Eğer Orta Çağda yaşıyor olsaydık İtalyan yazar, tarihçi, diplomat ve siyaset filozofu Niccolo Machiavelli'nin şu sözlerinin muhatabı kim, sorusuna cevap arıyor olacaktık, diyemiyorum. Çünkü cevabın bedeli, baş vermek olurdu.
Ne diyordu Machiavelli?
"Bir hükümdar gaddar, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir… Bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir.
İktidar daima kötü yanlarını başkalarına yıkmalı, iyi olanları ise kendisine ait gibi göstermelidir.
Doğru mu yanlış mı, yaptığınızı düşünmeniz gerekmez. Er ya da geç yargıçlarınız, sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa. Adalet daima güçlüden yanadır.
Amaç, araçları meşru kılar. Amaca ulaşmak için her araç, yasal ve ahlakidir. Din, ahlak ve hukuk devlete bağlıdır. Amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde devlet, bunları alet olarak kullanmalıdır.
Başkalarının güçlenmesinin nedeni olan kişi, kendi yıkımına yol açar; çünkü o güç, ya becerinin ya zor kullanmanın sonucudur ve güçlü hale gelmiş kişi için bu iki nitelik de kuşkuludur.
İnsanlar size karşı suç işledikleri ve kötülük yaptıkları zaman, sizin onlara vereceğiniz yanıt, onların, size yaptığından bin beter olmalıdır.
İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü az incindiklerinde intikam peşine düşebilirler. Daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.
Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir.
Bir yöneticinin zekasını belirlemenin ilk yolu; etrafındaki insanlara bakmaktır."
Yüz yıl önce yaşıyor olsaydık
Eğer 20. Yüz yılın ilk yarısında yaşıyor olsaydık Almanya'nın (Hitler'in) halkı aydınlatma ve propaganda bakanı Joseph Goebbels'in sözlerini yine tartışıyor olacaktık, diyemiyorum. Çünkü akıbet malum.
Peki, ne diyordu bu Joseph Goebbels?
"Yargı, devlet hayatının efendisi değil, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.
Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün.
İnsanların beyin tembelliğini gördükçe, her istediğimizi yapabiliriz.
Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona o kadar fazla inanırlar.
Halk, büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların, o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.
Halkı her zaman ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin.
Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
Asla rakibinizin üstün bir yanı olduğunu kabul etmeyin.
Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın.
Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu, onun üzerine yıkın. Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
Önemli olan aydınlar değil, kitlelerdir (kalabalıklardır). Çünkü onları kandırmak çok kolaydır."
Yok, yok! Günümüzle kıyaslamayacağım. Çünkü akıbet yine aynı. Ama ortaya bir terazi koyalım.
Bizim inancımız ne diyor?
İnanıyorsak bilmemiz lazım; Yüce Allah (c.c) emr olunduğun gibi dosdoğru ol, diyor. (Şura 15)
Adaleti emrediyor. (Nahl 90)
Adalet ile hükmetmeyi, emrediyor. (Sad 26, Maide 42)
Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin, diyor. (Maide 8)
En yakınlarınız bile olsa doğru şahitliği emrediyor. (Nisa 135)
Zulmetmeyin, diyor. (Tövbe 36)
Zulmedenlere meyletmeyin (yaklaşmayın, desteklemeyin) diyor. (Hud 113)
Devlet malına hıyanet etmeyin, diyor. (Ali İmran 161)
Emaneti ehline verin, diyor. (Maide 58)
Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin, diyor. (Bakara 188)
Yalan söylemeyin, diyor. (Mürselat 37)
Yalan ve iftirayı meslek haline getirmeyin, diyor. (Casiye 8)
Hıyanet etmeyin, diyor. (Ali İmran 161)
Hainleri savunmayın, diyor. (Nisa 105)
Haksızlık etmeyin, diyor. (Nisa 148)
Rüşvet almayın, diyor. (Bakara 188)
Yetimlerin malını yemeyin, diyor. (Nisa 10)
"Ana babaya yakın akrabaya, yetimlere, muhtaçlara kendi çevrenizde olan yakın komşulara ve uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik yapın iyi davranın." (Nisa 36)
Faiz yemeyin, faizi terk edin, diyor. (Bakara 275-278)
Birbirinizi sevin, hoşgörün, birbirinizin sıkıntılarını giderin…
Kimseyi küçümsemeyin, birbirinizi gizli hallerini araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin…
Müjdeleyin nefret ettirmeyin; kolaylaştırın zorlaştırmayın.
Kendiniz için istediğinizi başkaları için de isteyin.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapmayın.
İnancımızda daha nice vurgular var. Herkes dünü, bugüne ve yukarıda yazdıklarımı teraziye koysun ve tartsın. Kimin, hangi yolda olduğu ortaya çıkar.
Sonuç mu?
"Her şeyi ifsat edecek bir bela vardır. Bu dinin afeti de kötü idarecilerdir." (Camiu's-Sağir C.1hds:475)
"Benden sonra ileride yalan söyleyip zulmeden emirler türeyecektir. Onların yalanlarını tasdik edip, zulümlerinde onlara yardımcı olanlar, benden değil ve ben de, onlardan değilim." (Camiu's-Sağir C.1 hds:452)
"Benden sonra öyle devlet adamları gelecek ki, dininizin ve sizin güzel gördüğünüz şeyleri çirkin, çirkin gördüğünüz şeyleri güzel göreceklerdir. Yani onlar, kendilerine göre iyilikleri ve kötülükleri tayin edeceklerdir. Kim, bunların isteklerine karşı gelerek onlara uymazsa iki cihanda kurtulmuş olur. Bunları terk eden selamete ermiş olur. Kim de bunlara (destek verirse, yanında olursa) karışırsa felakete sürüklenir." (Camiu's-Sağir C.1 hds:469)
"Benim ümmetimi zalimden korkar gördüğü zaman ona, "sen de zalimsin" demelisin. Onlar artık dirileri yanından ayrılmış, çöllerin ortasında kalmış manevi olan bir ölü gibidirler." (Camiu's-Sağir C.1hds:429)
Yok, yok! Örnek göstermeyeceğim. Sonuç yine malum…
Ne diyordu Machiavelli?
"Bir hükümdar gaddar, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir… Bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir.
İktidar daima kötü yanlarını başkalarına yıkmalı, iyi olanları ise kendisine ait gibi göstermelidir.
Doğru mu yanlış mı, yaptığınızı düşünmeniz gerekmez. Er ya da geç yargıçlarınız, sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa. Adalet daima güçlüden yanadır.
Amaç, araçları meşru kılar. Amaca ulaşmak için her araç, yasal ve ahlakidir. Din, ahlak ve hukuk devlete bağlıdır. Amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde devlet, bunları alet olarak kullanmalıdır.
Başkalarının güçlenmesinin nedeni olan kişi, kendi yıkımına yol açar; çünkü o güç, ya becerinin ya zor kullanmanın sonucudur ve güçlü hale gelmiş kişi için bu iki nitelik de kuşkuludur.
İnsanlar size karşı suç işledikleri ve kötülük yaptıkları zaman, sizin onlara vereceğiniz yanıt, onların, size yaptığından bin beter olmalıdır.
İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü az incindiklerinde intikam peşine düşebilirler. Daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.
Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir.
Bir yöneticinin zekasını belirlemenin ilk yolu; etrafındaki insanlara bakmaktır."
Yüz yıl önce yaşıyor olsaydık
Eğer 20. Yüz yılın ilk yarısında yaşıyor olsaydık Almanya'nın (Hitler'in) halkı aydınlatma ve propaganda bakanı Joseph Goebbels'in sözlerini yine tartışıyor olacaktık, diyemiyorum. Çünkü akıbet malum.
Peki, ne diyordu bu Joseph Goebbels?
"Yargı, devlet hayatının efendisi değil, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.
Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün.
İnsanların beyin tembelliğini gördükçe, her istediğimizi yapabiliriz.
Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona o kadar fazla inanırlar.
Halk, büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların, o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.
Halkı her zaman ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin.
Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
Asla rakibinizin üstün bir yanı olduğunu kabul etmeyin.
Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın.
Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu, onun üzerine yıkın. Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
Önemli olan aydınlar değil, kitlelerdir (kalabalıklardır). Çünkü onları kandırmak çok kolaydır."
Yok, yok! Günümüzle kıyaslamayacağım. Çünkü akıbet yine aynı. Ama ortaya bir terazi koyalım.
Bizim inancımız ne diyor?
İnanıyorsak bilmemiz lazım; Yüce Allah (c.c) emr olunduğun gibi dosdoğru ol, diyor. (Şura 15)
Adaleti emrediyor. (Nahl 90)
Adalet ile hükmetmeyi, emrediyor. (Sad 26, Maide 42)
Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin, diyor. (Maide 8)
En yakınlarınız bile olsa doğru şahitliği emrediyor. (Nisa 135)
Zulmetmeyin, diyor. (Tövbe 36)
Zulmedenlere meyletmeyin (yaklaşmayın, desteklemeyin) diyor. (Hud 113)
Devlet malına hıyanet etmeyin, diyor. (Ali İmran 161)
Emaneti ehline verin, diyor. (Maide 58)
Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin, diyor. (Bakara 188)
Yalan söylemeyin, diyor. (Mürselat 37)
Yalan ve iftirayı meslek haline getirmeyin, diyor. (Casiye 8)
Hıyanet etmeyin, diyor. (Ali İmran 161)
Hainleri savunmayın, diyor. (Nisa 105)
Haksızlık etmeyin, diyor. (Nisa 148)
Rüşvet almayın, diyor. (Bakara 188)
Yetimlerin malını yemeyin, diyor. (Nisa 10)
"Ana babaya yakın akrabaya, yetimlere, muhtaçlara kendi çevrenizde olan yakın komşulara ve uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik yapın iyi davranın." (Nisa 36)
Faiz yemeyin, faizi terk edin, diyor. (Bakara 275-278)
Birbirinizi sevin, hoşgörün, birbirinizin sıkıntılarını giderin…
Kimseyi küçümsemeyin, birbirinizi gizli hallerini araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin…
Müjdeleyin nefret ettirmeyin; kolaylaştırın zorlaştırmayın.
Kendiniz için istediğinizi başkaları için de isteyin.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapmayın.
İnancımızda daha nice vurgular var. Herkes dünü, bugüne ve yukarıda yazdıklarımı teraziye koysun ve tartsın. Kimin, hangi yolda olduğu ortaya çıkar.
Sonuç mu?
"Her şeyi ifsat edecek bir bela vardır. Bu dinin afeti de kötü idarecilerdir." (Camiu's-Sağir C.1hds:475)
"Benden sonra ileride yalan söyleyip zulmeden emirler türeyecektir. Onların yalanlarını tasdik edip, zulümlerinde onlara yardımcı olanlar, benden değil ve ben de, onlardan değilim." (Camiu's-Sağir C.1 hds:452)
"Benden sonra öyle devlet adamları gelecek ki, dininizin ve sizin güzel gördüğünüz şeyleri çirkin, çirkin gördüğünüz şeyleri güzel göreceklerdir. Yani onlar, kendilerine göre iyilikleri ve kötülükleri tayin edeceklerdir. Kim, bunların isteklerine karşı gelerek onlara uymazsa iki cihanda kurtulmuş olur. Bunları terk eden selamete ermiş olur. Kim de bunlara (destek verirse, yanında olursa) karışırsa felakete sürüklenir." (Camiu's-Sağir C.1 hds:469)
"Benim ümmetimi zalimden korkar gördüğü zaman ona, "sen de zalimsin" demelisin. Onlar artık dirileri yanından ayrılmış, çöllerin ortasında kalmış manevi olan bir ölü gibidirler." (Camiu's-Sağir C.1hds:429)
Yok, yok! Örnek göstermeyeceğim. Sonuç yine malum…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025
- Tek adamı ayakta tutan tek adamlar / 22.01.2025
- Sayın Erdoğan ‘devletin dini adalettir’ dedi / 20.01.2025
- Neden BTP? / 19.01.2025
- Milletin derdine gelecek olursak! / 18.01.2025
- Soykırımda ikinci safha ve Suriye / 17.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025
- Tek adamı ayakta tutan tek adamlar / 22.01.2025
- Sayın Erdoğan ‘devletin dini adalettir’ dedi / 20.01.2025
- Neden BTP? / 19.01.2025
- Milletin derdine gelecek olursak! / 18.01.2025
- Soykırımda ikinci safha ve Suriye / 17.01.2025