Ahir zamanın genelgeçer vaziyeti budur?
Hak ile batıl birbirine karıştırılır, hatta eşleştirilir. Doğru ile yanlış, adalet ile zulüm, gerçek olan ile sahte olan eşitlenir.Ölçü kaybolur. Huzur yok olur. Asayiş gider? Ölçüsüzlük, fesat ve zulüm her tarafa sirayet eder!Su, metre ile; kumaş ise litre ile ölçülür? Ne Müslüman'ın, ne de insanlığın tutunduğu bir "sabite", sağlam bir kulp, ayak bastığı sağlam bir zemin kalır.Böylesi alaca karanlıkta veya dumanlı havada, istismarcılar cirit atar, hokkabazlar revaç bulur, tilkiler kümesin bekçiliğini kapar? Zalimin düdüğü öter!Kör düğüşü alıp başını gider? Olan, işte o zaman olur!Her şeyin çivisi çıkar? Ne dünya kalır, ne ahiret. Ne madde kalır, ne mana. Ne küçük kalır, ne büyük. Ne huzur kalır, ne barış! Her şeyden bereket gider? Her tarafı yoksulluk basar; maddi ve manevî kıtlık! İnsanlık biter!Böylesi puslu vakitler, kalp pencereleri Allah'a açık basiret sahibi kulların ikaz ve irşatlarına olan ihtiyacın, "ilahî ölçüler"e olan zaruretin had safhaya ulaştığı anlardır!Kim ne derse desin, böylesi demlerdeyiz? ***Kalp ile kalıp farkı?
Bakınız etrafınıza, kalıbını taaccüp edilen koca koca insanlar var!Amirinden memuruna, yönetenden yönetilenlere değin her kesime şöyle bir göz atın? Yoklayın etrafınızı; duyacağınız cümleler ezberletilmiş nakarat gibi!"Baksana adamın endamına, haza Müslüman; gayr-ı islamı ne tarafı var canım!" diye namından söz edilir."Adam, Allah adamı canım!" şeklinde hayret cümleleriyle anılır."Baksana, hanımı örtülü, kendisi ehl-i salat; bundan şer sadır olur mu!?" diye hesap edilir.Halbuki ne yüzü, ne de kalbi öyle söylemiyor! ***İcraat, kalıptan değil, kalpten çıkıyor?
Hak libasına bürünmüş koca kalıpta saklı "kalp"ten batıl sadır olur, icraatı batıl olur, ameli batıl olur. Üstüne üstlük, kendi batılına Hakk'ı bile şahit tutar. Kişi, iş başına geçince de, asıl kimliği ortaya çıkar, içindeki batılını kusar. İnsanlığı ve Müslümanları batıla, fesada, yokluğa ve yoksulluğa sürükler.İslamcı kılığıyla güya "Müslümanların hamisi" pozisyonuna bürünür; iş icraata gelince, batıla ve şirke hizmet eder. Gayr-i müslimin adeta emir kulu kesilir. Gayr-ı Müslimlerden başkası kendisinden bir hayır görmez.İz'an ve iman sahibi insanlar, senin kalıbına tüküreyim, demek durumunda kalır!Dahası, kendi tipine uymayan, kendi kalıbına girmeyen, kendi "kalbinde saklayıp konjonktür uygun olunca dışa vurduğu batılına ortak olmayan" samimi Müslümanlara, gerçek dindar insanlara karşı azılı düşman kesilir.Bunları ben demiyorum; alemlerin, kainatın ve insanlığın sahibi ve yaratıcı olan Yüce Allah, ikaz buyuruyor! ***Mucizevî beyanlar?
Ahir zamanın bu vahim vaziyetini şöyle açıklıyor Kur'an-ı Mübin:"- İnsanlardan öyle (kalıbı yerinde olan) kimileri var ki, dünyaya ilişkin çıkışları, senin hoşuna gider, hayretini celbeder ve kalbindeki (batıla) rağmen Allah'ı kendine şahit tutar. Oysa o, gerçekte (Allah'a, Rasulüne ve Mü'minlere karşı) azılı bir düşmandır.- Nitekim o, iş başına geçti mi; yeryüzünde fesat çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba sarfeder. Allah ise, fesadı sevmez.- (İz'an, akıl ve iman sahipleri tarafından) ona, "Allah'tan kork" denildiğinde; kibr ü gururu, onu daha büyük günahlara sürükler, daha büyük zulümleri kuşanır. Böylesini ancak ateş paklar, böylesine cehennem yeter; orası ne kötü bir yataktır!" (Bakara Suresi, 204-2006).
***El attığı her şey kurur?
İlahî ikaza dikkat ettiniz mi, kendisine "Allah'tan kork, bu batıl sana yakışır mı, bu yaptığın zulümler kalıbına uyar mı, bu debelendiğin yanlışlar hem kendine hem de insanlığa zarar, bu yanlış yoldan dön, istikamete gir!" diye ikaz edenlerin üstüne gider. Onlara karşı olanca gücüyle zulüm etmeye çalışır.Barışı tesis ediyoruz, kardeşlik inşa ediyoruz der, ortalığı fesada boğar. İnsanlığın başına binbir türlü musibet ve haksızlıklarla çullanan zalimlerin koltuk değneği olur, emir kulluğu yapar. Fitnesi, Müslümanları kasıp kavurur.Hak kılıfına bürünmüş batıl, adalet kılıfına girmiş batıl, öylesine yaygınlaşır ki, artık topraktan bereket kesilir. Ekin yok olur. Hububat para etmez!Nesil bozulur. Soy-sop bulanır. Elinin ve gücünün eriştiği her şeyi ve herkesi adeta ateşe sürükler!Kalp ile kalıp arasındaki uçurumun, fert ve toplumlara faturası budur!Böylesini ancak ateş paklar? İlahî ikaz budur!Duyana, anlayana, görene? Köre ne?!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019