İstila, denince ilk aklınıza Suriyeliler geliyor ama benim bahsedeceğim istila daha etkili, çok daha tehlikeli ve çok daha önce başlamıştı.
21 yıllık tek parti iktidarının kilise açma azmi ve benim ile aynı haklara sahip gayri Müslimlere ek hak verme gayretleri Anadolu'nun her köşesinde acı meyvelerini veriyor.
İstanbul'dan otobüsle Samsun'a, oradan Trabzon, Artvin, Şavşat ve köyüme uzanan bir sefere çıktım.
Yol boyunca şu kilisesi, şu manastırı, şunun sarayı, şunun harabeleri gibi yüzlerce kahverengi tabelalar dikkatimi çekti.
Yabancı birisi bu tabloyu görse, 'Anadolu, Türk'ün yurdu değil miydi' diye sorar.
Ajansların kültür-sanat haberlerine bakın. Neredeyse tamamı Roma ve Bizans dönemiyle ilgili. Kültür Bakanlığını açıklama ve icraatlarına bakın, neredeyse 1071 öncesi konu edinmiş gibi. Hayırdır, neyin ispatına çalışıyorsunuz?
Yola devam edelim
Artvin'de 'baba' dostlarımla buluştuk. Artvin merkeze bağlı Hamamlı Köyü'ne gittik. Köy eşrafıyla güzel bir muhabbetimiz oldu.
Yalnız köyde bir şey dikkatimi çekti. Cami ve kilise yan yana. Köyün yaşlılarına, kiliseyi sordum.
Burası cami idi. Bizler çocukken burada Kuran öğrendik. Sonra birileri geldi (AKP'li yıllarda) ve size cami yapacağız, diyerek yandaki camiyi yaptılar. Burasıda öylece duruyor.
Neden, sorusuna net bir cevap alamadım ama son 10 yılda Gürcistan ve Ermenistan'dan sürekli olarak insanların bu bölgeye geldiği, dağı, taşı gezdiklerini, buralarda mum yakıp ayin yaptıklarını hatta geçtiğimiz Kurban bayram namazı çıkışı bir baktık ki, onlarca kişi o saatte gelip, bu yapıda mum yakıp, ayin yapıyorlar.
Bazıları ne var, bunda diyebilir. İşte cevap da bu. İnsanımız, kendi topraklarında tepkisizleştirildi. Kendi milli ve manevi değerlerine karşı sorumsuzlaştırıldı.
Pencereyi biraz açalım: Eğer bugün Yunanistan, Ege bölgemizi, Ermenistan doğu Anadolu'yu, Yahudi Barzani ailesi, güney doğumuzu kendi haritalarında gösterebiliyorsa, birileri Rum Pontus cümlelerini alenen kurulabiliyorsa işte bu tepkisizleştirilmenin sonucudur.
Ermeni lobileri hiç durmuyor. Soykırım ve 4T başlıklarına dünyayı inandırmaya çalışıyor.
Ya biz? Ardanuç'a gittim. Her tarafta Ermeni mezaliminin acı hatıraları var. Şavşat ve köyümde ise bizzat dedemden, ninemden Ermenilerin yaptıkları zulmü dinlemiştim.
Ama o zulme karşı ne bir film yapıldı ne de doğru dürüst belgesel. Siyaset ve medya bilmem neyi oynuyor!
Kilise başlığına dönersek! Ayasofya üzerinden iman gösterisi yapanların, Anadolu'da kaç kilise açtığı biliyor musunuz?
Bakın! Hamamlı köyündeki o yapı, kitabesine göre İberya Kralığı'nın Tao-Klardjethie'de 954-958 tarihleri arasında krallık yapmış olun Sumbath tarafından Mimar Gabriel'e yaptırılmıştır.
XIV. yüzyıla kadar manastır olarak faaliyetini sürdüren yapı, XVI. yüzyılda camiye dönüştürülmüştür. 1958 yılında kısmen tamir geçirerek son şeklini almıştır, diyor.
16. yüz yılda camiye çevrilen bir yapıyı, bugün yanına cami yaparak tekrar eski misyonuna dönmesinin önünü açmak ne demektir?
Ayasofya'yı özgürlüğüne kavuşturduk, diyenler bu caminin esaretine ne der acaba?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın anayasa hükmü gibi bir tespiti vardı: 'Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüzde dini bütünlüğümüzün teminatadır'.
Siyasetiyle, medyasıyla, sanatçısıyla hem milli, hem de dini bütünlüğümüzün ayarları bozuldu. Tepkisiz ve etkisiz bir toplum haline geldik.
Baksanıza! Muhacir, diye sahiplenilenler, 'bu topraklar bizim' deme cüretine bile gösteriyorlar
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025
- Tek adamı ayakta tutan tek adamlar / 22.01.2025
- Sayın Erdoğan ‘devletin dini adalettir’ dedi / 20.01.2025