Hep derler, "Ülkemizde dini tavizleri muhafazakâr görünümlü siyasetçilere, milli tavizleri milliyetçi görünümlü siyasetçilere, ulusal tavizleri de ulusalcı görünümlü siyasetçilere yaptırırlar" diye… Gerçekten de öyle.
Bugünlerde terör örgütü PKK ile çözüm süreci adı altında yeni bir süreç başlatılıyor ve bunun fitilini de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ateşledi.
1 Ekim'de Meclis açılışında Bahçeli'nin DEM Partililerle el sıkışmasıyla başlayan süreç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğini aldı. Sadece Erdoğan'ın mı, CHP lideri Özgür Özel de "analar ağlamasın" gerekçesiyle her türlü adımın cesurca atılacağından bahsetti.
Devlet Bahçeli'nin dikkat çekici çıkışları bununla sınırlı kalmadı, hatta Bahçeli vites yükseltti de diyebiliriz.
Dünkü TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli şunları söyledi:
"Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin."
"Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın."
"Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın."
"Tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz. 'Yeni Yüzyıl, Yeni Hayat, Yeni Türkiye' temelinde bagajları boşaltalım ve milli ülküleri hep birlikte yakalayalım."
Çok kısa zaman önce "DEM Parti kapatılsın" çağrıları yapan Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP lideri Bahçeli, şimdi DEM Partilerle el sıkışmanın ötesinde terör örgütü lideri Öcalan'ı Meclis'e davet ediyor, DEM Parti grup toplantısında konuşma yapmasını istiyor.
Bahçeli'nin konuşmasında bahsettiği "umut hakkı", "Hapis cezasına mahkum edilenlerin, kanunla belirlenen sürelerde iyi halinden dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesini kapsıyor."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Bahçeli'nin bu açıklamalarına sosyal medya hesabından tepki gösterdi, Bahçeli'nin bu açıklamalarını alıntılayarak, "Devlet aklı… Evet, ne yazık ki devlet aklı" mesajını paylaştı. Evet, ortada bir senaryo var ama maalesef bu senaryo hiç de milletin hayrına değil.
Bakın, BTP lideri Baş, daha önceki açıklamasında bu konuda neler söylemişti:
"Bir irade Sayın Bahçeli ile DEM Partili yöneticileri bir araya getiriyor. Bu, Türkiye'yi bekleyen çok tehlikeli bir sürecin başladığının işaret fişeğidir. Bir irade de Erdoğan'dan bu anayasa değişikliğini yapmasını istiyor. Çünkü bu hükümet yetkililerinin de sürekli ağızlarında sakız yaptığı federasyona ilişkin bir söylem… Bu irade, ülke için faydalı bir irade değil tamamen emperyalist bir irade ve şu anda makas değiştiler. Türkiye'de bir şeyler olacak ama hayırlı bir sürecin başlamadığını söyleyebilirim."
BTP lideri diğer bir açıklamasında da şunları söyledi:
"Şimdi malumunuz iktidar son günlerde yeni gündem oluşturmaya çalışıyor. Yeni açılım süreci geliyor mu, gelmiyor mu? Tartışma bu. DEM Partili bir tanesi çıkıyor ve , 'Bu işin siyasi muhatabı Öcalan'dır' diyor. Siyasi muhatap Öcalan'mış! Öcalan bu ülkenin siyasetiyle ne zaman muhatap olabilir hale geldi? İşte bu iktidar kalkıyor ülkeyi yine bölecek bir şey buluyor. 20 sene filmi geri sarın ve önünüzden film şeridi gibi geçsin. Bu hükümet bu ülkede ne yaptıysa toplumu böldü. Buradan ne anlıyoruz basit bir mantık önermesi; bu iktidarın işi bir şeyler yapmak değil, bu iktidarın işi toplumu bölmek."
Bahçeli'nin bu çıkışlarına DEM Parti'den cevap gecikmedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "AKP'nin dış politikası iflas etti. Kürt sorunun çözüm yolu bellidir. Ortadoğu ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır. Kürt sorununun çözümü TBMM'dir. Parlamentoda ve siyasette muhatap DEM Parti'dir. Bir başlangıç olacaksa tecrit kaldırılmalı. Muhatap olan sayın Öcalan'ın üzerindeki tecritin kaldırılmasıyla ilgili Bahçeli'nin ifade ettiğinin altını çizdik. Umut hakkı bizim uzun zamandan beri ifade ettiğimiz konu" dedi.
CHP lideri Özgür Özel de sürece destek vermeye şu sözlerle devam ediyor: "Türkiye'de bir daha kan akmayacaksa anaların gözünden yaş akmayacaksa. Ülkede barış olacaksa bu bağlamdaki sözlere kıymet veriyoruz. Terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz."
Meclis içinde iktidarıyla muhalefetiyle maalesef sözde çözüm süreciyle ilgili tam bir ittifak söz konusu. Milletin seçip Meclis'e gönderdikleri, millet menfaatine olmayan bir konuda müttefik konumundalar.
Bu konuda da BTP lideri Hüseyin Baş tepkisini şu paylaşımla dile getirdi:
"Türk siyasi tarihinde terörü bitirmek bahanesiyle teröristi muhatap almak konusunda hiç bu kadar ittifak olmamıştı. Meclis'in tamamı ne yazık ki millet aleyhine iş yapıyor."
BTP liderinden bu siyasileri her şeye rağmen destek veren milletimize de bir uyarı var: "Biri ne derse desin %10 oy alıyor bir diğeri ne yaparsa yapsın %30 alıyor, ötekinin %50'si zaten cepte. Bu düzen böyle devam ettikçe biz daha çooook hayal kırıklığı yaşarız."
Şu bir gerçek ki; eğer Türkiye'de doğru bir çözüm ortaya konulacaksa, bu, terörü muhatap alanlarla değil, topyekun Türk milletini hiçbir vatandaşı ötekileştirmeden muhatap alanlarla başarılacak.
Bu dirayeti gösteren de Türkiye'de Bağımsız Türkiye Partisi'nden başka bir parti ve BTP lideri Hüseyin Baş'tan başka bir lider yok. Artık millet olarak uyanmalıyız.
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025