Türkiye, Suriyeli göçmen nüfusunun artışıyla yalnızca sınırlarını değil, toplumsal yapısını da yeniden tanımlamak zorunda kalan bir ülke haline gelmiştir. Göçmen nüfusunun bu denli hızlı artışı, ülkenin ekonomik, sosyal ve demografik yapısında belirgin etkiler yaratmıştır. Eğitim sistemindeki değişiklikler, iş gücü piyasasındaki rekabet ve artan doğum oranları, bu dönüşümün temel yansımalarıdır. Türkiye, bu durumla başa çıkmaya çalışırken, hem uluslararası yardımlara bağımlı hale gelmiş hem de iç politikasında çözülmesi gereken yeni sorunlarla karşılaşmıştır.
Eğitimde Suriyeli öğrenciler
Türkiye'de Suriyeli göçmenlerin artışı, en açık şekilde eğitim sisteminde hissedilmektedir. Örneğin Kilis'te, 2024 yılında ilkokula başlayan öğrencilerin neredeyse yarısı (%47,44) Suriyelidir. Bu oran hem eğitim sistemindeki yoğunluğu hem de entegrasyon politikalarının yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Toplam 811 bin Suriyeli çocuk devlet okullarına devam etmektedir. Ayrıca Türkiye'de şu anda yaklaşık 60 bin civarında Suriyeli üniversite öğrencisi vardır. Türk öğrencilerin eğitim kalitesinin düşmemesi için yeni yatırımlar yapılması ve göçmen çocukların sisteme uyum sağlaması adına bütüncül çözümler geliştirilmesi gerekmektedir.
İş gücü piyasasında Suriyeli göçmenler
Suriyeli göçmenler, iş gücü piyasasında genellikle kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalışmaktadır. Bu durum, yerli iş gücünü olumsuz etkileyerek Türk vatandaşları arasında işsizliği artırmıştır. Özellikle düşük vasıflı işlerde Suriyelilerin artan varlığı, işçi ücretlerini baskı altında tutmakta ve yerli iş gücüyle göçmen işçiler arasında sosyal gerilimlere neden olmaktadır. Yaklaşık olarak 1 milyon 200 bin Suriyelinin Türkiye'de aktif çalıştığı ifade edilmektedir.
Doğum oranlarındaki artış
Suriyeli göçmenlerin Türkiye'deki doğum oranları, ülkenin demografik yapısını önemli ölçüde değiştirmiştir. Resmi verilere göre, Türkiye'de doğan Suriyeli bebek sayısı 2023 yılı itibarıyla 1 milyonu aşmıştır. Bu rakam, yalnızca nüfus artışını değil, aynı zamanda uzun vadeli sosyal uyum sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Kilis gibi bazı illerde Suriyeli doğumlarının, Türk doğumlarını geçtiği rapor edilmiştir.
Türkiye, Suriyeli göçmenlerin artışıyla birlikte sosyal, ekonomik ve demografik yapısında önemli dönüşümler yaşamaktadır. Eğitimde entegrasyon sorunları, iş gücü piyasasındaki rekabet, artan doğum oranları ve sosyal gerilimler, bu dönüşümün öne çıkan sonuçlarıdır. Avrupa Birliği'nden alınan mali yardımlar, sorunu kısa vadeli olarak yönetmeye yardımcı olsa da uzun vadede sürdürülebilir bir politika ihtiyacı açıktır.
Türkiye'nin göçmen politikasında eğitimden istihdama, sosyal yardımlardan kültürel uyuma kadar her alanda bütüncül politikalar geliştirilmelidir.
Göçmenlerin kalıcılığı ve geri dönüşün zorlukları
Tüm bu veriler ışığında, Suriyelilerin kısa sürede ülkelerine geri dönecekleri düşüncesi, mevcut gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Türkiye'deki Suriyeli göçmen nüfusunun demografik yapısı, sosyal uyum süreçleri ve ekonomik entegrasyonu, bu durumun geçici olmaktan uzak olduğunu göstermektedir. Suriyeli aileler için, geri dönüş hem ekonomik hem de sosyal açıdan belirsizliklerle dolu bir tercih olacaktır.
Suriye'deki istikrarsızlık
Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi için en temel gereklilik, Suriye'nin güvenli ve istikrarlı bir yapıya kavuşmasıdır. Ancak mevcut durumda, Suriye'nin büyük bir kısmında çatışmalar devam etmekte, altyapı büyük ölçüde tahrip olmuş durumda ve ekonomik koşullar göçmenlerin geri dönüşü için elverişli değildir. Ayrıca, Suriyeli göçmenlerin çoğunun artık Türkiye'de bir yaşam kurmuş olduğu göz önüne alındığında, geri dönüş sürecinin, sadece güvenlik sağlanmasıyla mümkün olamayacağı da açıktır.
Geri dönüş hayal mi?
Türkiye'deki göçmen krizinin çözümü, göçmenlerin kısa sürede geri döneceği düşüncesi üzerine kurulu olamaz. Suriyelilerin mevcut sosyal ve ekonomik bağları, çocuklarının eğitim durumları ve Suriye'deki istikrarsızlık, bu geri dönüş ihtimalini gerçek dışı kılmaktadır. Bu nedenle, Türkiye'nin politikalarını buna göre yapılandırması gerekir. Suriyeliler geri dönüyor algısı yaratmak kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Tam aksine gerek Suriye'den gerekse Avrupa ülkelerinden ülkemize doğru olabilecek muhtemel göçlere karşı istikrarlı bir politika geliştirilmesi şarttır.
- Asgari ücret ve sosyal devlet politikaları / 02.01.2025
- Göçmenlerin kalıcılık, uyum ve geri dönüş hayalleri / 01.01.2025
- Türkiye’nin göç politikası ve ekonomik bağımlılık / 31.12.2024
- Limanlarımızın özelleştirilmesi ekonomimize darbedir / 30.12.2024
- Hüseyin Baş ve gerçek muhalefetin önündeki engeller / 29.12.2024
- Ortadoğu ve elinde ateşle oynayan Türkiye / 17.12.2024
- Orta Doğu’da kurgulanan oyunlar ve Türkiye’nin geleceği / 16.12.2024
- 3. Dünya Savaşı ve Türkiye'nin pozisyonu / 10.12.2024
- Türkiye’nin Orta Doğu politikası ve BOP / 09.12.2024