Erdoğan ve partisinin terör örgütüyle diyaloglarını ve ödediğimiz acı bedeller önümüzde duruyor.
Hatta Sayın Erdoğan'ın 2003, 2006 ve 2013 yıllarından bebek katili ve yöneticilerinin etkin pişmanlık yasasından yararlanmaları için girişimlerde bulunduğunu, kanun teklifleri hazırladığını Mansur Yavaş belgeleriyle ortaya koymuştu.
Devlet Bahçeli ve partisinin, bebek katiline çağrısı, umut hakkı verilmesi herkes gibi beni de şaşırttı!
Şaşırtmaya da devam ediyorlar. Hatta bebek katilini, affa gerek kalmadan İmralı'dan çıkarıp, ev hapsine almanın formülünü de bulmuşlar.
Bahçeli'nin ihtiyar heyetinden başkan yardımcısı Feti Yıldız sosyal medya hesabından;
"Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa, iyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır. İnsan Hakları Sözleşmelerinde ve Anayasamızın 17. maddesinde belirtildiği üzere; "her insan doğuştan gelen yaşama hakkına sahiptir".
Yani bebek katili hasta, yasalarda ortada, biz, onu eve çıkaralım, diyor. Bu arada bebek katili evlenmekte istiyormuş. Görev, kimde tahmin ediyorsunuzdur!
Bahçeli'nin bebek katiline ilgisi yeni değilmiş.
1999'da Türkiye'ye teslim edilen bebek katili, ilk ifadesinde, 'Benim ilk üyeliğim Ülkü Ocakları'nadır. Daha önce Ülkü Ocakları'na hem de Komünizmle Mücadele Derneği'nin seminerlerine gidiyordum' diyordu.
Bebek katili, İmralı'ya gönderilmişti. İmralı'dan, PKK'nın ilk kuruluş yıllarında çıkardığı Serxwebun Dergisi'ne mektup diğer ifade edile köşe yazısı gönderiyordu.
Medyada; 'Öcalan, PKK'yı İmralı'dan yönetiyor' başlıkları atılıyordu.
Bu mektuplarının birinde, İmralı'daki durumundan yakınıp, F Tipi Cezaevlerini överek bu cezaevlerine naklini isterken sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, 'ne olur beni de, F tipine alın' diyordu.
Sizce görev kimindi?
Cevabı BBP'nin kurucu başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun o günkü açıklamalarından öğrenelim;
"Bakın, burayı iyi anlayın! APO bir gazetede köşe yazısı yazıyor. Hem de kendi ismiyle. Mahlas falan değil. APO o köşe yazısında diyor ki "Dizlerim biraz sızlamaya başladı" diyor. Geceleri de sık sık çıkmaya başladım. O nedenle "Bir an evvel gidin başbakan ile görüşün beni F tipi cezaevine alın" diyor.
Sonra bir bakıyorum ki, haber daha başbakana ulaşmadan bizim milliyetçi bir lider (Devlet Bahçeli) kongresinde diyor ki "O caniyi oradan alacağız F tipine getireceğiz" diyor.
Anladınız mı? Şimdi APO'yu, İmralı'ya sen götürdün. Önce affettin sonra o adaya koydun. Şimdi APO diyor ki "Dizlerim ağrımaya başladı beni F tipine götürün."
Bizim milliyetçi lider de diyor ki hemen onun 1 hafta sonrasında o "Caniyi oradan alacağız F tipine götüreceğiz" diyor.
Hay maşallah bravo sana. Adamı idam etmemiş İmralı'ya götürmüş şimdi ise adamın dizleri sızlıyor diye getirecek F tipine koyacak. Vay milletimizin haline."
Vah ki vah! Nasılda aldatmışlar!
Engin Alan
1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan ve 2. adam Şemdin Sakık ABD destekli uluslararası operasyon ile yakalandığı zaman Türk Özel Kuvvetler Komutanıydı.
30 Ağustos 2000 tarihinde korgeneral rütbesine terfi etti. 2005 yılında emekliye sevk edildi. 2010 yılında Balyoz davasından tutuklanarak cezaevine konuldu.
Hapisteyken MHP'den aday gösterildi ve MHP İstanbul milletvekili seçildi. 1 Haziran 2012 tarihinde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, 28 Şubat süreci soruşturmasından da tutuklandı.
2012 yılında Balyoz davası sonucunda suçlu bulunarak 18 yıl hapse mahkûm edildi. 9 Ekim 2013 tarihinde Alan'ın cezası, Yargıtay tarafından onaylandı.
14 Haziran 2013 tarihinde yargılandığı 28 Şubat davasında ise beraat etti. 19 Haziran 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı nedeniyle Balyoz davasından tahliye edildi.
24 Haziran 2014 tarihinde TBMM'de yemin etti ve meclis çalışmalarına katıldı. 4,5 yıl hapis yatan Alan, açtığı maddi ve manevi tazminat davasında toplam 1 milyon 363 bin TL tazminat kazandı.
Engin Alan gündeme ilişkin hedef haline gelen Devlet Bahçeli'yi aklamaya çalışırken gerçeği de itiraf etti.
Eski asker Engin alan aynen şöyle dedi; 'Gerçi Abdullah Öcalan'ı kimse iplemeyecek. Zaten görüyoruz Kandil'deki ajanın açıklamalarını. Ben söyleyeyim, terörist başı Abdullah Öcalan'ın şu anda beş paralık kıymeti yok'.
Ama ne hazindir ki bu gerçeği bile bile başkalarının planlarına oyunculuk yapanlar var.
DEM Partili Tülay Hatimoğulları, 'devlet aklına' seslenerek: "Tarihsel bir kırılma anından geçmekteyiz. Ya barışı inşa edeceğiz; ya negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek, her yer Gazze olacak" derken Türkiye Büyük Millet Meclis'inde kürsüye gelen DEM'li Ceylan Akça ise: "Bizim topraklarımızın üstüne baraj kurup sonra o barajlardan edindiğiniz elektriği bize fahiş fiyatlarla satmak sizin hakkınız değildir'.
İşte milliyetçi, dindar, Atatürkçü diye oy verdiğiniz insanların yönettiği ülkemiz bu hale geldi.
Ne mutlu Türküm diyene.
- Papa, Öcalan sürecine dahil olacak mı? / 09.01.2025
- İktidarın hedefi: ‘Herkes sussun’ / 08.01.2025
- Soru sırası bizde: Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? / 06.01.2025
- Zalimin zulmü varsa bizim de duamız var / 05.01.2025
- Sayın Savcım! Yoksa adalet, kadıya göre mi? / 04.01.2025
- Keşke Filistin’i unutsaydınız Bilal Bey! / 03.01.2025
- Bu devlet ‘bebek katilinin’ himmetine muhtaç değildir / 02.01.2025
- Yeni yıla ve rahmet aylarına Ehl-i Beyt ile girmek / 01.01.2025
- Türkiye’deki cinayetlerden kim sorumlu? / 30.12.2024