logo
10 ŞUBAT 2025

Karganın planı

13.04.2017 00:00:00
ABD'nin Suriye'yi tomahawvk füzeleriyle vurması bölgedeki tansiyonu yükseltti. Suriye'ye atılan bu füzelerden sonra bir kez daha aklımıza Afganistan, Irak, Libya geldi. 
Amerika, 11 Eylül saldırılarını bahane ederek 2001 Ekiminde Afganistan'ı işgal etti. Özgürlük, insan hakları, demokrasi, çağdaş bir yaşam sloganlarıyla girilen Afganistan viraneye döndü. 
Taliban gitti, Usame gitti. Afganistan'da ne can, ne mal, ne namus emniyeti ne de maddi refah hala sağlanamadı.
Ellerinde dünyayı defalarca yok edecek nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar olmasına rağmen Saddam'ın elinde olmayan kimyasal silahlar bahane edilerek Irak işgal edildi. Saddam'ın gitmesinin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen ne Arabı, ne Türkü, ne Kürdü, ne Şii'si ne de Sünni'si bölgede huzur bulamadı. Irak halkı Saddam dönemini mumla arar oldu. 
Libya'da Kaddafi'ye karşı yapılanlar ve bu arada yaşananlar bundan farklı mı?  
Gelelim Suriye'ye. Suriye'de, altı yıldır süren kirli bir savaş var. Yüz binlerce sivil öldü. Güzelim şehirler, harabeye döndü. Altı milyon Suriyeli ülke içerisinde daha güvenli bölgelere, dört milyon Suriyeli ise başta Türkiye olmak üzere başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Adeta tüm Suriye halkı Vatan cüda oldu.  
Son olarak geçen hafta, İdlib'e kimyasal saldırı iddiasıyla Amerika, bu kez Şayrat hava üssünü füzelerle vurdu.
Şöyle mi oldu böyle mi oldu? Bu saldırı hakkında her kesimden farklı yorumlar geldi, gelmeye devam ediyor.  Bu yorumların hepsi bir yana unutulmamalıdır ki; Amerika, Afganistan'ı, Irak'ı hangi amaçla işgal ettiyse, Şayrat hava üssünü de o amaçla vurmuştur. Rusya bölgeye üs kurmuşsa kendi menfaati için; Amerika saldırmış ise yine kendi menfaati içindir. Bölgedeki mağdur insanların korunması, bölgeye huzur getirmek diye kimsenin bir derdi, amacı yoktur. 
Yukarıda belirttiğimiz gibi, Irak, Afganistan, Libya ve daha niceleri buna örnektir.
Bölge adeta toz duman olmuştur. Bölgede aktörlerin sayıları, isimleri değişmekte ama hedef değişmemektedir. Aktörler arasında menfaatlerin buluşmaları ya da çıkar çatışmaları hep bu hedefe doğru bir adım mesabesindedir, algı yönetiminden başka bir şey değildir. 
Küresel ısınma nedeniyle vatan arayışında olan Amerika'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı ele geçirmek için bölgeyi karıştırması, kaos ortamı oluşturması esas hedeftir.
Sahnedeki oyuncu ülkeler ise bilerek veya bilmeyerek bu hedefe hizmet etmektedirler. 
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, daha 1991 yılında Körfez Savaşı ilk başladığında Prof. Dr. Haydar Baş'ın defaatle ifade ettiği gibi Türkiye de hedef ülkedir.
Baş, bir konuşmasında; "ABD, Kürt Devletinin denize açılması için Suriye üzerinden bir koridor oluşturup buradan dünya ile deniz yolu bağlantısı sağlamaya çalışmaktadır" demiştir. 
Emperyal güçler buna karar vermiş ve her vesileyi değerlendirmektedirler. 
Kelile ve Dimne'de anlatılan çakal, kurt, karga ile deve kıssasındaki devenin yaşadıkları manidardır:
Uzun zamandır açlıktan bitab düşen aslanın besine ihtiyacı vardır. Çakal, kurt ve karga aralarında karar vermiş, deveyi aslana yem yapmaya karar vermişlerdir. Ama aslana bunu nasıl ikna ederiz derken; karga hemen arkadaşlarının yanına gitmiş ve onlara planını anlatmaya başlamış: "Dostlarım! Aslanı ikna ettim. Şimdi deveyi de yanımıza alıp aslanın huzuruna gideceğiz. Sırayla kendimizi aslana feda edeceğiz. Ancak herkes 'Ben aslana senden daha layığım' diyerek bir öncekini savunacak. Sıra deveye geldiğinde ise susacağız."
Deveyi de yanlarına alarak hep birlikte aslanın huzuruna varmışlar. Önce karga başlamış söze ve dokunaklı bir şekilde konuşmaya başlamış: "Sevgili kralımız! Şimdiye kadar sen bizim için kendini feda ettin, bizi doyurdun. Şimdi sıra bizde! Şu bedenim size feda olsun" demiş. Bunun üzerine diğerleri itiraz etmişler. "Senin şu küçücük bedenin mi kralımızı doyuracak. Sen bir sus bakalım!" Çakal araya girmiş, "Kralımızı ancak ben doyurabilirim!" Karga bağırmış çakala: "Senin şu çirkin, murdar vücudunu kim yiyebilir?" Kurt sıranın kendisinde olduğunu anlayıp başlamış söze, "Sayın kralım! Size en layık olan benim. Canım size feda olsun" demiş. Diğerleri kurda "Çekil şuradan! 'Kendisini öldürmek isteyen kurt eti yesin' sözünü duymadın herhalde!" diyerek ona itiraz etmişler. Bu olanları izleyen deve, karganın planından habersiz yarım aklıyla öne atılmış, herhalde beni de savunurlar düşüncesiyle göğsünü şişirip, "Hiçbiriniz kralımıza layık değilsiniz. Ama benim etim çok lezzetlidir, kanım temizdir. Kralımıza en layık olan benim!" diyerek kendini aslana sunmuş. Arkasından sözde dostlarına bakmış. Ama dostları sessizliğe bürünmüşler. Bir süre sonra karga, çakal ve kurt hep birlikte aslana "Kralımız! Deve gerçekten doğru söylüyor. Onun eti hepimizin etinden temiz, semiz ve çoktur!" Bunun üzerine aslan ecel terleri dökmekte olan deveyi parçalamış ve midesine indirmiş.
Halimiz kıssada anlatılan devenin halinden farksızdır. 
Türk siyasiler, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır Irak, Suriye, Kobani, Büyük İsrail koridoru, BOP, Barzani gibi konularda yaptığı uyarıları, yazdığı yazıları dikkate almış olsaydı bugün bölgede düştüğümüz duruma düşmeyecek idik.
Dostumuzu, düşmanımızı iyi bellemeli, oyuna gelmemeliyiz. 
Politikalarımızı ülke menfaatlerimize ve halkımızın birlik ve beraberlik içinde huzur içinde yaşayabilmesine göre belirlememiz elzem ve de şarttır. 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Hamas'tan Trump'a tepki
Gazze'yi satın almaya hazırım demişti
İstanbul için yeniden kar alarmı
Kuvvetli rüzgar ve dona dikkat
TÜİK işsizlik oranını açıkladı
3 milyon işsiz var!
Dolar 36 lira sınırını geçti
Yeni hafta rekorla başladı
En önemli adasında işler bitik!
Deprem dalgası Yunan ekonomisini yere seriyor
Gazze’de rol değişimi
ABD, Gazze'yi sahiplenirse kim ne diyebilir?
Büyük deprem yolda mı?
Ege Denizi beşikten de beter
Trump'a ilk cevap 5 gün sonra geldi
Erdoğan'dan İmamoğlu'na eleştiri
Uzmanı uyarıyor
Covid-19 geçirenler işi sıkı tutsun
Büyük cesaret!
Vatandaşlar bankalara korkmadan borçlanıyor!
Unda bir tuhaflık var
TMO aldığı buğdayı koruyamadı
Bakliyatta ithalat tam gaz
Meksika'da üretiliyor, Türkiye'de tüketiliyor
Okan Buruk: 'Biz beklemiyorduk ama bekleyenler varmış'
Murat Sancak: ‘Okan Hoca benim ağzımı açtırma’
‘Kral çıplak’
Ahmet Çakar, Murat Sancak’ı tebrik etti
Adana Demirspor sahadan çekildi
Galatasaray maçında sürpriz gelişme
Hamas'tan Trump'a tepki
Gazze'yi satın almaya hazırım demişti
İstanbul için yeniden kar alarmı
Kuvvetli rüzgar ve dona dikkat
TÜİK işsizlik oranını açıkladı
3 milyon işsiz var!
Dolar 36 lira sınırını geçti
Yeni hafta rekorla başladı
En önemli adasında işler bitik!
Deprem dalgası Yunan ekonomisini yere seriyor
Gazze’de rol değişimi
ABD, Gazze'yi sahiplenirse kim ne diyebilir?
Büyük deprem yolda mı?
Ege Denizi beşikten de beter
Trump'a ilk cevap 5 gün sonra geldi
Erdoğan'dan İmamoğlu'na eleştiri
Uzmanı uyarıyor
Covid-19 geçirenler işi sıkı tutsun
Büyük cesaret!
Vatandaşlar bankalara korkmadan borçlanıyor!
Unda bir tuhaflık var
TMO aldığı buğdayı koruyamadı
Bakliyatta ithalat tam gaz
Meksika'da üretiliyor, Türkiye'de tüketiliyor
Okan Buruk: 'Biz beklemiyorduk ama bekleyenler varmış'
Murat Sancak: ‘Okan Hoca benim ağzımı açtırma’
‘Kral çıplak’
Ahmet Çakar, Murat Sancak’ı tebrik etti
Adana Demirspor sahadan çekildi
Galatasaray maçında sürpriz gelişme
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.