İslam dünyasının kanayan yarası Filistin, barındırdığı Mescid-i Aksa'dan dolayı devamlı gündemdeki sıcak yerini korumaya devam ediyor. İsrail, büyük bir cüretle Mescid-i Aksa'yı işgale yelteniyor. Elektronik kontrol cihazları ile denetliyor. Direnen Filistinlilerin üzerine ateş açıyor. Kan kusturuyor. Asıl amacı Mescid-i Aksa'yı sinagoga dönüştürmektir.
Bu işin provası, daha önce Hz İbrahim'in (as) Halil kentinde medfun bulunduğu camiyi ikiye bölerek bir kısmını sinagoga dönüştürmesiyle başladı. Amaç caminin kalan kısmını da ele geçirmektir. Buna karşılık İslam dünyasından ve hususen Araplardan ses seda çıkmıyor. ABD istediği için gök kubbeyi kardeşleri Katar'ın başına geçirenler bu aralar sus pus olmayı tercih ediyorlar. Öyle ya Suudilerin Yemen'i bombalamak gibi çok önemli işleri olduğunu unutmayalım. Müslüman öldürmekten İsrail'e sıra gelmiyor ki!..
Ülkemizde Filistin meselesine dış politikadan çok daha fazla anlamlar yüklenmiştir. İç politikada karşılığı olan ama fazlasıyla istismar edilen Filistin'e kalıcı bir çözüm üretmek mümkün olmamıştır. Çünkü hiçbir iktidar ABD ile olan bağımlılığımızdan dolayı İsrail'e gerçek anlamda tavır alamamıştır. Diğer Arap ülkelerine anında müeyyide uygulayabilen Türkiye, sıra İsrail'e gelince eylemsizlik moduna geçiyor. Lafla peynir gemisi yürümediğinden İsrail'e bağırmak çağırmak işe yaramıyor. Artık nostaljik değerinden başka bir anlamı kalmayan Cuma namazı sonrası Beyazıt Meydanı gösterileri, Türk'ün Türk'e propagandası düzleminde kalıyor. Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. İsrail hiç tınmıyor. Çünkü tınması için daha fazlası yapılmalıdır.
Polat Alemdar'la bir Filistin filmi çektik mi iş tamamdır. Allah'ın izniyle Filistin'i de kameralar önünde kurtardık mı artık yataklarımızda mışıl mışıl uyuyabiliriz.
İsrail Baharı'nın neden olduğu Arap Felaketi, BOP gazıyla birleşince İsrail çok önemli kazanımlar elde etti. Daha on yıl önce Afrika'nın yıldızı olarak görülen işsizlerimize dahi ekmek kapısı olan Libya lideri Kaddafi, sık sık İsrail aleyhinde konuşarak daha da önemlisi Filistin'e sahip çıkarak şimşekleri üzerine çekti. Libya'ya demokrasi getirme bahanesiyle Libya fiilen üçe bölündü. Kaddafi linç edildi. İsrail rahat bir nefes aldı.
Suriye devleti, Filistin'e destek olan diğer Arap ülkesi olarak İsrail'in canını sıkıyordu. Üstelik İsrail'in can düşmanı Hizbullah'la beraber çalışıyordu. Hemen bir iç savaş çıkarıldı. Suudiler başta olmak üzere körfez ülkeleri isyanı finanse etti. Arapların parasıyla İsrail derin bir oh çekti. Suriye yıllardır kendi iç sorunlarından fırsat bulup Filistin'e bakamıyor. İsrail tek kurşun atmadan en büyük düşmanından şimdilik kurtuldu.
Filistin'e sahip çıkma iddiasındaki samimi bir siyaset anlayışı meseleye sadece Filistin'den bakmaz. Fotoğrafın tamamını görmeyen bir siyaset, çözüm yerine problemi derinleştirir ve İsrail'in değirmenine su taşır. Prof. Dr. Haydar Baş, İslam dünyasındaki problemin kaynağının Büyük İsrail projesi kapsamında aranması gerektiğine işaret eder. Bu bakımdan ABD'nin bölgemizdeki faaliyetleri ekseninde olayların analiz edilmesinden yanadır.
ABD ve İsrail'in asıl hedefi bir prototip olan Filistin modelini bütün İslam âlemine teşmil etmektir. Biz Filistin'i konuşurken Libya, Suriye, Yemen, Irak, Somali gibi ülkeler çoktan Filistin oldular bile. Asıl hedef Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle Türkiye'nin Filistin'leştirilmesidir.
Bu işin provası, daha önce Hz İbrahim'in (as) Halil kentinde medfun bulunduğu camiyi ikiye bölerek bir kısmını sinagoga dönüştürmesiyle başladı. Amaç caminin kalan kısmını da ele geçirmektir. Buna karşılık İslam dünyasından ve hususen Araplardan ses seda çıkmıyor. ABD istediği için gök kubbeyi kardeşleri Katar'ın başına geçirenler bu aralar sus pus olmayı tercih ediyorlar. Öyle ya Suudilerin Yemen'i bombalamak gibi çok önemli işleri olduğunu unutmayalım. Müslüman öldürmekten İsrail'e sıra gelmiyor ki!..
Ülkemizde Filistin meselesine dış politikadan çok daha fazla anlamlar yüklenmiştir. İç politikada karşılığı olan ama fazlasıyla istismar edilen Filistin'e kalıcı bir çözüm üretmek mümkün olmamıştır. Çünkü hiçbir iktidar ABD ile olan bağımlılığımızdan dolayı İsrail'e gerçek anlamda tavır alamamıştır. Diğer Arap ülkelerine anında müeyyide uygulayabilen Türkiye, sıra İsrail'e gelince eylemsizlik moduna geçiyor. Lafla peynir gemisi yürümediğinden İsrail'e bağırmak çağırmak işe yaramıyor. Artık nostaljik değerinden başka bir anlamı kalmayan Cuma namazı sonrası Beyazıt Meydanı gösterileri, Türk'ün Türk'e propagandası düzleminde kalıyor. Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. İsrail hiç tınmıyor. Çünkü tınması için daha fazlası yapılmalıdır.
Polat Alemdar'la bir Filistin filmi çektik mi iş tamamdır. Allah'ın izniyle Filistin'i de kameralar önünde kurtardık mı artık yataklarımızda mışıl mışıl uyuyabiliriz.
İsrail Baharı'nın neden olduğu Arap Felaketi, BOP gazıyla birleşince İsrail çok önemli kazanımlar elde etti. Daha on yıl önce Afrika'nın yıldızı olarak görülen işsizlerimize dahi ekmek kapısı olan Libya lideri Kaddafi, sık sık İsrail aleyhinde konuşarak daha da önemlisi Filistin'e sahip çıkarak şimşekleri üzerine çekti. Libya'ya demokrasi getirme bahanesiyle Libya fiilen üçe bölündü. Kaddafi linç edildi. İsrail rahat bir nefes aldı.
Suriye devleti, Filistin'e destek olan diğer Arap ülkesi olarak İsrail'in canını sıkıyordu. Üstelik İsrail'in can düşmanı Hizbullah'la beraber çalışıyordu. Hemen bir iç savaş çıkarıldı. Suudiler başta olmak üzere körfez ülkeleri isyanı finanse etti. Arapların parasıyla İsrail derin bir oh çekti. Suriye yıllardır kendi iç sorunlarından fırsat bulup Filistin'e bakamıyor. İsrail tek kurşun atmadan en büyük düşmanından şimdilik kurtuldu.
Filistin'e sahip çıkma iddiasındaki samimi bir siyaset anlayışı meseleye sadece Filistin'den bakmaz. Fotoğrafın tamamını görmeyen bir siyaset, çözüm yerine problemi derinleştirir ve İsrail'in değirmenine su taşır. Prof. Dr. Haydar Baş, İslam dünyasındaki problemin kaynağının Büyük İsrail projesi kapsamında aranması gerektiğine işaret eder. Bu bakımdan ABD'nin bölgemizdeki faaliyetleri ekseninde olayların analiz edilmesinden yanadır.
ABD ve İsrail'in asıl hedefi bir prototip olan Filistin modelini bütün İslam âlemine teşmil etmektir. Biz Filistin'i konuşurken Libya, Suriye, Yemen, Irak, Somali gibi ülkeler çoktan Filistin oldular bile. Asıl hedef Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle Türkiye'nin Filistin'leştirilmesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İkinci Trump dönemi nelere gebe? / 11.11.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024