edersen, sana gaz vermek için Nobel de verirler, üstün cesaret madalyası da?
Oysa Kilis ilimiz Nobellik değil, ibretlik hale gelmiş durumda.
Nobel almak isteyen şehirlerin değil, nüfusundan fazla sığınmacı alan şehirlerin başına hangi belaların açılacağının görülüp, ibret almak isteyenlerin parmakla gösterdiği bir şehir artık Kilis.
Çünkü bu övülecek değil, yerilecek bir durumdur, çözülmesi gereken bir sorundur.
Türkiye'de şu an yapılan yanlış tam da bu.
Kilis ilimizden bahsediyorum.
Nüfusunu aşan çok sayıda Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapması nedeniyle Kilis, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi malumunuz.
Çok matah bir şeymiş gibi bu günlerdir gündem ediliyor.
Nüfusu 90 bin olan Kilis, yaklaşık 150 bin Suriyeliyi barındırıyor.
Bu Suriyelilerin yaklaşık 30 bini ise kayıtlı bile değil.
Yani kimdir, necidir belli olmayan ve neye hizmet ettiği bilinmeyen en az 30 bin sığınmacının bulunduğu bir şehir Kilis. Bunların içinde kaç tanesi canlı bomba, kaç tanesi terörist bilen yok.
Suriye krizi başlarında gittiğim Kilis'te cami bahçelerine kadar sığınmacılarla dolu manzaralarla karşılaşmıştım. O günlerde Kilisliler nelerden yakınıyorlarsa bugün de aynı şeylerden endişe ediyorlar.
Şikâyetlerde bir azalma yok, bilakis artış var.
Bu Suriyelilerle birlikte Kilis, artık eski Kilis değil.
Görüştüğüm bütün Kilisliler eski günleri özlediklerini ifade ederek Suriyelilerden dert yandılar, hükümetin politikalarından rahatsızlıklarını ifade ettiler ve bir an önce barış sağlanması gerektiğini söylediler.
Sığınmacılardan kaynaklanan sadece Kilis'i değil, tüm yurdu etkileyen saymakla bitiremeyeceğimiz sorunların başında ise ahlaki çöküntü geliyor. Bu bağlamda boşanmalar patlama yapmış durumda.
Hal böyleyken Kilis'in Nobel Ödülü alabileceğiyle övünülüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nden bile Kilis'in Nobel'e aday gösterilmesine destek açıklamaları geliyor.
Türkiye'yi yöneten AKP hükümetine gaz vermek için Kilis'e Nobel Ödülü'nü emin olun verirler.
Hatta hızlarını alamayıp, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'a da Nobel ödülü verebilirler.
Batılılardan bir aferin almak için vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atma pahasına sen yanlış yapmakta ısrar edersen, sana gaz vermek için Nobel de verirler, üstün cesaret madalyası da?
Oysa Kilis ilimiz Nobellik değil, ibretlik hale gelmiş durumda.
Nobel almak isteyen şehirlerin değil, nüfusundan fazla sığınmacı alan şehirlerin başına hangi belaların açılacağının görülüp, ibret almak isteyenlerin parmakla gösterdiği bir şehir artık Kilis.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024