Gazze katliamları için üç büyük miting, İsrail'i kınayan on binlerce çok şiddetli kınama açıklamaları ve bir o kadar twit attılar. Ama bir türlü İsrail ile ticaretten vazgeçmediler.
En son yeni yılın 3'cü günü Sayın Erdoğan, "İsrail ile ticari ilişkileri durduran tek ülkeyiz" açıklamasını yaptı.
Aynı gün İsrail resmi istatistik kurumu, Türkiye'den 2024 yılı ilk 9 ayında 1 milyar 809 milyon dolar, sadece eylül ayında 116.1 milyon dolarlık ithalat yaptıklarını açıkladı.
En son Hamas ateşkese hazırız, çağrısı yaptı ve bir ateşkes yapıldığı açıklandı. Başta ABD olmak üzere Haçlı emperyalist ülkeler katil Netenyahu'yu tebrik sırasına girdiler.
Ey Hamas! Madem ateşken yapacaktın bu savaşı neden başlattın? Yoksa plan bu muydu?
Ortada ateşkes filan yok. İsrail, bombalarla gerçekleştirdiği Müslüman soykırımında ikinci safhaya geçerek zaten her taraftan kuşattığı barınacak, sığınacak yeri olmayan, açlık ile yokluk ile ve de kış mevsimi şartları ile Müslümanları ölüme mahkum etti.
Yakında daha büyük katliamlar için hazırlıklarına devam eden İsrail, bu ateşkes ile katliamlarına ara vererek en azından dünya gündeminden kısa süreliğine ayrıldı.
Bu ateşken ile İslam devletlerini yönetenler, Müslümanların, 'zulme sessiz kalmayın, şeytanın yanında durmayın' feryatları azalacağı için biraz da olsa rahatladı.
Suriye
İsrail tek kurşun atmadan Esad tehdidini bitirdi. Suriye'deki radar üslerini, havalimanlarını ve lojistik tesislerini yok etti. Suriye yönünde topraklarını % 20 genişletti. Şam yakınlarına bayrağını çekti.
Sayın Cumhurbaşkanımız ise, 'Halep surlarına asılan Türk bayrağından rahatsız olanlar var' dedi.
Peki, Şam yakınlarına çekilen İsrail bayrağından rahatsız olanlar yok mu?
Diğer taraftan 1. Dünya savaşı sonrası Suriye'yi pay edenler şimdi Roma'da toplanmışlar.
Evet, ABD, İtalya, İngiltere, Fransa ve Almanya Roma'da toplanarak Suriye'nin geleceği (paylaşımı) için planlar yapıyorlar.
İşin ilginci (!) ise 'Suriye'yi biz, fethettik' diyen Sayın Erdoğan bu toplantıya davet edilmedi.
PKK-PYD-YPG-SDG
Çok sık isim değiştirdikleri için hepsini yazdım. Sayın Erdoğan ve kurmayları sık sık, 'bu örgüt silah bıraksın, kendini lağvettiğini açıklasın yoksa bir gece ansızın gelebiliriz' açıklaması yapıyor.
Başta ABD ve Fransa olmak üzere diğer emperyalist güçler açık açık, 'PKK-PYD-YPG-SDG'nin' yanındayız' diyor.
Peki, bu terör örgütü kendini lağveder mi? Tabii ki eder. Nasıl? HTŞ gibi 'Coloni modeli' ile.
Mazlum Kobani adlı terörist başı aynen HTŞ lideri Coloni gibi ismini değiştirir. Takım elbise giyer. Kadınlarla tokalaşmaz. 'Bütün gayretlerinin, Suriye'ye demokrasi getirmek ve Suriye'yi yeniden ayağı kaldırmak olduğunu' açıklar ve konu kapanır!
Kapanmaz, kapanmaz! BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'ateş düştüğü yeri yakar ama ateşin yayılmaz özelliği de vardır'.
Maalesef 2003'te başlayan bu ateş her geçen gün yayıldı ve artık kapımıza dayandı.
AKP iktidarının terör örgütlerine ilgisi
Bu ilgi gerçekten hayret verici. Ankara'dan batıya, 'terör örgütleri akrep gibidir. Gün gelir kendini besleyeni sokar' sözleri ile bir gerçeği ortaya koyan Sayın Erdoğan'ın iktidarı içerde olduğu gibi sınırlarımızda da bu illegal yapılarla direk temas halinde.
İçerde FETÖ ve son olarak İmralı canisi ile olan diyaloglar ortada. Irak'ta, Barzani yapılanması ile kurdukları dostluk ortada.
Suriye'de Salih Müslim ile Esad iktidardayken sözde muhaliflerle kurdukları ilişkiler, Türkiye'ye davet etmeler, toplantılar yapmalarına izin vermeler vs. her şey ortada.
HTŞ hala resmi olarak terör örgütü olarak tanımlanıyor ama Ankara-Şam arası suyoluna döndü.
Bu nasıl izah edilecek? Sayın Erdoğan, 'Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz' Hadisi Şerifini sık sık dile getirir.
Bu devletin ve milletin ısırılmasına neden sebep oluyorsunuz?
Özetlersek, emperyalistler, Irak'ta, Libya'da yemeği bize yaptırıp, sofrayı kurdurdular. Şimdi karınlarını doyuruyorlar. Doyduktan sonra bulaşıkları da bize yıkatacaklar.
Bakın!
21. yüz yılda bölgemizde üç ülke toprak kaybetti. Ukrayna, Suriye ve Türkiye.
Evet, Türkiye. Senelerce isyan ettiğimiz, kabullenemediğimiz, hükümete neden gereğini yapmıyorsunuz, çağrısı yaptığımız gerçeğin itirafı, iktidarın ufak ortağından geldi.
Devlet Bahçeli: "Atina yönetimi ayağını denk alsın... 12 ada gasp edilmiş, asıl sahibi olan Türk milletinden ayak oyunlarıyla çalınmıştır" dedi.
Bu iktidar bu muhalefet ve de bu siyaset mantığıyla bu zifiri karanlık bitmez, bitmeyecektir.
Artık bu ülkeye BAŞ lazım.
- Bu ülkeyi fırsatçılar mı yönetiyor? / 16.01.2025
- Sürecin adı belli değil ama sahibi belli / 15.01.2025
- Emeklileri hallettiler sıra ailede / 13.01.2025
- ‘Duanız olmasa Rabbim, size ne diye değer versin?’ / 12.01.2025
- Talan edilmiş Anadolu’dan tam bağımsız Türkiye’ye / 11.01.2025
- Devlet Bahçeli’nin bebek katiline ilgisi yeni değilmiş / 10.01.2025
- Papa, Öcalan sürecine dahil olacak mı? / 09.01.2025
- İktidarın hedefi: ‘Herkes sussun’ / 08.01.2025
- Soru sırası bizde: Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? / 06.01.2025