İmtiyaz bölünmeyi getirir, terörü bitirmez

Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, önce TBMM açılışında DEM Partililerle el sıkışarak milleti şaşırtmıştı. Ardından da vitesi biraz daha yükselterek, teröristbaşı Öcalan'ı TBMM çatısı altında DEM Parti grup toplantısında konuşma yapmaya çağırması şok etkisi yaptı.

Şaşırttı, çünkü çok kısa bir zaman önce "DEM Parti kapatılsın" diyordu.

Şok etkisi yaptı, çünkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu kazanırsa "Öcalan'ı serbest bırakacak" diye propaganda yapıyordu.

Böylece Sayın Bahçeli "çark siyasetini" yeni bir evreye taşımış oldu.

Bahçeli'nin "Öcalan" açılımının yankıları sürerken, bir gün sonra ülkemizin kalbi Ankara'da bulunan savunmanın kalbi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'ne (TUSAŞ) kanlı bir terör saldırısı gerçekleşti.

Biri kadın, diğeri erkek olan 2 terörist, TUSAŞ'a uzun namlulu silahlarla saldırdı. İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, saldırı gerçekleştirenler, Rojger kod adlı Ali Örek ve Mine Sevjin Alçiçek ve de ikisi de PKK'lı…

5 vatandaşımızı şehit ettiler ve 22 vatandaşımızı da yaraladılar.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Başta bu terör eylemi olmak üzere tüm terör eylemlerini de lanetliyoruz.

Terör eyleminin, Öcalan açılımından bir gün sonra gerçekleşmesi acaba tesadüf mü? Bunu zaman içerisinde daha net öğreneceğiz.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, 22 Ekim'de yaptığı sosyal medya paylaşımında, daha önce yaptığı bir konuşmasını da ekleyerek şunları belirtmişti: "Terörü bitirmeye değil diriltmeye çalışıyorlar. Analar ağlamasın diye diye ülkenin anasını ağlattılar."

TUSAŞ'a terör eylemi gerçekleştikten sonra da, "TUSAŞ'a terör saldırısı gerçekleşti. Yazdığım ve söylediklerim günü dolmadan anlam kazanıyor" mesajını paylaşmıştı.

Peki, PKK böyle bir terör saldırısını niçin gerçekleştirmiş olabilir?

Olayı Kandil merkezli düşündüğümüzde, "PKK, siyasi bir çözümden yana değil, silahlı bir çözümden yana" yorumu akla geliyor. Diğer bir ifadeyle, Öcalan'ın PKK'ya silah bırakması çağrısını yapmasının istendiği bugünlerde, buna bir cevap niteliğinde bu eylemi gerçekleştirmiş olabilirler. Akla ilk gelen yorum bu olur.

Ama biliyoruz ki, PKK da dahil bu terör örgütlerini kendi çıkarları için kullanan başta ABD olmak üzere küresel iradeler var. Dolayısıyla fotoğrafa biraz daha yukarıdan baktığımızda, bu iradeler, PKK'nın terör eylemiyle, Türkiye'deki çözüm sürecinin hızlanmasını istemiş olabilir. Tabi, bunlar kesinleşmemiş yorumlar. Biraz daha düşünüldüğünde belki farklı yorumlar da ortaya konulabilir. 

Ama unutmayalım ki, tüm terör eylemleri sonuçlarıyla değerlendirilir. Eğer bu aşamada çözüm süreci durdurulursa, ilk yorumun doğru olma ihtimali yüksektir, eğer çözüm süreci hızlanırsa ikincisinin doğru olma ihtimali yüksektir.

Eğer PKK'ya silah bıraktıracağız bahanesiyle ABD'nin de Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde, güneydoğuda bir takım imtiyazlar gündeme gelirse, bu ülkemiz için çok büyük tehlikeleri de beraberinde getirecektir.

BTP lideri Hüseyin Baş'ın terör eyleminin gerçekleştiği gün sosyal medyadan yaptığı şu uyarı kulağımıza küpe olmalıdır: "Herkesin eşit olduğu yerde eşitlik isteyenler eşitlik değil imtiyaz istiyordur. Dün Meclis'te tüm partiler imtiyazı elleriyle teklif etti. Bugün de imtiyazın sonuçlarını gördük."

Evet, imtiyaz imtiyazı doğurur ve bu da bölünmeyi getirir.

Anayasal olarak her türlü eşit haklara sahip olan Türk milletinin bir halkına farklı imtiyazlar sağlanması demek, eşitliğin bozulması anlamına gelir. Bu sefer, milleti oluşturan diğer halklar da farklı imtiyaz talebinde bulunur ve bu durumda millet birlikteliğinin sağlanması imkansız hale gelir.

Bizleri bu coğrafyada ayakta tutan, üniter yapımızdır, millet bütünlüğümüzdür, Türk milleti şemsiyesi altında bir ve beraber olmamızdır.

Bunu kaybedersek, birçok küresel işgal projesinin odağında olan bu coğrafyada devam edebilmemiz mümkün olmaz ve emperyalist güçler bizi lokma lokma yutar. Aynen Filistinlilerin yaşadığı kader gibi…

BTP lideri Hüseyin Baş, bir mesajında da İstiklal Marşı'mızın ilk kelimesini hatırlatarak şunu söylüyor: "Teröre teslim olmayacağız! Korkalım istiyorlar ama unutmasınlar Türk'e ilk emir korkma!"

BTP liderinin şu sözleriyle yazımızı bitirelim:

"Neymiş efendim Apo Meclis'e gelecekmiş, Meclis'te silah bıraktığını açıklayacakmış. Apo Meclis'te silah bıraktığını açıklayacak da YPG Suriye'nin kuzeyinde silah bıraktığını açıklayacak mı, Suriye'nin kuzeyindeki YPG bileşenleri silah bırakacak mı? Hem siz değil miydiniz, 'Apo'nun örgütü PKK'nın elinde ne silah kaldı, ne adam kaldı' diyenler. Siz değil miydiniz, 'PKK'yı bitirdik, ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz' diyenler. Siz değil miydiniz, 'Dağda 300, bilemediniz 500 tane terörist kaldı' diyenler? Bunu diyenler bugün kalktılar Apo ile müzakere etmenin sırasına girdiler, önce hangimiz görüşeceğiz, önce hangimiz müzakere edeceğiz diye."