Cuma günü Bursa, genci yaşlısı, çiftçisi çöpçüsü, memuru esnafı ile milli bir vazifeyi ifa için Gökdere Meydanındaydı.
2. Kuvayı Milliye Hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini parti programı haline dönüştüren Bağımsız Türkiye Partisi'nin halkla buluştuğu büyük miting meydanındaydı.
"Bağımsız Bir Türkiye İçin AB'ye Hayır" Mitingi, Bursa'nın belki de tarihinde görülmemiş bir kalabalıkla gerçekleştirildi.
Ay-yıldızlı bayrakların, 16 yıldız ve ortasında hilal kombineli BTP bayraklarıyla bir gelincik tarlasını andırdığı manzara görülmeye değerdi.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ve BTP kadrolarının yurt çapında başlattığı bu mitinglere iştirak etmek ve destek vermek gerçekten de milli bir vazifedir.
Siyasetten ve siyasilerden bıkmış halkımızın bu partiye ve fikir mimarı Sn. Baş'a gösterdiği ilgi de bu milli duruşa ne derece sahip çıktıklarının en güzel göstergesidir.
Hakkında tam yıkıldı, yok oldu diye düşünülürken, birden ayağa kalkarak yepyeni bir devlet vücuda getiren milletimiz, içinde bulunduğu kuşatılmışlığı ve her türlü badireyi inanıyorum ki, bu kadro ve lideri sayesinde atlatacaktır.
Bağımsızlık Türk milletinin karakteridir, ve bundan asla taviz veremez.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın sosyal, siyasi, ekonomik vs. toplumu alakadar eden her sahadaki projeleriyle halka hizmet için yola çıkan BTP, görünen o ki, bu liderin öncülüğünde, ilk seçimlerde Türkiye'de tek başına iktidardadır.
Ecdadımızın canıyla kazanılan bu vatanın nasıl elde edildiğini asla unutmayan halkımız, onu kolayca gözden çıkaranlara bu miting meydanlarında "haddini bil" demektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş'a gösterilen sevginin yoğunluğunun, milletin 7'den 70'e O'nu bağrına basmasının en büyük sebebi de budur.
Şehit torunu Sn. Baş, bağımsızlığın nasıl kazanıldığının şuuruyla milletine ve devletine sahip çıkmaktadır.
Ülke meselelerinin hallinin dış destekli projelerle değil; milli bir politika ile olacağına inanmakta ve bu düşüncelerinin nasıl gerçekleşeceğini örnekleriyle halka ispatlamaktadır.
Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Boşnak'ı ile bir ve beraber olunması gereken günlerden geçtiğimizi vurgulayan Sn. Baş, devlet-millet, sivil-asker kaynaşmasının badireleri aşmada temel unsur olduğunu her konuşmasında ısrarla vurgulamaktadır.
Ülkemiz genç bir nüfus potansiyeline sahiptir. Çalışarak, emeğin devreye konulması ile üretimi arttırarak bu nüfus değerlendirilmelidir.
IMF politikaları ile piyasalardan çekilen para emisyon hacmini daraltmış ve neticede stagflasyona sebep olmuştur. Bu da pek çok iş yerinin kapatılması ve insanımızın işsiz, aşsız kalmasıdır şeklinde özetlenebilecek sözleriyle bugünkü ekonomik tabloyu çizen Baş, bu meselelerin halli için derhal milli ekonomi modeline geçilmesini; 1923-38 yılları arasında uygulanan programların tekrar hayata geçirilmesini tek çözüm olarak sunmaktadır.
Milletimiz, yıllardır görmediği çözüm önerileri ve projeleriyle kısa zamanda kalkınmaya başlayacak bir Türkiye için hep bir ağızdan durmaksızın çalışma sözü verdi.
Konuşmasında emekçi kesimin sıkıntılarına da değinen Baş, "Esnafın, şoförün artık avans karşılığı kredi alarak kendi işini kurabileceği" müjdesini verdi.
Faizsiz verilecek bu krediler, alınmasından 2 veya 3 sene sonra avans karşılığı elde edilince ödenecek şekilde ayarlanacaktır.
Dışarıdan alınan talimatlarla açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen, tarlasında fideleri sökülen çiftçi de bu avans kredileri sayesinde tekrar üretime geçecektir.
Gençlere de BTP iktidarından bayram müjdeleri vardı. Lise mezunlarının sınavsız üniversitelere yerleştirileceğinin müjdesini veren Sn. Baş'ın bu sözleriyle eğitim ve gelecek kaygısı duyan gençlerimiz ve aileleri salladıkları BTP bayrakları ile bu muhteşem habere sevinçle ortak oldular.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın baştan aşağı millet yararına plan, proje ve programlarla dolu konuşması sık sık "Bu vatan, bu millet Seni bekliyor", "Başbakan Baş" sloganlarıyla kesildi.
Evet, Bursa ne böyle bir kalabalık görmüştü, ne de Atatürk'ten sonra yetişmiş böyle bir lider. İşte bu sebeple Sn. Baş'a olan ilgi doruk noktadaydı.
Tekrar ediyorum, tek kurtarıcı olarak görülen bu lider ve partisi ilk seçimde tek başına iktidardır.
Vatana ve millete hayırlı olsun.
2. Kuvayı Milliye Hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini parti programı haline dönüştüren Bağımsız Türkiye Partisi'nin halkla buluştuğu büyük miting meydanındaydı.
"Bağımsız Bir Türkiye İçin AB'ye Hayır" Mitingi, Bursa'nın belki de tarihinde görülmemiş bir kalabalıkla gerçekleştirildi.
Ay-yıldızlı bayrakların, 16 yıldız ve ortasında hilal kombineli BTP bayraklarıyla bir gelincik tarlasını andırdığı manzara görülmeye değerdi.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ve BTP kadrolarının yurt çapında başlattığı bu mitinglere iştirak etmek ve destek vermek gerçekten de milli bir vazifedir.
Siyasetten ve siyasilerden bıkmış halkımızın bu partiye ve fikir mimarı Sn. Baş'a gösterdiği ilgi de bu milli duruşa ne derece sahip çıktıklarının en güzel göstergesidir.
Hakkında tam yıkıldı, yok oldu diye düşünülürken, birden ayağa kalkarak yepyeni bir devlet vücuda getiren milletimiz, içinde bulunduğu kuşatılmışlığı ve her türlü badireyi inanıyorum ki, bu kadro ve lideri sayesinde atlatacaktır.
Bağımsızlık Türk milletinin karakteridir, ve bundan asla taviz veremez.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın sosyal, siyasi, ekonomik vs. toplumu alakadar eden her sahadaki projeleriyle halka hizmet için yola çıkan BTP, görünen o ki, bu liderin öncülüğünde, ilk seçimlerde Türkiye'de tek başına iktidardadır.
Ecdadımızın canıyla kazanılan bu vatanın nasıl elde edildiğini asla unutmayan halkımız, onu kolayca gözden çıkaranlara bu miting meydanlarında "haddini bil" demektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş'a gösterilen sevginin yoğunluğunun, milletin 7'den 70'e O'nu bağrına basmasının en büyük sebebi de budur.
Şehit torunu Sn. Baş, bağımsızlığın nasıl kazanıldığının şuuruyla milletine ve devletine sahip çıkmaktadır.
Ülke meselelerinin hallinin dış destekli projelerle değil; milli bir politika ile olacağına inanmakta ve bu düşüncelerinin nasıl gerçekleşeceğini örnekleriyle halka ispatlamaktadır.
Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Boşnak'ı ile bir ve beraber olunması gereken günlerden geçtiğimizi vurgulayan Sn. Baş, devlet-millet, sivil-asker kaynaşmasının badireleri aşmada temel unsur olduğunu her konuşmasında ısrarla vurgulamaktadır.
Ülkemiz genç bir nüfus potansiyeline sahiptir. Çalışarak, emeğin devreye konulması ile üretimi arttırarak bu nüfus değerlendirilmelidir.
IMF politikaları ile piyasalardan çekilen para emisyon hacmini daraltmış ve neticede stagflasyona sebep olmuştur. Bu da pek çok iş yerinin kapatılması ve insanımızın işsiz, aşsız kalmasıdır şeklinde özetlenebilecek sözleriyle bugünkü ekonomik tabloyu çizen Baş, bu meselelerin halli için derhal milli ekonomi modeline geçilmesini; 1923-38 yılları arasında uygulanan programların tekrar hayata geçirilmesini tek çözüm olarak sunmaktadır.
Milletimiz, yıllardır görmediği çözüm önerileri ve projeleriyle kısa zamanda kalkınmaya başlayacak bir Türkiye için hep bir ağızdan durmaksızın çalışma sözü verdi.
Konuşmasında emekçi kesimin sıkıntılarına da değinen Baş, "Esnafın, şoförün artık avans karşılığı kredi alarak kendi işini kurabileceği" müjdesini verdi.
Faizsiz verilecek bu krediler, alınmasından 2 veya 3 sene sonra avans karşılığı elde edilince ödenecek şekilde ayarlanacaktır.
Dışarıdan alınan talimatlarla açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen, tarlasında fideleri sökülen çiftçi de bu avans kredileri sayesinde tekrar üretime geçecektir.
Gençlere de BTP iktidarından bayram müjdeleri vardı. Lise mezunlarının sınavsız üniversitelere yerleştirileceğinin müjdesini veren Sn. Baş'ın bu sözleriyle eğitim ve gelecek kaygısı duyan gençlerimiz ve aileleri salladıkları BTP bayrakları ile bu muhteşem habere sevinçle ortak oldular.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın baştan aşağı millet yararına plan, proje ve programlarla dolu konuşması sık sık "Bu vatan, bu millet Seni bekliyor", "Başbakan Baş" sloganlarıyla kesildi.
Evet, Bursa ne böyle bir kalabalık görmüştü, ne de Atatürk'ten sonra yetişmiş böyle bir lider. İşte bu sebeple Sn. Baş'a olan ilgi doruk noktadaydı.
Tekrar ediyorum, tek kurtarıcı olarak görülen bu lider ve partisi ilk seçimde tek başına iktidardır.
Vatana ve millete hayırlı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdulkadir Baş / diğer yazıları
- Gerçekleri görebilmek / 05.11.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002